• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Savunmadan taarruza şanlı direniş Aksa Tufanı'nın bilinenleri...
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kassam Tugayları, operasyonun ayrıntılarını ve hazırlıklarını, dünya emperyalistlerinin destekleriyle işgal rejiminin üstün teknolojisi ve casusluk sisteminden gizlemeyi başardı ve güçlerini bir anda harekete geçirerek bir destan yazdı.

Kassam Tugaylarının, tüm planlarını büyük bir gizlilikle yürütmesi, teçhizatı organize etmesi, savaş sırasında komuta sistemini koruyabilmesi, cephedeki güçlerini değiştirerek mücahitlere aralıksız mühimmat ve teçhizat ikmali yapması akıllara durgunluk verdi.

Aksa Tufanı Operasyonu'na katılan direniş grupları tarafından yayımlanan askeri yazışmalar ve görseller, bir dizi askeri ve savaş araçlarını ortaya çıkardı.

Yayımlanan bilgilere göre; Gazze Şeridi sınırındaki işgal bölgesinin ve işgal rejiminin Gazze'den sorumlu ve işgal ordusunun organizasyonel yapısından sorumlu olan savaş ve savunma adına düzenli ordu yetiştiren işgalci "Gazze Tümeni"nin üç saat içerisinde kontrol altına alınmasıyla birlikte kullanılan en belirgin askeri araçlar ortaya çıktı.

Gelişmiş istihbarat başarısı

İlk etapta gelişmiş istihbarat başarısıyla Kassam Tugayları, işgalcilerin karargâhı konumundaki "Gazze Tümeni"nin sorumluluğundaki askeri tesislere kısa sürede gerçekleştirdiği askeri temizlik, taarruzun temel taşıydı.

Kassam Tugayları, benzer şekilde, işgalci tümenin sorumluluk alanı dışında kalan diğer işgal bölgelerinde de lojistik destek ve ikmal operasyonları gerçekleştirdi.

Kassam Tugayları istihbaratı, iklim ve topoğrafik koşullar ışığında operasyonun yerlerini incelemeyi, gerekli kuvvetleri ve uygun teçhizatı doğru bir şekilde belirleyerek çeşitli araçlarla askerî harekât için doğrudan vurulabilecek hedefleri belirledi.

Doğru harita ve koordinasyonların belirlenmesi

İşgal medyası, mücahitlerin yanlarında hedeflenen bölgelerin haritalarını taşıdığını aktardı. Bu durum operasyon bölgelerinin izlendiğini ve doğru haritaların çizildiği konusunda büyük çaba sarf edildiğini doğruluyor.

Aksa Tufanı Operasyonu'nda Kassam Tugayları istihbaratının, aldatma operasyonlarında da başarılı olduğu ortaya çıktı.

Kassam Tugayları, işgal istihbaratının yanıltarak kuvvetlerini harekete geçirmesi, eğitmesi, manevralar yapması, uygun koşulları sağlaması gibi geniş unsurları içeren taarruz planının ortaya çıkma fırsatından düşmanı mahrum bırakarak operasyonun kesin tarihini belirlemesi ve ilgili güçlere bilgi vermesi konusunda da büyük bir aldatma operasyonu gerçekleştirebilmiştir.

Stratejik aldatma operasyonları

Direniş liderliği ve istihbaratı, 2022'den bu yana Gazze'de diğer direniş güçlerinin yürüttüğü çatışmalara girmeyerek "stratejik aldatma" uyguladı.

İşgalci rejimin güvenlik ve istihbarat servislerine, Gazze'deki HAMAS'ın bir çatışmaya girmekle ilgilenmediği ve Gazze Şeridi sakinlerinin geçim sorunlarıyla meşgul olduğu yönünde yanıltıcı açıklamalar ve bu minvalde işaretler verdi.

Geçtiğimiz yıllarda HAMAS'ın Gazze Şeridi'ndeki yerleşim bölgelerini kontrol altına almak ve rehine ele geçirebilecek operasyonlar düzenlemesi olasılığından bahseden çok sayıda "israil raporu"na rağmen, işgal ordusundaki istihbarat servisleri operasyonu önceden tahmin edemediği gibi Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı mücahitlerin, işgalcilerin gelişmiş askeri karakolları ve yerleşim yerlerine baskınlar düzenlemesi ve işgalci Gazze Tümeni'ni etkisiz hale getirmeleri büyük bir şok etkisi yaptı.

Siber saldırı operasyonları

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin açıkladığına göre; istihbarat çalışmaları kapsamında, işgalin gözetleme ve iletişim sistemlerini insansız hava araçları ve çeşitli silahlarla hedef alarak, Gazze'nin etrafını çevreleyen gözetleme kulelerine etkisiz hale getirmek için elektronik savaş birimleri tarafından siber saldırılar düzenlendi.

Çatışmanın devamı bağlamında Kassam Tugayları, 10 Ekim'de yayınladığı bir video klipte, Gazze ile 1948'de işgal edilen topraklar arasındaki ilk cephe hattının bombalanmasından sorumlu mühendislik birimine daha önce eğitim verdiğini ortaya çıkardı.

Mühendislik birimi, işgal ordusunun sınıra diktiği güvenlik çitini havaya uçurarak, burada boşluklar açarak Kassam Tugayları Özel Kuvvetler Birimi'nin işgal altındaki bölgeye girmesine olanak sağlama görevini yerine getirdi.

Güvenlik açıklarından yararlanma

Kasam Tugayları Birimleri, beton duvarı havaya uçurmak için bubi tuzakları kullanarak çeşitli bölgelere girmeyi başardı.

İşgal medyası, direnişin ayrım duvarında ve dikenli tellerde 80 delik açtığını ve mücahitler savaş sırasında 6 günden fazla bir süre boyunca bu deliklerden işgal topraklarına girmeyi başardığını aktardı.

Bu birlikler yerleşim yerlerinin ve askeri bölgelerin derinliklerinde askeri operasyonlar yürüttüğü, lojistik destek sağladığı, esirleri buralardan geçirdiği, ihtiyaç halinde birliklerin yer değiştirdiği ve işgal ordu güçleriyle çatıştığını dile getirdi.

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin açıklamasına göre; Aksa Tufanı'nın başladığı günden bu yana ilk girişte 3 bin özel kuvvetler ekibi daha sonra destek ve ikmal ekipleriyle birlikte sayısı 4 bin 500'ü bulan mücahitler bu deliklerden geçerek Gazze Şeridi sınırındaki yerleşim bölgelerine baskınlar düzenleyerek başarılı operasyonlara imza attığını duyurdu.

Kassam Tugayları Özel Kuvvetler Birimi

Kassam Tugayları Özel Kuvvetler Birimi çeşitli savaş yeteneklerine sahip olmakla birlikte yıllardır kara savaşına ve düşman hatlarının gerisinde düşmanla yüzleşmeye hazırlanıyordu.

2014 Asful Mekul savaşında, Özel Kuvvetler birden fazla bölgeye sızarak işgalci siyonistlere ağır kayıplar vermeyi başarmış ve bugüne kadarki hazırlığın mini bir provasını düşmana göstermişti.

Direniş güçleri, düşman kuvvetlerine operasyonlar için Kalaşnikoflar ve RPG fırlatıcıları gibi hafif ateşli silahlarla güçlendirilmiş ve askeri bölgelere ve yerleşim yerlerine araç ve motorlar kullanarak baskınlar düzenledi.

HAMAS Hareketinin Dış Sorumlusu Halid Meşal, Kassam Tugayları Özel Kuvvetlerinin 3 saat gibi kısa bir sürede işgalci "Gazze Tümeni"ne ait bölgeleri kontrol altına alarak rekor bir sürede yok etmeyi başardığını açıkladı.

Kamikaze saldırıları

Direniş, ilk cephe hattındaki askeri mevkilere yönelik operasyonlarda yıllar içinde geliştirdiği insansız hava araçlarını kullanarak, askeri kuleleri, gözlem ve iletişim bölgelerini hedef almış, işgal istihbaratını ve bölgeyi kontrol eden karargâhı etkisiz hale getirmiş, askeri bölgelere ve yerleşim yerlerine girmeyi başardı.

Kassam Tugayları ve Kudüs Seriyyeleri tarafından duyurulduğu üzere, çatışma sırasında direniş güçleri, Gazze Şeridi sınırındaki çeşitli bölgelerde askeri alanları ve toplulukları Kamikaze intihar uçaklarıyla hedef alarak sıfır noktasında çatışmalar yaşandı ve esir almalar da dahil büyük kazanımlar elde edildi.

Direniş güçleri ayrıca insansız hava araçlarını saha izleme operasyonlarında, işgal üsleri ve yerleşim yerleri hakkında bilgi toplamada da kullandı.

"Gökten indiler"

Bu, direniş operasyonu sırasındaki en büyük sürprizlerden biriydi. Paraşütçülerden oluşan Özel Kuvvetler Birimi. Kassam Tugaylarının açıklamasına göre; bu birim askeri bölgelere ve yerleşim bölgelerine operasyon yapma konusunda uzmanlaşmış "Saqar Filosu" birliğine ait olduklarını açıkladı.

Ayrıca insansız hava araçları, işgalci "Gazze Tümeni"nin çökmesinin ardından işgal ordusunun takviye amacıyla bölgeye ittiği destek güçlerinin hedef alınmasında da önemli rol oynadı.

İşgal ordusu, "Duvdevan, Şayetet 13, Yamam" gibi özel kuvvetlere bağlı birimlerin Kassam Tugayları tarafından tamamıyla tasfiye edilip etkisiz hale getirildiğini itiraf etti.

Bunun yanı sıra işgalci Gazze Tümeni'ne desteğe gelen Tulkarim sözde bölge komutanı ve Batı Şeria'daki bazı bölgelerin askeri yetkililerinin, çatışmalar sırasında direniş güçleri tarafından öldürüldüğü kabul edildi.

Füze saldırıları

El Kassam Tugayları Başkomutanı Muhammed El Deif'in yaptığı açıklamada, "Aksa Tufanı" savaşının başlangıcında direniş güçlerinin yaklaşık 5 bin roket ateşlediğini söyledi.

Bu füzeler, işgal altındaki Filistin'in merkezinde bulunan "Tel Aviv"e, Gazze Şeridi'nin sınır bölgelerinde bulunan işgalci kuvvetlere, askeri tesislere ve yerleşim yerlerine yağdırıldı.

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde yaptığı açıklamada, direnişin, operasyonun başlangıcında Gazze Şeridi'ndeki işgal bölgelerine 1000, desteğe gelmek isteyen özel kuvvetlerin bölgeye intikal etmesinden hemen sonra ise 1000 füzeyi ateşlediğini, ayrıca bunları insansız hava araçları ve hava savunma silahları ile koruduğunu ve geri kalan füzeleri ise işgal altındaki topraklara attıklarını açıkladı.

Direniş, askeri operasyon boyunca; işgalci siyonistleri ve yerleşim yerlerini vurmak, cephenin derinliklerindeki mücahitlere ateş desteği sağlamak, işgal araçlarını imha etmek ve işgal uçaklarını hedef almak amacıyla çeşitli tiplerde roket mermileri kullandı.

Gururla anlatılan "Merkava Tankı"nın işlevsiz hale getirilmesi

Kassam Tugayları ve direniş gruplarının askeri operasyon faaliyetleri ile ilgili sunduğu video kliplerde işgal ordusunun gururu olarak anılan "Merkava" tankları da dahil olmak üzere işgale ait bir takım zırhlı aracın imha edildiği ortaya çıktı.

Videolarda bu zırhlı araçların, güdümlü tanksavar füzeleri ile hedef alındığı görüldü. İşgal ordusunun zırhlı araçlarını korumak için tasarlanan "Trophy" gibi etkin koruma sistemleri, tankların imha edilmesini engellemede başarılı olamadı.

Gazze Şeridi'nin her bölgesinde katliamlar gerçekleştiren işgal ordusu hava kuvvetlerine cevap olarak direniş güçleri de etkili silahlar kullandı.

