"Aksa Tufanı" operasyonu sonrasında Filistinli Müslümanlara yönelik artan saldırılarda bini aşkın insan katledilirken Kültür ve Turizm Bakanlığı Diyarbakır'da "Sur Kültür Yolu Festivali" düzenlemeyi planlıyor.

Günlerdir taziye kültürü gereğince programın iptal edilmesi yönünde Diyarbakır'daki STK ve siyasi partilerin yaptığı uyarı ve çağrılarına diyanet sendikaları da katıldı.

Diyanet alanında hizmetler yürüten Diyanet-Sen, Din Bir-Sen, Diyanet Bir-Sen ve Diyanet Mil-Sen'in Diyarbakır'daki temsilcileri bölgenin taziye kültürünü hatırlatarak söz konusu festivalin iptal edilmesine yönelik yetkililere çağrıda bulundu.

"Kültürümüzde taziye olan yerde düğün yapılmaz, müzik çalmaz"

Din Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Mevlüt Yıldız, "Daha önce sendika olarak beyanat ve basın açıklamalarımızda belirttiğimiz üzere şu anda israilin Filistinli kardeşlerimize yönelik yaptığı zulümler neticesinde yüzlercesi şehid olmuşken her ne kadar evvelinden planlanmış olsa dahi bu festivalin iptal edilmesi yönündedir." dedi.

Bölgenin taziye kültürünü özetleyen Yıldız, "Bizler küçükken köyde biri vefat ettiğinde ölüye saygıda dolayı belki bir yıla kadar kimse düğün yapmaz, müzik çalmazdı. Şu an savaş devam ediyor. Nitekim bu süreçten önce de sahabeler şehrinde, Diyarbakır gibi İslami hassasiyeti olan ilde olmaması gereken bir festival olduğunu ifade etmiştik. Bu festivalin bir an önce iptal edilmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Kültür deniliyor, kimin ve neyin kültürü?"

Şu an da Gazze'de Filistin'de soykırım uygulanırken bu tür etkinliklerin yapılmasını Diyanet Bir-Sen olarak tasvip etmediklerinin ifade eden Diyanet Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Cüneyt Özmen, bir an önce bu etkinliklerin durdurulması gerektiğini söyledi.

Yapılması planlanan sözde kültür festivalinin toplumun inanç değerleriyle uyuşmadığına vurgu yapan Özmen, "Sebebine gelince Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları burada yaşıyor, saygı duymak lazım. Kültür deniliyor, kimin ve neyin kültürü? Yaklaşık 500 sahabenin yattığı, halkı Müslüman olan bu şehrin kültürü dindir ve dini inançlarıyla bugüne kadar gelmiştir." diye belirtti.

Özmen, "Bu kadar kadim ve maneviyatı fazla olan bir şehirde bu tür etkinliklerin yapılması asla bu halkın kültürüyle bağdaşmamaktadır. Çünkü yanı başımızda Müslümanların kanları oluk oluk akarken, ablukaya alınırken bizim burada eğlenmemiz inancımızla bağdaşmaz, sahabe nesline yakışmaz. Yetkililerin bunu durdurması lazım. Aksi takdirde cürüm ortaktır ve cürmün hem maddi hem de manevi boyutu vardır. Belki 'yaptık ettik' diye oldu-bittiye getirebilirsiniz ama yarın bunu cürmünü hem dünyada hem de ahirette. Herhalde o zaman 'bize ne oldu' diyemezsiniz." ifadelerine yer verdi.

Yapılacak etkinliklerin toplumun inancıyla bağdaşması gerektiğini söyleyen Özmen, "Örfümüzde bir taziye söz konusu olduğunda televizyon fişleri çekilir, müzik çalınmaz, bağırma çağırma olmaz. İnancımıza uygun bir şeyler yapılması isteniyorsa bunun yerine Kur'an yarışması veya kültürümüze uygun şeyler yapılsın. Gazze'ye ve akıtılan Müslümanların kanlarına saygıdan dolayı bu etkinliğin bir an evvel durdurmaları gerekir." şeklinde konuştu.

Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ahmet Yılmaz ise şunları söyledi:

"İslam aleminde, özellikle Filistin'de gelişen olaylardan dolayı bir an önce ya tümden iptal edilmesi ileri tarihe ertelenmesini yetkililerden rica ediyoruz. Çünkü kültürümüzde komşusunda bir olduğunda komşuluk hatırına düğünlerimizi iptal eder, televizyon izlemezdik. Bu konuda İl Valimizden ricamız Kültür Bakanlığıyla iletişime geçip bu etkinliği ya iptal etmesi ya da farklı bir tarihe ertelemesidir. "

"İnsanlar kentte kiralık ev bulamazlarken bu tür eğlence tertiplenmek kime hizmettir?"

Diyanet Mil-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı İdris Akdeniz de yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı insanların zor şartlarda hayata tutunmaya çalıştığını belirterek eğlence tertiplemenin kime hizmet ettiğini sordu?

Akdeniz şöyle konuştu: "Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Sur Kültür Yolu Festivali 14 Ekim’de başlayacak. Filistin’de insanlar ölürken, Amerika destekli siyonist çeteler her gün Filistin halkına yaptıkları zulüm, baskı, katliam ve vahşet ortada dururken bu denli eğlence şenlik festival tertiplemek, buna ön ayak olmak ne kadar doğru ve ahlakidir. Daha 8 ay önce ülkemizin birçok ilinde, bizi derinden yaralayan bir deprem yaşandı, Diyarbakır'da hala günde ortalama iki üç hasarlı bina yıkılıyorken, insanlarımız hala dışarda konteynerlerde zor şartlarda hayata tutunmaya çalışırlarken, insanlar bu kentte kiralık ev bulamazlarken bu tür eğlence tertiplenmek kime hizmettir? Şunu kabul etmeliyiz ülke olarak bir pahalılık kriz yaşıyoruz ve Hükümet şu an ekonomik tedbirler kapsamında tasarruf yapacağını açıklarken maalesef milyonlarca maddi kaynağımız bu festivallere gitmektedir."

"Değer yargılarımıza hitap olabilecek etkinliklerin yapılmalı"

"Bugün insanımızın gençlerimizin ahlaki yozlaşmaya, aile yapımızın tahrip edilmesine yönelik gayri ahlaki yaklaşım ve saldırılara karşın manevi girişim yatırımlarına ihtiyaç vardır." diyen Akdeniz, "Beklentimiz gençlerimizin çocuklarımızın maneviyatı için siyasi, fikri, akidevi ve gayri ahlaki akımlara alternatif millî ve manevi, inancımıza, değer yargılarımıza hitap olabilecek etkinliklerin yapılmasıdır." İfadelerini kullandı. (İLKHA)