• DOLAR 34.616
  • EURO 36.609
  • ALTIN 2943.52
  • ...
Suriye: Çıkmaz Sokak
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Abdullah Çelik / Analiz-Yorum

Bu günlerde başta Ortadoğu olmak özere bütün dünya Suriye meselesine odaklanmış durumda. Suriye’yi vurmak için fırsat bekleyenler ile Suriye’nin vurulmasını önlemek isteyen ülkeler mesai üstüne mesai yapıyor. Vaatlerin, tavizlerin, tehditlerin, ihanetlerin ve gelecek ile ilgili planların ardı arkası kesilmiyor.

Büyük şeytan Amerika "Benden başka kimse katliam yapamaz" mantığı ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda Suriye’yi vurmak için hazırlık yapmaktadır. Kendisi gibi diğer haçlı ülkeleri ve zorba körfez ülkelerini yanına toplamaya çalışmaktadır. Abdullah Bin Selul’un soyundan gelen Suud zorba hanedanı saldırının finansmanını üstlenmeye adayken, diğer kukla Arap rejimleri de ihanet yarışında yerlerini almış durumda.

Haçlı- Siyonist ittifakı Suriye’ye neden saldıracak? Suriye’de neler oluyor? İran ve Hizbullah neden Esad’ı destekliyor? Türkiye’nin derdi ne? İslam âlemi neden ikiye bölündü? Savaş nasıl neticelenecek ? Benzer sorulara taraflar, farklı cevaplar ve farklı gerekçeler ileri sürse de Suriye halkının dramına kimse çare bul( a)muyor. Suriye halkının sefaleti, perişanlığı, mağduriyeti ve çilesi her geçen gün artarak devam etmektedir. Olası bir saldırı neticesinde bu perişanlık daha da artacaktır.
Suriye’de yaşanan savaş; Zalim Esad rejiminin baskıları neticesinde, mazlum Suriye halkının haklı talepleri etrafında başlamış olsa da; yaşanan süreç ve gelinen son nokta Suriye halkının hayrına değil. Haçlı -Siyonist ittifakı, SİSİ ve benzeri diğer zalimleri koruyup desteklerken Esad’a neden düşman? Haçlı –Siyonist ittifakının Esad’a düşmanlığı, Esad’ın zalim olmasından veya halkına zulmetmesinden dolayı değildir. Haçlı –Siyonist ittifakının Esad’a düşmanlığı; yanlarında ve kontrollerinde yer almadığındandır.

Esad’a karşı savaşan Muhaliflerin durumu içler acısı. Her bir grup destek aldıkları ülkelerin çıkarlarına hizmet etiğinden dolayı kar zararı çıkarmıyor. Birlik, ihlâs, tecrübe, samimiyet sıfır. Birçok muhalif gurubun (Birkaç grup dışında ) yaptıkları, Zalim Esad’ı aratır durumda. Suriye halkı için savaştığını iddia eden bu grupların Suriye halkına verdiği zararın hadi hesabı yok. Tıpkı Rojava’da PYD’nin ve Türkiye’de PKK’ın Kürt halkına verdiği zarar gibi.

Suriye’de yaşanan savaş, görünürde Esad’a karşı yapılıyor görünsede asıl savaş Hizbullah’a ve İran’a karşı yapılıyor. İran ve Hizbullah açısından Suriye meselesi oldukça vehim. Yılarca emperyalizme karşı durmuş İran’ın ve İsrail’e hezimetleri tattırmış Hizbullah’ın Esad’ın yanında durması tam bir skandal. Yılardır mezhep çatışmaları peşinde koşan haçlı Siyonist ittifakına altın tepside sunulabilecek en iyi gerekçe. İran ve Hizbullah bilmelidir ki: Esad’a yardım etmekte, Esad’ ın gitmemesi kadar kendilerine zarar veriyor. Suriye’de ümmet parçalanıyor.

İran’ın anlaşılmaz ve yanlış tavrının aynısını ne yazık ki Türkiye’de sergiliyor. Esad’ın arkasında durmak ne kadar sakıncalıysa Esad’a karşı savaşı destekleyen Haçlı- Siyonist ittifakıyla ortaklaşa hareket etmekte o kadar sakıncalıdır. Haçlı-Siyonist ittifakı ile birliktelik daima zarar getirir. Müttefik bildiklerimizin ihanetinden başka bu güne kadar onlardan ne hayır gördük? Evet, Esad zalim birisi ve baas rejiminin yıkılması gerekiyor. Peki; İsrail, ABD ve Suud krallığının Esad’tan farkı nedir? Esad akrepse, Haçlı-Siyonist ittifakı yılandır. Esad, çakalsa, Haçlı- Siyonist ittifakı canavardır. Esad Suriye’de zulüm yapıyorsa, Haçlı- Siyonist ittifakı bütün dünyaya zulüm ediyor. Esad, 100 000 kardeşimizi katlederken, Haçlı- Siyonist ittifakının yaptığı katliamların ve katlettiği mazlumların haddi hesabı yok.

