Yöneticilerin sadece itidal çağrılarıyla yetinmesini yetersiz değerlendiren Bursa'daki sendika ve STK temsilcileri, başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinin net bir tavır içerisine girip direnişe gerekli desteği vermesi gerektiğini belirtti.

Siyonist işgal çetesinin gerçekleştirdiği saldırılarda gün geçtikçe şehid ve yaralı sayısı artıyor. Çatışmaların başladığı ilk andan itibaren batılı birçok ülke işgal rejimine desteğini açık şekilde ifade ederken aradan günler geçmesine rağmen İslam ülkeleri sessizliği koruyor.

Bursa'daki sendika ve STK temsilcileri, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştular.

"İslam ülkeleri bu tarz vahşetlere sessiz kalmaktadır"

Yaklaşık 15 gündür işgalci siyonistlerin Filistin'de büyük bir savaş yürüttüğünü belirten Bursa Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı Kamil Yıldırım, "Aslında 75 yıldır devam eden bir işgalci terör çetesi gibi hareket eden israil arkasına Avrupa'yı ve ABD'yi alarak pervasızca saldırılara devam etmektedir. Kadın çocuk ve ihtiyar demeden katliamları işleyen israil hala vahşetini devam etmektedir. İslam ülkeleri bu tarz vahşetlere sessiz kalmaktadır. Kınamaktan öteye gitmeyen bir tepkileri vardır. Kınamak halkın işidir. Devletlerin işi yaptırım yapmaktır." diye belirtti.

"İşgalci siyonistler kuvvetten anlar"

Bursa Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı Kamil Yıldırım

İslam ülkelerinin liderlerinden talep ettiğimiz kınamayı bırakıp bir an önce hukuki, siyasi ve askeri yaptırımlara gitmesi gerektiğini belirten Yııldırım," İşgalci siyonistler ancak kuvvetten anlar. Terör örgütü gibi hareket eden işgalci siyonistler, Filistin'de büyük bir cinayet işlemektedir. Çocukları kadınları ve ihtiyarları en son yaptığı hastane katliamından göstermektedir. ABD ve İngiltere'nin savaş uçağı göndermesi katliamın devam edeceğini göstermektedir. Hiçbir İslam ülkesinin lideri bu konuda hiçbir açıklama yapmamaktadır. Peygamber Sevdalıları Derneği olarak tavsiyemiz nasıl ki Avrupa ve ABD israile destek veriyorsa İslam ülkeleri de bir an önce Filistin'e destek vermelidir." şeklinde konuştu.

İHH Bursa Şube Başkan Vekilli Burhan Sayılgan

İHH Bursa Şube Başkan Vekilli Burhan Sayılgan, "Şu an Gazze'de savaş suçu işleniyor. Siyonistlerin koridoru kapatma yetkisi yoktur. Yardımlara yolu kapanma da söz konusu olamaz. Bunlar bir savaş suçudur. İnşallah kısa zamanda koridorun açılacağına inanıyoruz. Böyle bir savaş suçunu çok fazla ileri götüremezler. İnsanların telefi söz konusudur. Kısa zamanda koridorun açılmasıyla beraber tırlar dolusu malzeme hazır bir şekilde bekliyor. Gazze'ye yetecek kadar imkanlarımız mevcuttur." dedi.

"Liderler kendilerini yarına hazırlanmalarına gerek yoktur"

Şuan Gazze'ye acil bir şekilde jeneratör ve yakıtta ihtiyaç olduğunu belirten Sayılgan, "Gazze'ye yapılacak öncelikli yardım sağlık yardımıdır. Abluka altında bulunan etrafı sarılmış olan bu halka bir şekilde yardımların ulaştırılması için öncelik tanınması gerekir. Liderler kendilerini yarına hazırlanmalarına gerek yoktur.  Çünkü Gazze'de insanlık ölüyor. İnsanlığın öldüğü bir yerde herkes ölü sayılır." şeklinde konuştu.

"Çocuklar, anneler, kadınlar, kısacası Filistin yanıyor. Dünya buna kör, sağır ve dilsizdir"

Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Ramazan Acar

Gazze halkının yıllardır açık hava hapishanesi görünümünde bir hayat yaşadığını ve insanlığın öldüğünü ifade eden Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Ramazan Acar, "Hepimizin yüreği yanıyor. Gazze şeridi abluka altındadır. Çocuklar, anneler, kadınlar, kısacası Filistin yanıyor. Dünya buna kör, sağır ve dilsizdir. Başta ülkemiz olmak üzere diğer İslam ülkelerinden medet ve destek bekliyorlar. Doğal olarak kamuoyu oluşturmak istiyorlar." dedi.

Acar, "Siyonist israil ve onun işbirlikçileri bu savaştan vazgeçinceye kadar özellikle bir koridor açılması hayati idamelerin ve savaş hukukuna uygulanması konusunda asgari beklentilerimizdir. En nihai beklentimiz; israilin yerle yeksan olmasıdır, özgür Filistin devletinin kurulmasıdır, toprakların sahibi olan İslam ümmetine verilmiş olan pek çok dinden insanın yaşadığı bir iklime tekrar kavuşması ve Müslümanlığın hakim olması için Filistin devletinin bağımsızlığını bir an önce gerçekleşmesi ve tanınmasıdır. Üzerimize düşen hassasiyetlerimizi sürdürüyoruz." diye belirtti. (İLKHA)