TBMM Başkanı Kurtulmuş: Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş "Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir. Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırı asla ve asla kabul edilemez" dedi.
"Camiler ve Din Görevlileri Haftası" dolayısıyla Büyük Çamlıca Camii'nde düzenlenen programda konuşan Meclis Başkanı Kurtulmuş Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu ve Mescid-i Aksa'nın Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu ifade etti.
"Bugün maalesef Mescid-i Aksa'nın uzun yıllardır devam eden işgal ve saldırılar altında bulunmasını büyük bir kederle, üzüntüyle hep beraber izliyoruz" diyen Kurtulmuş, "4 asır boyunca Filistin topraklarına hükümdar olan ecdadımız Müslümanları, Hristiyanları, Yahudileri ve bütün farklılıkları birlikte bir arada yaşatmış ve bu 4 asır boyunca bir tek din savaşı, bir tek mezhep savaşı ortaya çıkmamıştır. Bugün maalesef Orta Doğu'da ve Filistin topraklarında yapılan zulümler had safhaya ulaşmıştır. Biz devam etmekte olan bu gerilimi gerçekten kaygıyla izliyoruz. Her iki tarafın da bu anlamda sükûnetle bu meselenin çözülmesi için bir şekilde sükûneti tavsiye ediyoruz. Ancak, bütün dünyaya şu soruyu sormak da herhalde hakkımızdır. Ne oldu, nasıl oldu da Orta Doğu böylesine yaşanmaz bir bölge haline geldi. Nasıl oldu da ecdadın 4 asır boyunca barışı getirdiği Filistin toprakları bu gün kan denizine döndü. Türkiye'nin tavrı açıktır. Mescid-i Aksa'nın mukaddesatı her şeyin üzerindedir" diye konuştu.
Filistin'de yaşananların hukuksuz olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir. Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırı asla ve asla kabul edilemez. Birleşmiş Milletlerin kararlarına uymayan ve bunu ihlal edenlerin yanına kar kalmıştır. Şu anda Mescid-i Aksa'nın uluslararası statüsünü Türkiye olarak koruyor ve bu uluslararası statünün sonuna kadar korunması gerektiğine inanıyoruz. Aynı şekilde, Filistin topraklarında devam etmekte olan yabancı yerleşimciler meselesinin yani o topraklara ait olmayan ama oraya götürülerek Filistinlilerin yerlerine, yurtlarına yerleştirilenlerin de aslında uluslararası hukuk bakımından bir suç teşkil ettiğini biliyoruz" dedi. (İLKHA)