• DOLAR 34.546
  • EURO 35.985
  • ALTIN 3006.253
  • ...
Diyarbakır bu akşam da Filistin'e olan ahde vefasını yeniledi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Peygamber Sevdalıları Vakfı koordinatörlüğünde Diyarbakır Şeyh Said Meydanında bir araya gelen Diyarbakırlılar önceki akşamlarda olduğu gibi kıldıkları yatsı namazı ve gıyabi cenaze namazı sonrası Filistin'e olan ahde vefasını yeniledi.

Merkez Sur ilçesi Şeyh Said Meydanında düzenlenen programda konuşan Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Tekin, "Aksa Tufanı" operasyonunun gerekçelerini aktarırken batılı ülkelerin işgal rejimine verdiği destek karşısında İslam ülkelerinin sessizliğine değindi.

Doç. Dr. Ahmet Tekin

"İslam'ın izzeti olan Kudüs ve Mescidi Aksa'nın bekçileri olan bu bir avuç Müslüman yıllardır israil terör devletinin saldırılarına maruz kalmaktadır" diyerek sözlerine başlayan Tekin, "Her defasında kadın, çocuk, sivil ve asker ayırımı yapmadan adeta kudurmuş köpekler gibi Gazze’ye saldıran israil terör devleti bu sefer de büyük bir saldırının hazırlığını yapıyordu. Ancak bunun istihbaratını alan Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları bu sefer israilden önce davranmış ve 'Aksa Tufanı' isimli operasyonla kendilerini savunmuştur. Bu operasyon, israil işgalinin Filistin'deki ihlallerine bir cevap olarak, birinci dereceden bir savunma operasyonu olup, üslerin ve merkezlerinin hedef alındığı bir operasyondur." dedi.

"Hamas'a ve Gazze'ye yardım etmek üzerimizde farzdır"

Batılı ülkeler ile islam ülkelerinin tutumunu karşılaştıran Tekin, "ABD, zalim terör rejimini desteklemek amacıyla israile bir uçak gemisi gönderdi. İngiltere, Doğu Akdeniz'de kraliyet donanmasına ait iki gemi ile deniz devriye ve gözetleme uçağı konuşlandıracağını duyurdu. İsrail ile ABD arasındaki mesafe 10 bin 853, İngiltere ile arasındaki mesafe 5 bin 122 kilometredir. ABD ve İngiltere bu kadar uzaklıktan israile yardıma gelebiliyorlarken Filistin ile sınırları bitişik olanlar dahil olmak üzere yaklaşık 60 İslam ülkesinin bunu yapamaması ne kadar da acı vericidir." ifadelerini kullandı.

Tekin, "Bu ümmetin suskunluğu nereye kadardır? Hep Gazze mi bombalanacak, Filistin mi ağlayacak sanıyorsunuz? Afganistan'ı, Irak'ı, Mısır'ı, Suriye'yi, Yemen'i, Libya'yı kana bulayanlar bunlar değil midir? Yarın sırada Türkiye'nin, İran'ın, Azerbaycan'ın ve diğer İslam ülkelerinin olmadığını nereden bileceğiz. Biz suskun kalıp da kurtulacak mıyız? Gazze, elektriksiz, susuz, gıdasız, ilaçsız kalacak da 60 İslam ülkesi susacak. Allah bunu yanımıza bırakır mı?" diye belirtti.

Ümmetin içinde bulunduğu bu zilletten kurtulması için Gazze'ye, Hamas'a ve Filistin davasına sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Tekin, Müslümanların ilk kıblesi için canlarını veren şehitlerin çocuk ve ailelerine sahip çıkılmaz, onları yok etmek için bir araya gelen dünyanın süper güçlerine verilecek cevap olmaz ve Gazze'ye gıda, ilaç, erzak, yakıt yardımında bulunulmazsa Müslümanların imanından şüphe etmesi gerektiğini söyledi.

Tekin, "Onun için biz belki fiziken orada bulunamıyoruz. Ancak duamızla, paramızla, zekât ve infakımızla, israil mallarını boykot ederek destek olabiliriz. Hamas'a ve Gazze'ye yardım etmek üzerimizde farzdır. Rabbim Müslümanların ilk kıblesine sahip çıkan bu bir avuç Müslümana yardım etsin." temennisinde bulundu.