El-Kassam Tugayları, işgalcilerin sivil altyapıyı yok etmek, evleri oturanların başlarına yıkmak ve suikastlar düzenlemek için kullandığı savaş uçaklarını etkisiz hale getirmeyi başarabilecek bir silaha sahip olmak için yıllardır devam eden girişimleri kapsamında "Muteber 1" füzesinin geliştirildiğini duyurdu.

Daha önce sahadaki çatışmalarda ve en son 2014 savaşında olduğu gibi, işgal ordusu ağır kayıplara uğrama korkusu nedeniyle kara savaşına girmektense savaş uçaklarıyla sivil halkı hedef almayı tercih ediyor. Bu saldırılar nedeniyle Kassam Tugayları hava savunma silahı olarak "Muteber 1" füzesini geliştirdi.

Filistinlilerin yerlerinden edilmelerine karşı siyonistlerin yerlerinden edilmesi

Direniş güçleri, işgalcilerin işledikleri cürümlere yanıt verme bağlamında; işgal altındaki şehirleri füze yağmuruna tutarak şehirdeki hayatı felç etti.

Son iki gün içinde, sivillere karşı işlediği suçları durdurması için işgalcilere baskı yapmak amacıyla Askalan şehrini füze yağmuruna tutarak "göçe zorlamaya karşı göçe zorlama" sloganıyla, yerlerinden edilmek istenen Filistinlilere karşı siyonistlerin yerlerinden edilmesi, düzenlenen operasyonların hedefi olarak belirlendi.

Operasyonun zirvesinde Kassam Tugayları, Şehit Abdülaziz el-Rantisi'nin adını taşıyan ve ilk kez 2014'te fırlatılan "R160" füzesini kullanarak Gazze'ye en uzak işgal toprağı olan 150 kilometre uzaklıktaki Hayfa kenti de dahil olmak üzere uzun menzilli atışlar gerçekleştirdi. Bunun yanı sıra Kudüs Seriyyeleri tarafından "Bedir 3" dahil olmak üzere diğer uzun menzilli füze türleri de bu operasyonda kullanıldı.

Deniz Komandoları

Direniş güçleri ayrıca deniz piyadelerini tekneler aracılığıyla Gazze Şeridi kıyısından Zikim askeri üssünün de aralarında bulunduğu askeri işgal bölgelerine gönderdi.

Oradaki asker ve subayları öldürüp bir kısmını da esir alarak hedefine ulaşana kadar o bölgeleri kontrol etmeyi başardı.

Kassam Deniz Komandoları, işgal altındaki yerleşim yerlerine ve şehirlere, operasyon alanlarına, sahadaki güçlere destek sağlamak amacıyla mücahitlerin çıkarılmasında ve "Gazze Tümeni"ne destek için gelen işgalci siyonistlerin püskürtülmesinde büyük rol oynadı.

Öte yandan; Deniz Komandoları, esirlerin Gazze bölgesine getirilmesinde ve sahadaki direniş gruplarına lojistik destek sağlama operasyonlarına da katılırken 12 bin kişiden oluşan "Gazze Tümeni"nin ortadan kaldırılması ve etkisiz hale getirilmesinde de büyük rol oynadı.

İşgal rejiminin itirafları

İşgalci siyonistlerin sözde Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi, geçtiğimiz cumartesi günü işgal rejiminin acı bir darbe aldığını, sorumluluk alanlarında başarısız olduklarını ve bu konuda hiçbir tartışmanın olmadığını söyledi.

Başarısızlıktaki asıl sorumluluğun kendisinde olduğunu "Bu benim hatam" diyerek itiraf eden işgalci Hanegbi, Kassam Tugaylarının ayrım duvarının aşılması konusunda eğitimler yaptığı bilgisine sahip olan sözde yetkililerin de hatalı olduğunu kaydetti.

Aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi lideri Smotrich, düzenlediği basın toplantısında, "Şunu dürüstçe itiraf etmeliyiz; devlet yönetimi ve güvenlik sistemi başı öne eğik biçimde başarısız oldu. Vatandaşlarımızı korumakta başarısız olduk" ifadelerini kullandı.

Ephraim Halevy (MOSSAD'ın eski başkanı), "Eşsiz bir saldırı... Gazze'nin israilin derinliklerine nüfuz edebildiği ve köyleri kontrol edebildiği ilk saldırı."

