Amerika Başkanı Biden’den sonra Almanya ve İngiltere başbakanları da Netanyahu’yu ziyaret ederek bizatihi destek açıklamasında bulundular.

Amerika ve İngiltere silah ve mühimmat desteğine başladı, Almanya da destek vereceğini vaat etti.

Ve tarihin en vahşi cinayetlerinden biri olan El Ehli Hastanesine yönelik bombardımanda Amerikan mühimmatının kullanıldığı çıktı ortaya.

Batıda şahsiyet ve şerefini kariyer ve para için satan satılık medya ve siyasetçiler her ne kadar “hastane katliamından” Filistinlileri suçlu çıkarmak için çabalasa da artık insanları kandıramadıkları ortada.

İşgalci Siyonist çete “Hastane katliamı” sonrası da durmadı ve bu kez de 2 bin yıllık bir kiliseyi ve 1400 yıllık bir camiyi bombaladı.

Siyonistleri aklamaya çalışanlar yine zorda kaldı.

Siyonist taraftarlığından  “siviller ölmesin” moduna geçti bir kısmı.

Bu kez de dezenformasyonun dibine vurarak  “işgalci katiller ile işgale direnen insanları” bir tutmaya başladılar.

“Hamas-Netanyahu savaşı” diyerek Netanyahu’ya her türlü desteği vererek daha geniş çaplı katliamlar yapmasını sağlayan Amerika ve Avrupa’yı katliam sorumluluğunun dışında tutmaya çalıştılar.

Ama “Güneş balçıkla sıvanmaz” ve tarih bunu kaydedecek.

Hamas, Siyonist katillerin yanı sıra Batı’nın Hıristiyanlıkla da alakası kalmamış olan “Yeni haçlı gücü” ile savaşıyor.