Molla Recai Güler

"Kafirler siyonistlerin yanında olurken halkı Müslüman ülkelerin yöneticileri kafalarını kuma gömmüş"

Düzenlenen bu tür programların basite alınmaması ve direnişçiler için büyük moral kaynağı olduğunu söyleyen İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Recai Güler, şu ana kadar sadece Gazze'den şehadet haberleri gelirken bugün direnişçilerin israile yönelik yaptıkları mücadele neticesinde güzel paylaşıldığına dikkat çekti.

Bugün itibariyle 3 gündür Şeyh Said Meydanındaki programların sürdüğünü ve mücadele devam ettiği sürece programların da devam edeceğini belirten Molla Güler, "Bu toplanmalarımızı küçümsemeyelim. Nitekim bu birlikteliğimiz mücahitlere moral vermektedir. İnsan haklarından bahseden Avrupa kara yüzünü ortaya çıkararak zalimleri destekledi. Bu zulümler karşısında herkese sorumluluklar düşmektedir. Allah ve Resulü'ne inandığı beyan eden her Müslümanın Gazzeli Mücahitlerin yanında saf tutmak üzerine farzdır." şeklinde konuştu.

Molla Güler, "Halkı Müslüman olan devletlerin yöneticileri acaba dünyada rahat bir şekilde hayatlarını idame edebilecekler mi? Bunu Allah'ın yanlarına bırakacağını mı zannediyorlar? 10 bin kilometre öteden Amerika gelip gemilerle silahlarını siyonistlerin hizmetine sunarken, kafir devletler siyonistlerin yanında olurken halkı Müslüman olan ülkelerin yöneticileri kafalarını kuma gömüp sessiz kalacaklar. O ellerinde silah ve mühimmatı, İHA ve SİHA'sı olanlardan Allah hesap sormayacak mı? Allah herkesten önce yetki sahibi kimselerden hesap soracaktır." dedi.

"Şimdiye kadar sadece Filistin'in bombalandığını görüyorduk, bugünse onların canını acıtıyoruz"

Ülke yöneticilerinin harekete geçebilmesi için Müslüman halkları sokaklara çıkması gerektiğinin altını çizen Güler, "Elhamdulillah İslam aleminde bir uyanış oldu. Ürdün'de ve Mısır'da yüzbinlerce insan meydanlara çıktı, Lübnan'da halk sınıra dayandı ama yetersizdir. Daha da gayret etmemiz gerekir. Büyük güne hazırlanmalıyız. Bugün küfür bir olmuş Müslümanların mukaddesatlarına saldırıyor. Bugün bize düşen imanın gereğini yerine getirmektir." ifadelerini kullandı.

"Peygamberimiz dilimizle, malımızla ve canımızla cihat etmemizi emretmiştir" diyerek malı olanın malıyla katkı sunması, diliyle de zalimlerin karşısında olduğunu haykırması gerektiğini sözlerine ekleyen Güler, işgal rejiminin düştüğü zelil durumuna değindi.

Güler, "Ebu Ubeyde bize müjdeler veriyor, 'falan yere vurduk, filan yerde siyonistler ölüyor' şeklinde güzel haberler paylaşıyor. Bugüne kadar sadece Filistin'in bombalandığını, enkaz altından evlatlarımızın çıktığını, kadınlarımızın ağıtlarla çocuğunu cennete uğurladığını görüyorduk ama elhamdülillah bugün bizler de onların canını acıtıyoruz. Belki bu siyonist çetenin sonudur. Bu nazardan bakarak o mücahitlere destek verir, malımızı sarf eder, yiğitler yetiştirir ve meclislerde Kudüs'ü anlatırsak Allah bize zaferi gösterecektir. Şayet direnişi sahipsiz bırakırsak bunların hesabını Allah bizlerden soracaktır." şeklinde konuştu.

