Filistinliler topraklarını sattı mı?
Son günlerde sıkça gündeme getirilmeye çalışılan "Fistinliler toprak sattı" iddiası ile ilgili konuşan Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan, bu ifadelerin gerçekte siyonist işgalcilerin eşkıyalığını, zulmünü örten bir perde olduğunu belirterek, mantıksız ve gayri ahlaki olduğunu dile getirdi.
HAMAS'ın gerçekleştirdiği "Aksa Tufanı" operasyonu sebebiyle tekrar gündeme oturan Filistin meselesinde, siyonist çetenin sözcüleri ve İslam düşmanı çevreler bazı argümanlarla Filistin direnişini karalama yarışına giriştiler.
Bu argümanların başında ise "Filistinliler topraklarını Yahudilere sattılar" söylemi geliyor.
Bu söylem sosyal medya ve sokakta sıklıkla işlenmeye çalışılıyor.
Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan, konuyla ilgli İLKHA muhabirine konuştu.
"Bu çok mantıksız ve gayri ahlaki bir düşünme tarzıdır"
Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan
Ne zaman Filistin'de bir hadise meydana gelse ve biz de bunu ne zaman savunsak hemen bir takım kesimler; 'onlar Osmanlıyı arkadan hançerlemişti, ihanet etmişti ve vaktiyle orada toprak sattıkları için oh olsun' diyor şeklinde konuşan Armağan, "Bu şekilde bir kampanya giderek yayılıyor. Bu çok mantıksız ve gayri ahlaki bir düşünme tarzıdır. Eğer böyle bir şey yapılmış olsa bile dedenin günahı; torununa, çocuğuna geçmez. Suç sahsidir; eğer birisi bir cinayet işlemişse torunları, çocukları, sülalesi hep suçlu olacak diye birşey yok. Şuç işlemiş olan şahıs cezasını çeker ve biter. Dolayısıyla bir kere geçmişte bir milletin bir hata yapmış olması, yapmış olsa bile onun bugünkü torunlarına bir suçlama sebebi olarak kullanılamaz, kullanılmamalıdır." dedi.
Filistinliler toprak sattı mı?
Toprak satma iddiası hakkında konuşan Armağan, "Böyle bir suç da söz konusu değil. Bu neyi örtüyor? Aslında söylemler neyi anlattığından ziyade neyi örttüğü ile değerlendirilmeli. Söylenen şey aslında bir başka gerçeğin üzerini örtmek için şal olarak kullanılmaktadır. O şal neyi örtüyor? Gerçekte toprak satma olayı çok cüzi miktardadır yani bütün Filistin topraklarının yüzde 0,9'u kadardır. Çeşitli sebeplerle toprak satmış olabilir; zorda kalmış olabilir. Bu yüzde 0,9 gündeme getirilerek yüzde 99,1 gasp yoluyla, şiddet yoluyla, vahşet yoluyla, köyleri yakarak, insanları katlederek; Deyr Yasin Katliamını hatırlayalım ya da 531 köyün 1948'de nasıl boşaltıldığını, '24 saat içerisinde boşaltacaksınız boşaltmazsanız hepinizi kurşuna dizeceğiz' diyerek böylece bu insanların toprakları alındı. Bugün dünyada 10-12 milyon Filistinli var. Bunlar niye gitti? Topraklarını satarak kaçtıkları için mi bugün diasporada yaşıyorlar. Filistin'de 4 milyon, dışarda yaklaşık 7 milyon Filistinli var. Bunların herhangi birisine sorsanız; 'vatanınıza mı dönmek dışarda mı yaşamak istersiniz?' tereddütsüz hiçbirisi aksini söylemeyecek, vatanlarına dönmek isteyecektir. Eğer toprak satmış olsalardı nereye dönmek isteyeceklerdi, bir suçluluk psikolojisi içermiyecek miydi? Söylememiz gereken argüman, ahlaki ve mantıki olarak; ahlaki olarak böyle birşey söylenemez, dedenin suçu toruna atılamaz ikincisi burada gerçekte israilin işgal ederek hatta katliamlar yaparak binlerce köyün, şehrin yaşayanlara 'buradan gideceksiniz' demesiyle binlerce kişi Ürdün'e, Suriye'ye, Lübnan'a, Mısır'a kaçtı. Bu milyonlarca insanın neden yurtlarını terk ettiklerinin mantıklı bir açıklamasını yapmak gerekir. Bu mantıklı açıklama; tamamen israilin bugün Gazze'deki 2 milyon insanı nasıl Mısır'a yahut başka yere, denize dökmek dahil yok etmek istiyorlarsa diğer Filistinlileri de aynı yöntemlerle ve aynı mantıkla temizlemek üzere kurulu politikasıydı. Şimdi bunu görmeyeceksin, 70 yıldır yapılan belki 1 milyon insanın katledilmesi, yaralanması, bebeklere varıncaya kadar öldürülmesini hiç gündeme getirmeyeceksin; 'kahrolsun israil' demiyecekesin ama kalkıp 'orada toprak sattılar' diyeceksin. Toprak satma olayının ötesinde bir işgal var." şeklinde konuştu.
"Burada ahlaksızlık iki katına çıkıyor; bir israilin yaptığı ahlaksızlık bir de bu ahlaksızlığı yansıtmayan veya ters yansıtanlar"
Armağan, "Tehcir, tehcir diye Ermenilerle ile ilgili üzerimize bu kadar gelenler ne için milyonlarca Filistinlinin tehcir edildiğini, topraklarında yaşayamaz hale getirildiğini, yüzbinlerce Filistinli'nin bu süreç içerisinde nasıl yok edildiğini ve bütün dünyanın kameraları önünde bunların yaşandığını gündeme getirmiyorlar? Burada ahlaksızlık iki katına çıkıyor; bir israilin yaptığı ahlaksızlık birde bu ahlaksızlığı yansıtmayan veya ters yansıtanlar. Hala görüyorsunuz medyada israilliler 'terör kurbanı' Filistinliler 'öldü'... Gazze'de ölenler ölüyor fakat israilliler ' terör kurbanı' olarak yansıtılıyor, bunu da dünyanın en ünlü ajansları yapıyor." değerlendirmelerinde bulundu.
"Bu ifadelerin gerçekte israilin eşkıyalığını, zulmünü örten bir perde olduğunu hatırımızdan çıkarmayalım"
Olayın toprak sattı meselesi olmadığını, Filistin'de bir halkın topraklarından tamamen temizlenmesi operasyonu sürdürüldüğüne dikkat çeken Armağan, "Bu durumda 1947, 1949, 1967 ve 2020'lerde ki Filistin Haritasına baktığımızda nasıl büyük bir titizlikle temizlik harekatının adım adım yürütüldüğünü görüyoruz. Bugün Gazze'de yapılmakta olan ve yapılacak olanda bunun bir göstergesidir. Böyle ifadeler kullanmayalım ve bu ifadelerin gerçekte israilin eşkıyalığını, zulmünü örten bir perde olduğunu hatırımızdan çıkarmayalım" ifadelerini kullandı.