• DOLAR 34.402
  • EURO 37.545
  • ALTIN 2928.24
  • ...
İLKHA`nın haberleri Bakanlık raporunda
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ŞANLIURFA - Suriye`de savaşın başladığı günden beri bu savaştan en çok etkilenen Ceylanpınar ilçesinde halkın sorunlarını gündeme getirmek için zor şartlar altında haber yapmaya çalışan İlke Haber Ajansı`nın, ilçe halkıyla yapmış olduğu röportajlar ve araştırma haberleri, Aile ve Sosyal Politikalar Şanlıurfa İl Müdürlüğü tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına rapor olarak gönderilmek üzere alındı.

Ajans olarak zor şartlar altında halkın sorunlarını dile getirmeye çalıştıklarını, bundan da memnuniyet duyduklarını ifade eden İlke Haber Ajansı muhabiri Osman Gülebak, "Biz İLKHA olarak halkın yanında olup, onların mağduriyetlerini dile getirmeye çalışıyoruz. Şu an elimizde olan bu imkânı halkımızın yararına kullanmaya çalışıyoruz. Bizler Ceylanpınar`da söz konusu haberleri yapmakla beraber halkla, STK`larla birebir görüşerek onları dinledik ve bunları yetkililere duyurmak adına haberler yaptık. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün talebi üzerine Ceylanpınar halkı ile ilgili yaptığımız haberlerden 10 GB`lık video görüntüsünü ve STK`lar Platformu sözcüsü Mustafa Turan`dan aldığımız halkın taleplerini İl Müdürü Murat Demirkol`a teslim ettik." dedi.

 Ceylanpınar ile ilgili yaptıkları haberlerin raporda yer almasının kendilerini sevindirdiğini dile getiren Gülebak, "Bugün Ceylanpınar`ın sorunları ile ilgili yaptığımız röportaj ve araştırma haberlerinin bakanlığa gönderilecek raporda yer alması, mağdur Ceylanpınar halkı adına bizleri sevindirmiştir. Temennimiz bu raporda yer alan sorunlara çözüm getirilmesidir. İLKHA olarak halkımıza faydalı olmak için elimizden geleni yapmaya çalışacağımızı belirtmek isteriz. Ayrıca Ceylanpınar halkının mağduriyetini dile getirmeye çalışan tüm muhabir kardeşlerimize de teşekkür ederiz." ifadelerini kullandı.

 Bu arada Ceylanpınar STK`ları Platformu da İLKHA haberlerinden yararlanarak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü`ne ilçenin sorunlarına ilişkin bir rapor sundu. İşte söz konusu rapor…

 Sahipsizlik Duygusu:

Ceylanpınar halkı 8 Kasım 2012`den bu yana, yanı başındaki savaştan azami ölçüde etkilenmektedir. Suriye`de yaşanan bu savaşın tarafı olmadığı halde ilçemiz, ne yazık ki Suriye kadar savaşı solumakta ve masum kurbanlar vermektedir. Her gün "Acaba ben de vurulur muyum, çoluk çocuğum vurulur mu?" korkusuyla yaşıyoruz. Nerden geldiğini bilmediğimiz kurşun ve şarapnellerle verdiğimiz kurbanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Her an birilerinin vurulmayla yüz yüze geldiği bu şehirde, devlet yetkililerinin çıkıp bir açıklama yapmaması, Ceylanpınar`ı gündem yapmaması, sorunlarının çözümüyle ilgili bir programın ajandalarında yer almaması, Ceylanpınarlılarda "kaderine terk edilmişlik hissi" uyandırıyor. "Yoksa devletimiz bu savaştan hoşnut mu ve Ceylanpınar`ı gözden mi çıkardı?" kuşkularının oluşmasına neden olmaktadır. Kısacası halkımız şunu merak ediyor: "Biz bu haldeyken devletimiz, hükümetimiz, bizim için ne yapıyor? Bunu bilelim. Angajman dedikleri neyse, etkili olmuyor, karşıdaki güçleri bize zarar vermekten alıkoymuyor."

 Sınır Ötesinde Çatışmazlık Alanının Oluşturulması:

Suriye`de birbiriyle savaşan güçlerin Ceylanpınar ve Akçakale halklarının canlarına da kastetmeye hakları yoktur. Sınır boyunda yaşayan Türkiye vatandaşlarımızın yaşadığı mağduriyetler, uluslar arası platformlarda gündem yapılmalı, Birleşmiş Milletlerin gözlemcileri buraya getirilmeli ve sınır ötesinde çatışmalardan arındırılmış 5-10 km`lik bir tampon bölge oluşturulmalıdır. Ancak burada görev yapacak askerler Müslüman ülkelerin askerleri olmalıdır.

 Öldürülen Vatandaşlarımızın Sivil Şehit Statüsüne Alınması:

Her şeyden habersiz, kendi işinde gücünde olan ya da evinde oturan vatandaşlarımızın başka bir devletin topraklarından gelen kurşun ve bombalarla öldürülmesi, devletimizi de sorumlu kılmaktadır. Zira vatandaşların can ve mal güvenliğinin korunması bir devletin asli görevidir. Bu nedenle ölen vatandaşların ailelerine tazminat ödenmeli ve bu kişiler, sivil şehit kabul edilerek ailelerine şehitlik aylığı bağlanmalıdır.

 Yüksek Risk Altında Bulunan Ev ve İşyerlerinin Boşaltılması:

Sınıra yakın ve çatışmalardan çok etkilenen ev ve işyerleri sahipleri güvenli yerlere taşınmak isterlerse devlet onlara, zengin-fakir demeden yardım etmeli ve kiralarını ödemelidir.

 Kriz Masasını Oluşturulması:

Yaklaşık 9 aydır Ceylanpınar olağanüstü şartlar altındadır. Sorunları yerinde gören ve bu sorunlara acil çözümler getirecek uzman ve yetkili bir mekanizmanın olmaması, Ceylanpınar`daki huzursuzluğun, devlete karşı güvensizlik duygusunun oluşmasında ana nedendir. Bu nedenle Ceylanpınar`da uzmanlardan oluşan bir kriz masası acilen kurulmalıdır.

 Muhtemel Bir Müdahale Neticesinde Suriye`nin Kimyasal Silah Kullanma Riski:

Suriye`nin Guta bölgesinde kimyasal silah kullanılması ve öldürülen insanlarının görüntülerinin medyada yer alması halkımızda, "Acaba bize karşı da kimyasal silah kullanılır mı?" endişesi oluşturmuş durumdadır. Halkımızın endişelerinin giderilmesi için çalışmalar yapılmalı, halkımıza psikolojik destek verilmeli ve sınıra yakın yerleşim yerlerine gaz maskesi dağıtılmalıdır.

 Sağlık ve Hastane Sorunları:

Ceylanpınar, Şanlıurfa`ya en uzak (140 km) ilçedir. Her gün birilerinin yaralandığı ilçemizde tam donanımlı bir hastanenin olmaması halkımızı çok mağdur etmektedir. Özellikle ilk müdahaleleri yapabilecek uzman bir ekip her zaman hastanemizde bulundurulmalıdır. 9 ay gibi bir süre geride kaldığı halde hastanemiz halen yetersizdir. Bir an önce eksik uzman kadromuz tamamlanmalıdır.

 Yaralanan vatandaşlarımızın Şanlıurfa`ya sevk edilmesinde Acil Servis`ten kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır. Zira kan kaybeden hastalarımız kıt imkânlı hastanemizde bekletilmektedir. 112 Acil Servisten uygun hastane yanıtı gelmeden hasta, Ceylanpınar`dan çıkarılamamakta, bu da yaralı yakınlarını huzursuz etmekte ve taşkınlık yapmalarına neden olmaktadır.

 Ceylanpınar`a şu ana kadar birçok roket ve havan mermisi isabet etmiştir. İnsanların kalabalık olduğu bir yere bu mermiler isabet ettiği takdirde yaralıları hastanelere götürecek ambulans sıkıntısı ortaya çıkacaktır. Normal şartlarda bir ilçe hastanesi için yeterli olan mevcut dört (biri dört yataklı) ambulans kesinlikle yetersiz kalacaktır. Ceylanpınar`ın olağanüstü bir durum yaşadığı unutulmamalıdır.