Dr. Sertaç Tekdal

"Kudüs ve Mescid-i Aksa işgal altında olması İslam ümmeti için bir zillettir, hüsrandır"

Filistin'e destek çağrılarının haricinde özellikle ailelerin çocuklarını Mescid-i Aksa sevgisi ile yetiştirmesi gerektiğini, yardım faaliyetlerine duyarsız kalınmaması gerektiğini ifade eden Yetimler Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Dr. Sertaç Tekdal ise şöyle konuştu:

"'Kudüs neden bu kadar gündem oluyor, haykırılıyor' diyen içimizdeki bedbahtlara yazıklar olsun Kudüs'e Mescidi Aksa'nın bu kıymetini ve değerini bilmek Rabbimizin bize emir buyurduğu bir gerçek bir hakikattir. Mescidi Aksa ilk kıblemiz, miracın mekânı, peygamberlerin ayak izinin bulunduğu bir yurttur. Dolayısıyla Müslümanlar için ehemmiyetli bir coğrafyadır. Yaralı ve hasta bir evladı beklediği ilgi gibi destek beklemektedir. Çünkü Kudüs ve Mescid-i Aksa işgal, katliam vahşet altındadır. Bugün maalesef mescide girebilmek için siyonist çetelerin polislerinin icazeti gerekiyor, onların izni olmadan Mescidi Aksa'ya giremiyor, namaz kılamıyorsunuz. Bu İslam ümmeti için bir zillettir, hüsrandır." dedi.

Tekdal, "Siyonist çete israil'de 7 milyona yakın, 8 milyon Yahudi de dünyada yaşıyor. Toplam 15 milyon yahudi yaklaşık 133 katına denk gelen 2 milyar Müslümanın maalesef hakkından geliyor. Ümmetin bu zilletine karşı Kudüs'ün yiğitleri ümmetin izzetini bugün ayakta tutmaya çalışıyor, bunun mücadelesini veriyorlar. Mescid-i Aksa'nın bahçesinde anneleriyle beraber gelip piknik yapan ve Kudüs'ün aşkının aşılandığı o çocuklar bugün ümmetin izzetini ayakta tutan çocuklar ve gençlerdir. Bu şuur çocuklarımıza aşılanmadığı sürece o siyonist çetelere karşı durma şansımız olamaz. Aileler çocuklarını böyle bir şuurla büyütürse inşallah içerisinde Selahaddinler çıkacaktır." diye belirtti.

"Ümmet artık uyanmak durumunda"

Bu mücadele ümmetin mücadelesi olduğunu, birkaç gündür Türkiye'nin ve dünyanın birçok coğrafyasında yapılan butür etkinliklerin mücahitlere moral kaynağı olduğunu vurgulayan Tekdal, "Sadece dille yapılacak destek elbette yeterli değildir. Dilleriyle bile bu davaya destek olmayan, karşısında duran İslam ümmetinin liderlerine yazıklar olsun! onlar için bu zillet hüsran olmak için yeterli bir sebeptir. Dolayısıyla dilimizle ve sesimizle elbette ki onlara moral vereceğiz, bu etkinliklerde bulunacağız ama Yetimler Vakfı gibi Filistin'e, Gazze'ye maddi yardımda bulunabilmek adına kampanyalar düzenlerken İslam ümmetinin tüm fertlerine maddi destek yapma noktasında da önemli görevler düşmektedir, bunu da asla göz ardı etmemek gerekir." ifadelerine yer verdi.

Tekdal, "21 Ağustos 1969 günü sabahında Mescidi Aksa yakıldı. O zaman sözde siyonist çetenin başbakanı o gece büyük bir korku içerisinde olduğunu, tüm dünyadan Müslümanların israile akacağını düşünürken sabah olduğunda hiçbir şeyin değişmediğini belirterek Müslümanların uykuda olduğuna dile getiriyor. Ümmet artık uyanmak durumunda. Elhamdülillah uyanışlar var. Mücadele üst zirvelere tırmanmış ama ümmetin desteğinin daha da artması gerekiyor. Şeyh Ahmet Yasin'in ifade ettiği 2027 yılının inşallah onlar için son olmasını umud ediyoruz." dedi.

Program, İTTİHADUL ULEMA Yönetim Kurulu Üyesi Molla Remzi Uçar'ın yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir