• DOLAR 32.995
  • EURO 35.801
  • ALTIN 2528.57
  • ...
İşgalci siyonist çetenin saldırısına bir tepki de Memur-Sen Şanlıurfa'dan geldi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Şanlıurfa Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen İl Temsilcisi İbrahim Coşkun, siyonist terör şebekesinin hastane saldırısına ilişkin açıklama yaptı.

"Kahhar olan Rabbimizden siyonistlere bu dünyada şiddetli ve zelil bir azabı tattırmasını niyaz ediyoruz" diyen Coşkun, "Terör örgütü dün gece, içinde binlerce kişinin bulunduğu el-Ehli Arab - Babtits Hastanesini bombalayarak tarihin vahşi katliamlarından birini gerçekleştirdi. Bu saldırıda bine yakın kardeşimiz şehit edildi. Rahim olan Rabbimizden şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Ve Azizün Züntikam olan, Kahhar olan Rabbimizden siyonistlere bu dünyada şiddetli ve zelil bir azabı tattırmasını niyaz ediyoruz. On bir gündür tarihinin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahit oluyoruz. Gazze’de gözlerimizin önünde katliamlar yapılıyor. Bebeklerin, çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor. Bütün dünya on bir gündür siyonist terör çetesinin hukuk tanımaz ve had bilmez zulmüne karşı sessiz kalıyor. Bu sessizlik artık katil israil’e ikrar mahiyetinde bir desteğe dönüşüyor ve gün geçtikçe zulmünün şiddetini arttırmasına neden oluyor." dedi.

"Bu soykırımın ortağı Akdeniz’e gemilerini gönderen ABD’dir, İngiltere’dir"

Batılı devletlerin saldırının faili hakkında saptırıcı açıklamalar yaptığını kaydeden Coşkun, "ABD’nin başını çektiği şgal çetesinin destekçisi Batılı ülkeler bu vahşet karşısında da ikircikli açıklamalar yapmış, Siyonistleri kınamaktan imtina etmiş, saldırının faili hakkında saptırıcı açıklamalar yapmıştır. Üstelik ABD, soykırımda kullanılan silahları terör şebekesine göndermeye devam edeceklerini utanmazca beyan etmiştir. Soykırımcı devlet kendisine verilen şartsız ve kayıtsız desteği fırsata dönüştürmüş ve dün gece bütün dünyanın dehşet verici bir öfkeyle izlediği hastane saldırısını hem de açıkça bir katliam amaçlayarak en yıkıcı füzelerle gerçekleştirmiştir. Yalan haberlerle, dezenformasyonla, algı operasyonlarıyla direnişi karalayan ve soykırımı meşrulaştırmaya çalışanlar dün akşamdan beri şaşırmış durumdalar. Artık hakikati nasıl örteceklerini bilemiyorlar. Yaşanan vahşetin farkında oldukları ve bunu dünya kamuoyuna izah edemeyeceklerini bildikleri için inkâr ediyorlar. Oysa dün akşam bütün dünya işgalciler ve destekçilerinin kirli yüzünü bir kez daha bütün çıplağıyla gördü. Buradan açık ve net söylüyoruz. Bu soykırımın ortağı Akdeniz’e gemilerini gönderen ABD’dir, İngiltere’dir. BM Güvenlik Konseyinde katliama arka çıkan, ülkesinde Filistin’e destek eylemlerini yasaklayan Fransa’dır. Hala 'siyonistin kendini savunma hakkı vardır' diyen Almanya’dır onlara destek açıklaması yapan bütün AB ülkeleridir. Türkiye’yi siyoniste destek vermeye ve tarafını seçemeye çağırarak tehdit eden Avrupa Parlamentosudur." dedi.

Coşkun sözlerine şöyle devam etti:

"Bu vahşet Filistin halkı için yeni bir şey değil. İnsanlığın yalnız bıraktığı Filistin bu şok edici katliamları 75 yıldır yaşamaktadır. Aslında sadece bugün değil 75 yıldır bitmeyen bir katliam yaşanıyor. Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti 1948’den beri çiğneniyor. Barış şehri olan Kudüs 75 yıldır mahzun. Yerleşimci çeteler her gün Filistinlilerin evlerini ve mallarını gasp ediyor. 16 yıldır boykot altındaki Gazze’de 2 buçuk milyon insan zindan hayatı yaşıyor, Siyonizm’i şımartan, kendileri de soykırım ve kan üzerine kurulu olan Batılı devletler, zalimi mazlum, mazlumu da zalim göstermek için canhıraş bir şekilde ellerinden geleni yapıyor... İşgalciler, bu vahşi saldırıları, uluslararası hukuku ve insan haklarını açık bir şekilde ihlal etmektedir. Sivil halkın yaşam hakkı, güvenliği her zamanki gibi hiçe sayılmaktadır. Bu barbarca saldırılar, Soykırımcı işgal çetesinin hadsizliğini ve hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır."

"İslam ülkeleri uyku modundan çıkmalıdır"

Açıklamanın devamında Coşkun: “Gazze başta olmak üzere bütün Filistin yıllardır insani krizin pençesinde olan bir ülkedir. İşgal çetesinin bu saldırıları, bölgedeki acıyı, yıkımı ve çaresizliği daha da artırmaktadır. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dâhil olmak üzere; masum sivillerin ölümüne neden olan bu vahşetin sorumluları acilen adalet önünde hesap vermelidir. Maalesef bütün dünya bu katliamlar karşısında gözlerini kapamakta, kulağının üzerine yatmaktadır. Onlar istiyorlar ki Filistin halkı; katliama uğrasa da sussun. Sürülse de itiraz etmesin. Yok, edilirken direnmesin. Kutsalları çiğnenirken, hastaneleri, okulları, camileri bombalanırken kaderlerine razı olsunlar. Onlar için Mazlum Filistinli makul Filistinlidir! Direnen Filistinli ise teröristtir! Taş da atsa terörist, slogan da atsa. Oysa buradan bir kez daha ifade ediyoruz; Filistin’in kendisini bu işgalci ve soykırımcılara karşı savunması meşrudur ve desteklenmelidir. Filistin direnişini selamlıyoruz." dedi. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir