6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden 8 ay geçerken, farklı hayat hikayeleri de ortaya çıkmaya devam ediyor.

Bu hayat hikayelerinden biri de Gezer aileine ait.

Merkez Yeşilyurt ilçesi Yavuz Selim Mahallesi eski Diş Hastanesi üstü TOKİ’de oğlu Uğur Gezer (34) ve kızı Gönül Gezer (33) ile birlikte ikamet eden anne Hava Özgül (63), gece saat 04.17’de meydana ilk depremde kızı ile birlikte evde depreme yakalanırken, oğlu Uğur Gezer ise o gece çarşı merkezinde arkadaşlarında kalacağını belirterek eve gelmemişti.

Anne Hava Özgül, depremden bu yana kızı Gönül Gezer ile birlikte gitmedikleri ve aramadıkları yer kalmadığını, ancak depremin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen oğlunun izine rastlayamadıklarını belirtti.

Gözyaşları içerisinde yetkililere seslenen acılı anne, oğlunun ya dirisinin ya da ölüsünün bulunmasını istiyor.

Babasını 6 yaşındayken kaybettiğini, ancak abisinin kendisine hem abilik hem babalık yaptığını ve babasını yeni kaybetmiş gibi kendini öksüz hissettiğini belirten Uğur Gezer'in kız kardeşi Gönül Gezer, 6 Şubat’tan bu yana çok acı çektiklerini, gözlerine uyku girmediğini söyledi.

Gözyaşları içerisinde annesinin de hasta olduğunu ve onu da kaybetmek istemediğini kaydeden Gezer, yetkililere seslenerek, kardeşinin bir an önce bulunmasını istedi.

"Yüreğim yanıyor ve dayanacak gücümüz kalmadı. Lütfen ya diri ya ölü oğlumu bulun"

Hava Özgül

Deprem gecesi oğlunun çarşıda kaldığını ve eve gelmediğini, o günden beri de kendisinden haber alamadıklarını gözyaşları içerisinde anlatan Anne Hava Özgül (63), "Benle kızım deprem gecesi evdeydik, oğlum ise o gece arkadaşlarında kalmıştı, eve gelmedi. 6 Şubat’tan bu yana gitmediğimiz ve bakmadığımız yer kalmadı, ne ölüsüne nede dirisine ulaşamadık. Artık nereye gideceğimizi, kime başvuracağımızı bilemiyoruz. Kızımla araya araya ayaklarımız su topladı. Çok çaresiziz! Çadırın içerisi çok soğuk ama çakılların üzerinde yatmaya da razıyım, yeter ki oğlum bulunsun. En azından ölüsünü bulsak, gidip mezarını ziyaret ederiz biraz teselli oluruz. Acaba yaşıyor mu? Bir enkazın altında kaldı da biz mi bulamadık diye düşüne düşüne sabaha kadar yatıyorum. Biz yaşadık ama Allah (Celle Celaluhu) kimseye yaşatmasın. Ben bir anneyim, yüreğim yanıyor! Sayın Cumhurbaşkanımızdan yardım istiyoruz. Oğlumun ya dirisi ya da ölüsü bulunsun." diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

"Ona serdiğim yatağı hala yerde duruyor, yüreğim kaldıramadığı için eve gidemiyoruz. Çadırda kalıyoruz"

Şeker hastası olduğunu, ancak depremden bu yana ilaç kullanamadığını belirten anne Özgül, "Normalde insülin kullanıyordum ama iğneleri koyacak bir dolabımız olmadığı için çaresizlikten kullanamıyorum. Eski Diş Hastanesi üstü TOKİ’lerde 1+1 evimiz vardı ama çocuğum kaybolduktan sonra eve gidemiyorum. Ona serdiğim yatağı hala yerde duruyor, ondan dolayı yüreğim dayanmıyor, eve gidemiyoruz. Benle kızım çadırda kalıyoruz. El atacak bir dalımız yok, oğlum bulunsa evimize gideriz. İnşallah yetkililer sesimizi duyar, oğlum ya canlı ya ölü bulunur ve bu çaresizliğimiz son bulur." temennisinde bulundu.

"Eğer kardeşimi bulmasalar adliyenin önüne gidip canıma kıyacağım"

Gönül Gezer

Abisini bulamadıkları için çok acı çektiklerini söyleyen kız kardeşi Gönül Gezer (33) ise "Lütfen ölüyse ölüsü, diriyse dirisi bulunsun. Artık adliyeye, karakola gitmekten çok yoruldum. Eğer kardeşimi bulmasalar, adliyenin önüne gidip canıma kıyacağım. Çünkü çok çaresizim. Çünkü o sadece abim değil, aynı zamanda babamdı. 6 yaşında babamı kaybettim, onun yokluğunu pek hissetmedim ama şimdi babamı kaybetmiş, kendimi öksüz kalmış gibi hissediyorum. Lütfen, yetkililerden Allah rızası için yardım istiyorum. Kardeşimin ya ölüsünü ya dirisini bulun. 6 Şubat’tan bu yana gözlerimize uyku girmiyor. Kardeşimden dolayı annem eve gitmek istemiyor, bundan dolayı çadırda yaşıyoruz. Annem psikolojik açıdan hiç iyi değil, Bir hasta annem kaldı, onu da kaybetmek isteyemiyorum. Lütfen bize yardımcı olun. diye çağrıda bulundu. (İLKHA)