HÜDA PAR Mersin Milletvekili Dinç: Kudüs düşerse, İslam ümmetinin sancağı yere düşmüş olur
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, HAMAS’ın başlattığı ‘Aksa Tufanı’ operasyonuna ilişkin yaptığı basın açıklamasında, Kudüs'ün yere düşmesinin, İslam ümmetinin sancağının yere düşmesi anlamına geleceğini belirtti.
HÜDA PAR Ankara İl Başkanlığı tarafından Ankara Sincan Pazar Meydanı'nda kitlesel basın açıklaması yapıldı.
Sık sık tekbirlerin getirildiği kitlesel basın açıklamasında; "Kahrolsun israil", "HAMAS'a selam direnişe devam", "Canımız kanımız sana feda Ey Aksa", "Müslüman uyuma kardeşine sahip çık", "Ankara'dan direnişe bin selam", "Katil israil Filistin'den defol" ve "Zalimler için yaşasın cehennem!" sloganları atıldı.
Basın açıklamasına katılan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Kudüs'ün özgürlüğünün, dünyanın özgürlüğü olacağını söyledi.
Şu an gelinen noktada Filistin’de devam eden savaşın bir savaş olmadığını, çünkü savaşın bir ahlakı olduğunu belirten Dinç, "Bunun ismi bir katliam da değil ne savaş ne de katliam olarak tanımlanıyor. Bu apaçık bir soykırımdır. Şu an Filistin topraklarında soykırım ve insanlık suçu işleniyor. Çünkü sokakta, mahallede kadın çocuk yaşlı katlediliyorlar. Ve bununla birlikte 17 Ekim'de hastane hedef alındı. Ve bu hastanede tedavi olan hastalar vardı. Tedavi eden hemşire ve doktorlar vardı. Hatta çoğu vatandaş hastaneye sığınmıştı. Tarih boyunca hiç bir şekilde hastaneye saldırılmadı ve saldırılmaz. Yani savaşın ahlakında hastanelere saldırı olmaz bilinci ile çoğu vatandaş hastaneye sığınmıştır. Ancak bu soykırımcı terör şebekesi, hiç bir kural, ilke ve ahlak tanımadan tüm kuralları alt üst ederek hastaneye saldırıda bulundu. 1300'e yakın kadın, çocuk ve yaşlı katledildi. Ve çoğu çocuk daha dünyaya gözünü açmadan annesinin karnında katledildi. Cennette gözünü açtı. Ve bu konuda insani ateşkese hayır diyen ABD, İngiltere ve Fransa bu soykırımın failidir. Onlar da bu katliamın ve vahşetin ortaklarıdırlar." dedi.
"Kudüs İslam ümmetinin sancağıdır"
Konuşmanın devamında Dinç, şu ifadelere yer verdi: "Bundan bir ay önce Filistin halkı BM'ye, uluslararası kamuoyuna ve İslam ülkelerine seslendi. Ancak kimse kınamadan başka bir şey yapmadı. Ve bu konuda BM olsun uluslararası devletler olsun onların hepsi bu soykırımın parçasıdırlar. Onlardan bir beklentimiz yok. Ancak İslam ülkeleri de bu sınavı kaybetti. İslam ülkelerinin halkı bu konuda nettir. İslam ülkelerinin halkı Filistin halkının mücadelesinin yanındadır. Ancak İslam ülkeleri bu konuda Kudüs'teki kardeşlerimizi yalnız bıraktılar. Kudüs İslam ümmetinin sancağıdır. Bugün Kudüs'teki Filistinli halk, tıpkı Hazreti Cafer'in Mute'de o sancağı düşürmemek için ellerini kurban ederek omuzlarıyla o sancağı tutan yiğitler gibidir. Aynı şekilde Filistin halkı Musab Bin Umeyr gibi kollarını feda etse de sancağın here düşmemesi için mücadele ediyor. İşte Kudüs sadece Filistin halkının sancağı değildir. Kudüs İslam ümmetinin sancağıdır. Kudüs yere düşerse İslam ümmetinin sancağı yere düşmüş gibidir."
"Kudüs'ün özgürlüğü, dünyanın özgürlüğü demektir"
Kudüs davasının sadece Arap ve Yahudi davası olmadığını ifade eden Dinç, "Kudüs davası Filistin ile işgalci israil davası da değildir. Kudüs davası HAMAS'la israil davası değildir. Kudüs davası ümmetin davasıdır. Kudüs ümmetin namusudur. Bugün Filistin Halkı Kudüs'te ümmetin namusu için mücadele ediyor, cihat ediyor. Bugün Kudüs'teki kardeşlerimiz aslında bizim adımıza orada mücadele ediyorlar. Sadece bizim için değil, aslında bir insanlık mücadelesi veriyorlar. Çünkü Kudüs'ü işgal eden işgalci terör şebekesi israil, dünyadaki tüm insanlığı köleleştirmek istiyor. Kudüs'ün özgürlüğü, dünyanın özgürlüğü demektir." şeklinde konuştu.