İşgalci diplomat Alon Pinkas işgal medyasına yaptığı açıklamada, "7 Ekim 2023, israil için utanç kaynağı olarak kalacak bir tarih. Büyük sorudan kaçınmak imkânsız: Bize ne oldu ve nasıl bu kadar ölümcül bir tuzağa düştük?" dedi.

İngiliz asıllı siyonist David Horovitz yaptığı açıklamada, "HAMAS aynı zamanda büyük bir psikolojik savaşı da kazandı ve onun anısı ebedi kalacak." dedi.

İşgalci güvenlik editörü Nahum Barnea, "Şöyle diyeceksiniz: Yom Kippur başarısızlığı çok daha fazla sayıda kurbana mal oldu. Bu doğru. Ama 1973'te ikinci sınıf bir terör (!) örgütüyle değil, en büyük Arap ordularıyla karşı karşıyaydık." derken, bir diğer işgalci güvenlik editörü Yossi Verter ise, "israil aşağılandı ve mağlup edildi. 'Küçük' sayılan bir terör (!) örgütü, istihbarat ve siber alanında en gelişmiş bölgesel askeri süper güçlerden birinin çıplaklığını ortaya çıkardı." dedi.

İşgal rejiminin sözde eski Dışişleri Bakanı David Levy, "israil, dün ömrü boyunca görmediği görüntüler gördü. Filistin askeri araçları şehirlerinde dolaşıyor. Gazzeli bisikletliler kapılardan giriyor. Bu görüntüler küstahlık maskesini yırtmalı. Gazze'deki Filistinliler 'özgürlük' için her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarına karar verdiler." dedi.

İşgal topraklarında gerçekleştirilen eylemler

Filistin Bilgi Merkezi "Mutaa"nın paylaştığı istatistiğe göre, Batı Şeria ve diğer işgal topraklarında bulunan direniş güçleri ve halk, Aksa Tufanı'nın başlangıcından bu yana 969 direniş eylemi gerçekleştirdiğini açıkladı.

Mutaa, işgalci siyonistlerle 259 noktada çatışmalar çıktığını ve işgal topraklarında şimdiye kadar Filistin genelinde 105 kitlesel gösteri düzenlediğini söyledi.

Merkez, 15 Ekim'de yayımladığı raporda, mücahitlerin 253 silahlı eylem gerçekleştirdiğini, üç askeri öldürdüğünü, 53 işgal askeri ve yerleşimciyi de yaraladığını bildirdi.

Filistin genelindeki eylemleri sıralayan merkez, Kudüs'te 97, el-Halil'de 84, Ramallah'ta 78, Beytüllahim'de 67, Nablus'ta 66, Kalkilya'da 54, Cenin'de 47, Salfitte 39, Tulkarim'de 39, Eriha'da 21 ve Tubas'ta 14 olmak üzere birçok bölgede çatışmalar yaşandığını duyurdu.

Bu arada Filistin Sağlık Bakanlığı, Aksa Tufanı'nın başlangıcından bu yana işgal topraklarında 56 Filistinlinin şehit olduğunu ve bin 200'ünün de yaralandığını açıkladı.

Gazze'de sivillerin hedef alınması

İşgalci siyonistler tarafından yapılan açıklamada; Aksa Tufanı operasyonunun başlangıcından bu yana, işgalci siyonist ölümlerinin sayısı 2000'e yaklaştığı ifade ediliyor.

İşgal ordusu ise, direniş güçleri ile birebir çarpışmaktan kaçınarak Gazze'deki sivillere karşı misilleme amaçlı bir saldırı başlattığını duyurdu. 12 gündür Gazze'deki siviller, uçak ve tank bombardımanı altında hayatta kalmaya çalışıyor. Bu saldırılarda şimdiye kadar binlerce konut hedef alınıp içindeki sivillerle birlikte başlarına yıkıldı.

Bu saldırılar sonucu, çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 3 binden fazla Filistinli şehit olurken 10 bini aşkın kişinin yaralanmasına ve on binlerce kişinin de Gazze Şeridi'nde yerinden edilmesine neden oldu. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir