HÜDA PAR Adana İl Kadın Kolları Başkanı Yoldaş: Gazzeli annelerin acısı bizim acımızdır
Filistin'de yaşanan işgalci siyonist çetenin gerçekleştirdiği katliamlara tüm dünyanın sessiz kaldığı belirten HÜDA PAR Adana İl Kadın Kolları Başkanı Ayşegül Yoldaş, "Gazzeli annelerin acısı biz Adanalı annelerin de acısıdır." dedi.
HÜDA PAR Adana İl Başkanlığı tarafından 5 Ocak Meydanı'nda işgalci siyonistlerin sivillere yönelik işlediği katliamlar protesto edildi.
HÜDA PAR Adana İl Kadın Kolları, üyeleri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı protestoda, işgal rejimi ve destekçisi ABD aleyhine sloganlar atıldı.
7 Ekim gününün, siyonizmin ve onun uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olduğu vurgulanan açıklamada, terör şebekesinin gerçekleştirdiği katliamlara dünyanın sessiz kaldığı ifade edilerek, Adanalı anneler olarak Gazzeli annelerin yanında olunduğu belirtildi.
HÜDA PAR Yüreğir Kadın Kolları Başkanı Nurten Yıldırım'ın selamlama konuşması sonrası, basın açıklamasını HÜDA PAR Adana İl Kadın Kolları Başkanı Ayşegül Yoldaş okudu.
Filistin topraklarının 1948 yılından bu yana siyonist terör şebekesi tarafından işgal edildiği vurgulanan açıklamada, "Milyonlarca Filistinli sistematik olarak zulme ve tehcire maruz bırakılmıştır. Ne insana ne de kutsala saygısı olan bu barbar siyonist çete zulümlerinin dozunu artırarak sürdürmektedir." ifadelerine yer verildi.
"Gazze'de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktayız"
Filistin'in sözde uygar dünyanın ikiyüzlülüğünü ifşa ettiğini söyleyen Yoldaş, sözlerine şöyle devam etti:
"75 yıldır devam eden bu siyonist işgalin ve zulmün ardından Aksa Tufanı Operasyonu ile 7 Ekim günü, siyonizmin ve onun uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur. Gazze'nin yetimleri büyümüş ve şanlı bir mücadeleye imza atmışlardır. İşgalci korkak çete ise yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirmektedir. Sözde medeniyet timsali Batı ise bu katliamlara alenen destek olmuş ve elini bebeklerin kanına bulaştırmıştır. Tarih bir daha göstermiştir ki Batı'nın insan hakları adına ortaya koyduğu her şey çocuk masalı olmayacak kadar kirli ve ikiyüzlüdür. Filistin meselesi bir kez daha göstermiştir ki uluslararası hukukun uygulanması isteğe, insan hakları ise ırka ve inanca bağlıdır. Zira 20 günden bu yana dünya Gazze'de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır." diye konuştu.
"Bebekler beşiklerinde katledilirken Birleşmiş Milletler ve UNICEF kınamanın ötesine geçmemektedir"
"7 Ekim’den bu yana katledilen 2 bin 700 çocuğumuz için kalplerimiz kan ağlamaktadır" diyen Yoldaş, şunları kaydetti:
"Her gün çocuklarını bombalar altında şehit veren Gazzeli annelerimizin feryatları yürekleri dağlamaktadır. Henüz insanlığını kaybetmemiş tüm dünya anneleri gibi biz Adanalı anneler de bu acıları yüreklerimizde derinden hissediyoruz ve bu vahşete lanet okuyoruz. Gazze'de anneler çocuklarını aç olarak toprağa vermekte, çocuklarının uyanıp korkmadan, sükûnet içerisinde canlarını teslim etmeleri için Allah'a dua etmektedir. Gazze'de her sabah kefenlerini giymiş bebeklerin cenaze namazı kılınmakta, anne karnındaki henüz doğmamış bebekler bile katledilmektedir. Gazze'de anneler evlatlarını bir bir toprağa verirken aslında toprağa gömülenin insanlık olduğunu dünyaya haykırmaktadır. Evet, bugün dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir kadın için ayaklanan sözde kadın hakları savunucuları mesele Gazzeli anneler olunca sus pus olmaktadırlar. Çocuklar konusunda ahkam kesenler, çocuk haklarından dem vuranlar mesele Gazzeli çocuklar olunca kulaklarını tıkamaktadırlar. Bebekler beşiklerinde katledilirken Birleşmiş Milletler ve UNICEF kınamanın ötesine geçmemektedir."
"Gazzeli annelerin acısı biz Adanalı annelerin de acısıdır"
Tüm annelere seslenilen açıklamada Yoldaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Buradan henüz vicdanını kaybetmemiş olan bütün insanlara özellikle annelere sesleniyoruz. Daha ne kadar bu sessizlik devam edecek? Daha kaç annenin bedeninin çocukları ile birlikte parçalanmasına seyirci kalacağız! Kaç çocuk annesine son kez bakıp onu cennete uğurlayacak! Kaç tane abla, abi kardeşine kefen almak için sıraya girecek. Kaç çocuğun adı eline, ayağına yazılacak? Kaç çocuk beninden tanınacak? Soruyoruz ey dünya! Daha kaç tane çocuğun kanının akması lazım uyanman için! Buradan ilan ediyoruz ki; hangi evladının acısına yanacağını bilmeyen Gazzeli annelerin acısı biz Adanalı annelerin de acısıdır. Geride evladını emanet edecek kimseyi bulamayıp onu Allah'a emanet edip şehit olan annelerin emaneti bizlerin emanetidir. Bizler bu emanetlere sahip çıkıp çocuklarımızı Filistin davasıyla büyüteceğiz. Evlerimize siyonist israilin silah sermayesini sağlayacak ürünleri almayacağız. Kararlılığımızla bu zulmün bir bedeli olacağını onlara göstereceğiz. Allah'ın izniyle bu mücadeleye omuz vererek, tıpkı Filistinli annelerin yiğit evlatları gibi bizlerin de yetiştirdiğimiz evlatlar ümmetin gururu olacaktır." (İLKHA)