Basın açıklamasını HÜDA PAR Ankara İl Başkanlığı adına Yenimahalle İlçe Başkanı Faysal Öztürk okudu.
Öztürk, "Bir asra yakındır siyonist işgalci çetenin işgali altında olan Filistin'de, bugüne kadar Sabra'da, Şatilla'da, Kana'da, Cenin'de ve Mavi Marmara'da onlarca kez katliam yaparak, yüzbinlerce Müslüman kardeşimiz katledilmiş, milyonlarca insan yerlerinden ve yurtlarından edilmiş. Şimdi ise topyekun bir imha süreci ile karşı karşıyadır. Siyonist işgalci çetenin, Gazze'deki hastaneyi bombalamasının ardından ABD başta olmak üzere, Avrupa'nın bütün azılı İslam düşmanları, her türlü barbarlıklarına rağmen siyonistlere desteklerini sundular. İslam düşmanlarının, her şart ve koşulda nasıl da bir olduklarını gördük. İşgalci ABD Başkanının, siyonistleri ziyaretleri esnasında sarf ettiği "yalnız değilsiniz" açıklamasından sonra, maalesef, İslam beldelerinin liderlerinden de, Filistin'e; 'siz yalnızsınız' mesajı geldi." dedi.
"İman ve iradenin neler yapabildiğini ve neler yapabileceğini göreceksiniz"
Siyonist işgalci çetenin yaptıklarının, Müslümanların dağınıklığından geldiğini ifade eden Öztürk, "Sadece üstün körü sağduyu çağrısının sebebi iledir. İtidal mesajı iledir. Siyonist işgalci çete, çağrıdan, mesajdan ve İtidalden anlamıyor. Soruyoruz, onlara hak ettikleri ve anladıkları dilden cevap verme vakti gelmedi mi? Siz güçsüz değilsiniz, siz yalnızca bir değilsiniz. Tam 17 yıldır siyonistlerin ablukası ve ambargosu altında bulunan Gazze, her türlü ambargoya rağmen hayatta ve ayakta durmaya çalıştı. Onları hayatta ve ayakta tutan güç, Allah Azze we Celle' ye olan iman ve güvenleridir. Gazze; dünyanın en büyük açık hava hapishanesine çevrilmesine rağmen, her türlü ambargo, abluka ve insanlık dışı muamelesine rağmen siyonistleri, ABD'yi ve bir bütün olan azılı İslam düşmanlarını da şaşkınlığa çeviren destansı kahramanlıklarına şahit olduk. Sapandan silaha götüren güç, iman ve iradedir. Ey zalimler! iman ve iradenin neler yapabildiğini ve neler yapabileceğini göreceksiniz." ifadelerine yer verdi.
"İman ediyoruz ki, gözyaşı ve kan ile beslenen vampirlerin sonu gelecek"
Son olarak Öztürk, "Biz İman ediyoruz ki, gözyaşı ve kan ile beslenen vampirlerin sonu gelecek. Zulüm ile tahakküm altında bulunan Gazze, Allah'ın izni ve inayeti, Müslümanların cehd ve çabaları ile Filistin ve bütün İslam beldeleri, özgürlüğe kavuşacak. Müslümanlar zafere ulaşacak ve adaleti tesis edeceklerdir. Korkaklık, siyonist ve azılı İslam düşmanlarının sahip olduğu en adi duygularındandır. Bu azılı düşmanların eline imkan geçmesi halinde, neler yaptıklarını, haçlı seferlerinden biliyor, neler yapabileceklerini de barbar ve alçak siyonistler gördük. Hükümetimiz başta olmak üzere bütün İslam beldelerinin liderlerine açık çağırımızdır; hazır siyonist işgalci çetenin elçiliği ülkemizden defolup gitmişken, yarın geç olur diyor ve siyonistler ile siyasi, ticari, ekonomi ve askeri tüm anlaşmalarını feshedin. Onlarla olan ilişkilerimizin alt diplomasi nezdinden de kaldırılsın. Diplomasi ve bürokratik tüm anlaşmaları feshedin. Şeytandan dost olmaz. Onurumuzu ve izzetimizi koruyan mazlum Filistin halkının yanında olduğunuzu açıkça ilan edin. Ey İslam İşbirliği Teşkilatı! Bir İslam ordusundan bahsedildi ne oldu ordumuza? İslam ordumuz, kardeşlerini muhafaza etmekten aciz mi?" şeklinde konuştu. (İLKHA)