Allah, Kur`an’ı Kerim’in Hucerat Suresinin 9. Ayetinde : “ Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah`ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil davrananları sever” buyurmasına rağmen, İran ve Türkiye bu doğrultuda ne yaptı? Muhalifleri ve Esad’ı desteklemekle, iki ülkede oyuna gelmedi mi? İki devletinde kadim bir geçmişi olmasına rağmen Suriye konusunda elleri kolları bağlı mı? . Sefavi- Osmanlı savaşları ümmete ne kazandırdı? Sefavi-Osmanlı birbiri ile uğraşmayıp kâfirlerle mücadele etseydi bizler bu gün bu halde mi olurduk? Veya Haçlı-Siyonist ittifakını gerçekleştirdiği şer odakları yeryüzünde varlık gösterebilirimiydi? Eğer, İran ve Türkiye bir araya gelip bu akan Müslüman kanına dur demezse, bunun vebali altında kalacakları ve ilahi adalete duçar olacakları muhakkaktır.
Haçlı- Siyonist ittifakı, Suriye saldırısı ile İran ve Türkiye’yi birbirine kırdırmaya çalıştığı bu günlerde İslam ümmetinin hali perişan. Yekvücut olması gereken ümmet ne yazık ki bin parça. Sahi ümmet olarak ne zaman uyanacağız? Bu zillet yetmedi mi? Camilerimizde, sokaklarımızda akan oluk oluk kanın hesabını kim verecek? Şia’ya düşmanlık veya Sünni âlemine düşmanlık kime ne fayda sağlıyor? ABD, İsrail, Çin, Rusya ve Suud hanedanı iyide diğer mezhepteki Müslümanlar mı kötü? Diğer mezheptekilerin itikadı bozukta Haçlı ve Siyonistlerin itikadı mı doğru? Her itikadı bozuk olanın öldürülmesi gerektiği hükmü hangi ayet ve hadiste geçiyor. Yahudilere gözyaşı dökecek kadar merhametli olanlar, neden bu mezhep çatışmasını körüklüyor. Allah, “ zere miktarınca hayrın ve şerrin hesabını soracağını” ferman buyurmasına rağmen dökülen bu kanların hesabını sormayacak mı? Cihat aşkı ile ülkeler kat edip mezhep savaşına girişen Müslümanlar ( ! ) savaştıkları mezhep hakkında ne kadar bilgi sahibiler? Müslümanları tekfir etmek kime fayda sağlar? İslam adına mücadele edilirken ayet ve hadislere göre hareket edilmesi gerekmez mi? “ Fitne kalkıncaya kadar” savaşmaya ant içmiş Müslümanlar, kendi ülkelerindeki tuğyana karşı neden savaşmazlar? Siffin, Cemel, Nehrevan savaşlarından ve Kerbela faciasından ümmet neden ders çıkarmaz? Biz ümmet olarak bu kadar mı aciziz? Şia ekolünün ve Sünni ekolünün önde gelen âlimleri neden bir araya gelip ayrılıkları ortadan kaldırmaz? Akan bu kanlarda onlarında vebali yok mu? Kimin ekmeğine yağ sürüyoruz?
Müslümanlar ne yapmalı, zulmü ve katliamları sineye mi çekecekler? Elbette hayır. Bir yerde zulüm ve tuğyan varsa o yerdeki zalimlere karşı savaşmak farzdır. Bu farz sadece orada yaşayan halkla sınırlı değildir. Rabbimiz, Kuran’ı –kerim’in nisa suresinin 75. Ayetinde: “ Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbimiz! Bizleri bu halkı zalim olan memleketten çıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönder" diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” diye buyurarak bu konuya son noktayı koymuştur. Suriye’de sorun, zalime karşı savaşmakta değil: yanlış yöntem ve yanlış odaklardan medet umarak yapılan mücadele şeklindedir. Suriye’de yaşanan zulmü bitirmek için daha büyük zalimlerden medet ummak akıl tutulmasıdır. Ve tarihin hiçbir döneminde büyük zalim küçük zalimden iyi olmamıştır. Daima gelen gideni aratmıştır. Tıpkı Irak’ta olduğu gibi. Tek çare; ayrılıkları bir kenara bırakıp İslam ülkelerinin, âlimlerin ve İslami cemaatlerin bu gidişe dur demesidir.
Dün Irak, bu gün Suriye’dir. İslam âleminin parçalanmışlığı ve yaşanan ihanetlerin getirdiği ihtilaflar neticesinde haçlı- Siyonist ittifakı yine kanımızı dökecek, İsrail’in güvenliği için müdahale yapılacak, Mezhep savaşını kızıştırmak için müdahale yapılacak, Müslümanların birbirini Katletmesinin devamını sağlamak amacıyla müdahale yapılacak Türkiye ve İran’ı uzun vadede savaştırmak için müdahale yapılacak. Esad’ın katliamları yetmezmiş gibi onlar da katliamları beşe belki de ona katlayacak. Şer ekseni Bölgeyi ateş topuna çevirip, bütün İslam ümmetini bu ateşte yakacaktır. Yeni silahlarının deneylerini bedenlerimiz, şehirlerimiz ve geleceğimiz özerinde yaptıktan sonra, birbirimizi daha fazla boğazlayacağız.
Suriye çıkmaz sokaktır. Suriye’de yol almaya çalışanların hiçbiri yol alamayacaktır. Esad’ı destekleyenlerde ve Haçlı-Siyonist ittifakı adına Esad’a karşı savaşanlarda kaybedecektir. Suriye’ye yapılacak bir saldırı yeni bir fitneye ve diğer bölgelerin işgaline kapı aralayacaktır.
“ Zalimlerin yapmakta olduklarından ALLAH`ı habersiz sanma. Onları sadece, gözlerin dehşetten donup kalacağı güne kadar ertelemektedir “ ( İbrahim suresi 42. )

Bu haberler de ilginizi çekebilir