Sakarya'da "Anneler Gazze İçin Yürüyor" etkinliği düzenlendi
HÜDA PAR'ın düzenlediği "Anneler Gazze İçin Yürüyor" etkinliği, birçok ilde olduğu gibi Sakarya'da da gerçekleştirildi.
Adapazarı Orhan Camii önünde bir araya gelen Sakaryalı anneler, Filistin’e destek ve siyonist işgal rejimine lanet sloganları atarak Adapazarı Kültür Merkezi önüne kadar yürüyüş yaptı.
Ellerinde “Akıttığın kanda boğulacaksın", "Zalimler için yaşasın cehennem", "Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki” pankartları taşıyan anneler, Adapazarı Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlanan basın açıklamasını Aysun Kılıman okudu.
"7 Ekim günü siyonizmin ve uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur"
Filistin topraklarının 1948 yılından bu yana siyonist rejim tarafından işgal edildiğini, milyonlarca Filistinlinin sistematik olarak zulme ve tehcire maruz bırakıldığını ifade eden Kılıman, "Ne insana ne de kutsala saygısı olan bu barbar siyonist çete, zulümlerinin dozunu artırarak sürdürmektedir. Filistin, şu sözde uygar dünyanın iki yüzlülüğünü her daim ifşa etmiştir." şeklinde konuştu.
Kılıman, "75 yıldır devam eden bu siyonist işgalin ve zulmün ardından Aksa Tufanı Operasyonu ile 7 Ekim günü, siyonizmin ve onun uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur. Gazze'nin yetimleri büyümüş ve şanlı bir mücadeleye imza atmışlardır. İşgalci korkak çete ise yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirmektedir. Sözde medeniyet timsali Batı ise bu katliamlara alenen destek olmuş ve elini bebeklerin kanına bulaştırmıştır." diye belirtti.
"Bugün Dünya, insanlığını Gazze'de kaybetmiştir"
"Tarih bir daha göstermiştir ki, Batı’nın insan hakları adına ortaya koyduğu her şey, çocuk masalı olmayacak kadar kirli ve iki yüzlüdür" diyen Kılıman şunları söyledi:
"Filistin meselesi bir kez daha göstermiştir ki uluslararası hukukun uygulanması isteğe, insan hakları ise ırka ve inanca bağlıdır. Zira 20 günden bu yana Dünya Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır. 7 Ekim’den bu yana katledilen 2 bin 700 çocuğumuz için kalplerimiz kan ağlamaktadır. Her gün çocuklarını bombalar altında şehit veren Gazzeli annelerimizin feryatları yürekleri dağlamaktadır. Henüz insanlığını kaybetmemiş tüm Dünya anneleri gibi biz Diyarbakırlı anneler de bu acıları yüreklerimizde derinden hissediyoruz ve bu vahşete lanet okuyoruz."
Gazze’de annelerin, çocuklarını aç olarak toprağa verdiğini, çocuklarının uyanıp korkmadan sükûnet içerisinde canlarını teslim etmeleri için Allah'a dua etmekte olduğunu söyleyen Kılıman, "Gazze’de her sabah kefenlerini giymiş bebeklerin cenaze namazı kılınmakta, anne karnındaki henüz doğmamış bebekler bile katledilmektedir. Gazze’de anneler evlatlarını bir bir toprağa verirken aslında toprağa gömülenin insanlık olduğunu Dünyaya haykırmaktadır. Evet, bugün Dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır." diye kaydetti.
"Gazzeli annelerin acısı, biz Sakaryalı annelerin de acısıdır"
Dünyanın herhangi bir yerindeki bir kadın için ayaklanan sözde kadın hakları savunucularının mesele Gazzeli anneler olunca sus pus olduğunu sözlerine ekleyen Kılıman, "Çocuklar konusunda ahkam kesenler, çocuk haklarından dem vuranlar mesele Gazzeli çocuklar olunca kulaklarını tıkamakta, bebekler beşiklerinde katledilirken Birleşmiş Milletler ve UNICEF kınamanın ötesine geçmemektedir. Buradan henüz vicdanını kaybetmemiş olan bütün insanlara özellikle annelere sesleniyoruz. Daha ne kadar bu sessizlik devam edecek? kaç annenin bedeninin çocuklarıyla birlikte parçalanmasına seyirci kalacağız! Kaç çocuk annesine son kez bakıp onu cennete uğurlayacak! Kaç abla-abi kardeşine kefen almak için sıraya girecek? Kaç çocuğun adı eline-ayağına yazılacak? beninden tanınacak?" dedi.
Kılıman, "Buradan ilan ediyoruz ki, hangi evladının acısına yanacağını bilmeyen Gazzeli annelerin acısı biz Diyarbakırlı annelerin de acısıdır. Geride evladını emanet edecek kimseyi bulamayıp onu Allah'a emanet edip şehid olan annelerin emaneti bizlerin emanetidir. Bizler bu emanetlere sahip çıkıp çocuklarımızı Filistin davasıyla büyüteceğiz. Evlerimize siyonist israilin silah sermayesini sağlayacak ürünleri almayacağız. Kararlılığımızla bu zulmün bir bedeli olacağını onlara göstereceğiz. Allah’ın izniyle bu mücadeleye omuz vererek tıpkı Filistinli annelerin yiğit evlatları gibi bizlerin de yetiştirdiğimiz evlatlar Ümmetin gururu olacaktır." şeklinde konuştu. (İLKHA)