HÜDA PAR Genel Sekreteri Demir, Filistinli eski bakan ile Gazze'deki zulme dikkat çekti
HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, TBMM'de Filistin eski Sağlık Bakanı Besim Naim ile birlikte düzenlediği basın toplantısında işgalci rejimin katliama tabi tuttuğu Gazze için hükümete ve İslam ülkelerine çağrıda bulundu.
HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, TBMM'de Filistin eski Sağlık Bakanı Besim Naim ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.
Bugünkü basın toplantısını sadece Filistin gündemine ayırdıklarını belirten Demir, "Oradaki trajediyle alakalı sizi bilgilendirmek amacıyla buradayız. Söyleyeceğimiz hususların tamamı Sayın Bakanın, Sayın Besim Naim ve arkadaşlarının aktardığı şeylerdir. Orada çok trajik bir durum söz konusudur. " dedi.
Gazze'nin şu an siyonistlerin ablukası altında olduğunu ve Filistinli kardeşlerinin de çok zor bir duruma geldiklerini belirten Demir, "16 yılı aşkın bir süredir abluka altında tutulan Gazze’de büyük bir insani trajediye sebep oldu mevcut durum. Son beş günde siyonistlerin ABD’nin desteğiyle gerçekleştirdiği saldırılar epeyce arttı. Hiçbir sınır gözetmeden Gazze’deki insanların üzerine; kadın, çocuk, yaşlı demeden bomba yağdırıyorlar. Bir rivayete göre misket bombaları da kullanıldığı basına düştü. Siyonist rejim Gazze’nin suyunu ve elektriğini de kesmiş durumda. Çalışan son elektrik santrali de bugün itibariyle kapandı. Hastaneler, yoğun bakım üniteleri çalışmıyor malesef. Mısır’dan yola çıkan insani yardım konvoyu da vuruldu. Bunlar açık bir şekilde savaş suçudur. Özellikle bunun altını çizmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
"Gazze, içindeki 2,5 milyonu aşkın kardeşimiz dünyanın en büyük açık hava hapishanesine alınmış durumda"
İşgalin yeni başlamış bir durum olmadığını söyleyen Demir; "1917’de başlayan İngiliz işgaliyle birlikte siyonist terör örgütleri tarafından gerçekleştirilen sistematik terör ve katliamlarla süreç bugüne kadar devam etti. Bu süre zarfında Mescid-i Aksa’nın kutsiyetine yönelik saldırılar, sokak ortasında masum sivillerin katledilmesi ve sürekli büyüyen yıkım ve işgal hiç eksik olmadı bugüne kadar. Abluka altındaki Gazze, içindeki 2,5 milyonu aşkın kardeşimiz dünyanın en büyük açık hava hapishanesine alınmış durumdadır. Ancak şimdi saldırılar çok daha vahim bir noktaya gelmiş, binalar yerle bir edilmekte, aileler tamamen yok edilmekte ve çok büyük bir soykırım yaşanmaktadır." diye konuştu.
"İnsanlık Gazze’de can çekişirken İslam ülkelerinin pasif tavrı bir utanç vesilesidir"
Demir, "ABD ve batılı ülkeler blok halinde siyonist rejime tam destek açıkladılar. Buna karşın İslam ülkeleri ya tamamen sessizlik içerisinde ya da katliamdan başka bir şey bilmeyen siyonist rejime sözde itidal çağrısı yapmakla meşgul oldular. İnsanlık Gazze’de can çekişirken İslam ülkelerinin bu pasif tavrı bir utanç vesilesidir. Bunu özellikle ifade etmek istiyoruz." dedi.
"Filistin direnişi bütün bir ümmetin izzeti için savaşmaktadır"
"Bilinmelidir ki bu savaş israil ile HAMAS’ın savaşı değildir. Bu savaş israil ile Arap savaşı da değildir." diyen Demir, şöyle devam etti:
"Siyonist işgal rejimi bütün bir İslam ümmetine ve mukaddes değerlerimize savaş açmış durumdadır. Filistin direnişi bütün bir ümmetin izzeti için savaşmaktadır. Kudüs davası, Mescid-i Aksa davası bütünüyle İslam ümmetini ilgilendiren bir davadır. Mescid-i Aksa hepimizin ilk kıblesidir ve orada zulüm gören Filistinliler de hepimizin kardeşleridir. Onlar bizim adımıza orada bir mücadele, bir savaş, bir direniş ortaya koymaya çalışıyorlar.
Siyonist işgal rejimi ile Filistin direnişini aynı kefeye koyanlar siyonizmin ekmeğine yağ sürmektedirler. Bunu bilmeleri lazım. Başta ABD olmak üzere batı dünyası her şart altında siyonist rejime bugüne kadar destek vereceklerini açıkladılar, yeni açıklamalar da birbiri peşi sıra gelmeye devam ediyor İslam ülkelerinin de Filistin direnişine açık ve net bir destek açıklamalarının zamanı gelmedi mi diye burada sizin vesilenizle sormak istiyoruz."
Meclis'e ve hükümete seslenen Demir, "Öncelikle yarın gerçekleştirilecek Filistin oturumunda Meclis, siyonist işgal rejimi ve destekçileri hakkında net bir ifade ve kesin bir açıklamayla bir kınama kararı çıkarılmalıdır. Ayrıca meclis, hükümetin iki tarafa da eşit mesafede duran tavrını bir kenara bırakıp Filistin direnişinin yanında net bir tavır almasını Hükümet'ten istemelidir. Bunun için gereken çağrı yapılmalıdır. Siyonist işgalcilerin saldırıları bir an önce durdurulmalıdır. Bunun durdurulabilmesi için de Meclis olarak ve Hükümet olarak elimizden gelen ne varsa yapmak durumundayız." diye ekledi.
"Cuma Tufanı"na katılım çağrısı
Önümüzdeki Cuma günü "Cuma Tufanı" adıyla gerçekleştirilecek Filistin'e destek gösterilerine de ülke çapında destek verilmesi çağrısında bulunan Demir, "Cuma günü bütün dünya çapında Cuma Tufanı diye bir etkinlik serisi düzenlenecek. Türkiye'de bütün kesimlerin, bütün vatandaşlarımızın, bütün kardeşlerimizin buna destek vermeleri çağrısında bulunuyoruz." şeklinde konuştu.
"Filistin'de asıl ve tek sorun siyonist işgaldir"
Demir, "Türkiye yoğun bombardıman altındaki Gazze’ye insani yardım koridorunun açılması ve özellikle yaralıların Türkiye’de tedavilerinin yapılması için gerekli teşebbüslerde bulunmalıdır. İslam ümmeti Filistinli kardeşlerini aç, susuz ve ilaçsız bırakmamalıdır. Filistin'de asıl ve tek sorun siyonist işgaldir ve tek suçlu da siyonist rejim ve bunların destekçileridir. Bunun bilinmesi lazımdır. Siyonist işgal, yalnızca Filistin için değil, başta bölgemiz olmak üzere bütün bir dünya barışı için çok ciddi bir tehdit haline geldiler. O halde bu tehdide karşı hepimiz aynı yerde buluşup, ortak bir tavır takınmak durumundayız, bunu yapabilmeliyiz. Bugün elimizden gelen budur, Filistinli kardeşlerimize destek anlamında bunu onlardan esirgememeliyiz." değerlendirmesinde bulundu. (İLKHA)