 Sınıra Yakın Olan Okullar:

Mevlana Ortaokulu, Ceylan İlkokulu, Başak İlkokulu, Feza Dershanesi, Gülgün Hacımüftüoğlu Anaokulu ve Anadolu İmam Hatip Lisesi sınıra çok yakın olan okullardır. Şu ana kadar bu okulların tümüne kurşun ve şarapneller isabet etmiştir. Ancak son çatışmalarda Mevlana Ortaokulu savaş alanının ortasında kalmış kadar zarar görmüştür. Çatışmalara en yakın olan bu okulumuzda eğitim öğretimin verilmesi imkânsızdır. Bu okulun öğrencileri, çatışmalardan uzak bir okula taşınmalıdır. Tüm öğrencilerin taşıma masraflarını devlet karşılamalıdır. Öğrenciler, güvenli noktalardan toplu taşıma araçlarıyla yeni okullarına götürülmelidir. Diğer okulların güvenliği için de uygun tedbirler alınmalıdır. Gerekirse eğitim öğretim tek öğüne indirilmelidir.

 Öğrencilere Psikolojik Destek Programlarının Yapılması:

Yaşadığımız bu savaş durumundan en çok çocuklarımız etkilenmektedir. Bu olumsuz psikolojik ruh haliyle verimli bir eğitim öğretimin yapılması düşünülemez. Bu olumsuz etkilerin minimize edilmesi için öğrencilere psikolojik destek verilmelidir.

 Eğitim-Öğretimin Ehil Kimselerce Verilmesi:

Öğrencileri rahatlatmak, onları motive etmek, savaşın etkisinden kurtarmak büyük oranda öğretmenlere düşecektir. Dolayısıyla öğretmenlerimizin donanımlı, pedagojik formasyon sahibi, alanında uzman kişiler olması gerekir. Ne yazık ki Ceylanpınar`da eğitim-öğretim üçte bir oranında ücretli öğretmenlerle yapılmaktadır. Bu öğretmenlerin büyük bir bölümü pedagojik formasyon eğitimi almış değildir. Çocuklarımızın ehil kişilere teslimi için hükümetimiz Ceylanpınar`a acilen yeterli öğretmen atamalıdır. İlçemizde ikamet edip de okullarda az bir ücret karşılığında çalıştırılan eğitim fakültesi mezunu öğretmenlerimiz kadroya alınmalıdır.

 Öğretmen Açığı:

Son zamanlarda yapılan okullarla birlikte Ceylanpınar`ın okul ihtiyacı büyük oranda karşılanmıştır. Ancak okullarımızda ciddi anlamda öğretmen açığı vardır. Bugün itibariyle 1222 olan öğretmen normumuzun yarısı bile olmayan 570 kadarı doludur. Boş normumuz yaklaşık 670`tir. 2012-2013 eğitim öğretim yılında ana sınıfçılarla birlikte 260 tane ücretli öğretmen çalıştırılmıştır. İl içi, iller arası ve özür durumu tayinler ve askere gitmelerle birlikte yaklaşık 180 öğretmenimiz ilçemizden gitmiştir. Dolayısıyla en az 420-450 kadar öğretmenin ilçemize acilen atanması gerekir.

 Öğretmen atamalarının yapılacağı bu günlerde Ceylanpınar`a pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Ayrıca öğretmenleri burada tutacak yollar aranmalıdır. Örneğin burada çalışan öğretmenlere bölge tazminatıyla birlikte ek puan ve derece verilebilir.

 (Ne yazık ki bu çağrılarımıza kimse kulak vermedi. Öğretmen atamalarında 10500 öğretmen açığı olan Şanlıurfa`ya 3400 kontenjan verilirken Ceylanpınar`a 215 verildi. 9 Eylül atamasıyla birlikte Ceylanpınar`a 135 kişi atandı. Bu ne demek: Bu yıl eğitim-öğretim lise mezunları tarafından verilecek. Çünkü yeni bir atama yapılmazsa bu yıl Ceylanpınar`da en az 300-350 kadar ücretli öğretmen ders verecek.)

 Esnafın Sorunları:

Ceylanpınar esnafı, savaştan olumsuz etkilenip iş yapamaz olmuş ve rutin borç ödemelerini yapamaz duruma düşmüştür. Esnafımıza faizsiz krediler verilmelidir. Borçları yapılandırılmalıdır. Esnafımızın mağduriyetlerini giderecek önlemler bir an önce alınmalıdır.

 Mülteci Sorunları:

Bilindiği gibi savaştan kaçan binlerce mülteci Ceylanpınar`da kalmaktadır. Çadırkentte kalanların yanı sıra halen hatırı sayılır sayıda mülteci barakalarda, harabelerde kalmaktadır. Ellerindekini tüketen birçok mülteci Ceylanpınar Sokak ve caddelerinde dilencilik yapıyor. Vakitli vakitsiz evlerin kapıları, dilenciler tarafından çalınıyor. Ev sakinleri rahatsız edilecek şekilde para ya da eşya isteniyor.

 Ayrıca birçok kişiye fuhuş teklifinde bulunulduğunu esefle duymaktayız. Mültecilerin bu tür tavır ve tutumları sonucunda Ceylanpınarlı birçok ailenin huzuru kaçmış, bütünlüğü bozulmuştur.

 Ceylanpınarlılar, savaş süresince mültecilere tüm insani yardımları fazlasıyla yapmıştır. Ancak mültecileri barındırmak, geçindirmek ve kontrol altında bulundurmak devletin görevidir. Devletin yetkili organları artık bu sorunları işitmeli ve çözüme kavuşturmalıdır.

 Ceylanpınar içinde kalan mülteciler bir an önce Çadırkent`e yerleştirilmeli ve hiçbir mültecinin kontrolsüz olarak Ceylanpınar`a gelmesine izin verilmemelidir. Özellikle sorunlara neden olan mülteciler tespit edilmeli ve kampın dışına çıkarılmamalıdır.

 ÇİFTÇİ SORUNLARI

Elektrik:

 Elektrik kurumunun özelleştirilmesiyle bu kurumun yetkisini alan firma bizden trafo başı ücret almak istemektedir. Bizler 2013 yılının bir kısmını sayaç üzerinden fatura ödememizi yapmış durumdayız.
2013 yılı içerisindeki tarımsal sulama elektrik borçlarımızı sayaç üzerinden Haziran ayına kadar TEDAŞ`a Hazirandan ayından sonrası ilgili firmaya ödeme yapmak istiyoruz.

 2014 yılı tarımsal sulama için Trafo başı ödeme yapmayı kabul ediyoruz. Anlaşmanın sağlanacağını umuyoruz.

 Tarımsal sulamadan dolayı eski elektrik borçlarımız ve cezalar ödenecek miktarları aşmıştır. Ayrıca avukatlara ve icralara verilmiş paralarla çiftçilerimizin ödeme gücü kalmamıştır. Bu durumda üretim yapmamız mümkün değildir.

 Çiftçimizin eski borçları, icra ve avukat masrafları ve usulsüz olarak verilen kaçak elektrik cezaları Bağ-Kur, Zirai kredi borçlarının bir defaya mahsus olmak üzere silinmesini ve çiftçilerimize uzun süreli sıfır faizli kredinin verilmesini istiyoruz.

 Motorin:

Mazot fiyatlarının çok yükselmesinden dolayı, çiftçiler tarlasını ekime hazırlayacak duruma getirememektedir. Çiftçiye verilen mazottan vergilerin düşürülmesini talep ediyoruz.

 Gübre - İlaç:

Gübre ve ilaçtaki yüksek vergilerden çiftçilerin muaf tutulmasını istiyoruz.

 Tarım Reformu:

Ceylanpınar ilçesine bağlı tüm köyler, Tarım Reformu uygulama alanında olup, 2500 çiftçi 1998 yılında dağıtımı yapılmış ve tapuları verilmiştir. Ancak verilen tapular takyitlidir.

 3083 sayılı Tarım Reformu yasasına göre bu arazilerdeki birçok hakkımızı kullanamıyoruz. Arazilerin tüm borçlarını ödedik. 3083 sayılı yasa eskimiş bir yasadır bu yasanın acilen değiştirilmesini istiyoruz.

 Ziraat Bankası Ve Tarım Kredi Kooperatifi:

Ceylanpınar`daki bu iki çiftçi kurumu ihtiyaç halinde çiftçiden kefil olarak iki maaşlı devlet memuru istemektedir. Çiftçinin kefili çiftçi olmalıdır. Bizleri bürokrasiye mecbur etmektedirler, bu yanlış bir uygulamadır ve düzeltilmesini talep ediyoruz. (İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir