"Gün Selahaddin-i Eyyubi'yi örnek alma günüdür"
Selahaddin-i Eyyubi Enstitüsü, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Kudüs'ün, Selahaddin-i Eyyubi tarafından Haçlılardan geri alınmasının yıl dönümünde program düzenledi.
Selahaddin-i Eyyubi Enstitüsü, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Kudüs'ün, Selahaddin-i Eyyubi tarafından Haçlılardan geri alınmasının yıl dönümünde program düzenledi.
Selahaddin-i Eyyubi Enstitüsü (SALAH), tarafından Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Kudüs'ün, 2 Ekim 1187'de Selahaddin-i Eyyubi komutasındaki İslam Ordusu tarafından Haçlılardan geri alınmasının yıl dönümünde düzenlenen program Zeytinburnu Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Programa SALAH Başkanı Mehmet Eşin, Irak İslam Partisi Siyasi İşler Dairesi Üyesi ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Dr. Hüseyin Zübeydi, HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı İsa Güvendik, FİDDER Başkanı Muhammed Mişniş, Dr. Abdulkadir Turan, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
İlahi ve ezgilerin seslendirildiği programda konuşan konuşmacılar Selahaddin-i Eyyubi'nin örnekliğine ve Selahaddin-i Eyyubiler yetiştirmenin önemine vurgu yaptılar.
"Nasıl ki haçlılar bu topraklardan defolup gitmişlerse işgalci siyonistler de aynı duruma düşmemek için Selahaddin'in üzerine derin araştırmalar yapıyor"
SALAH Başkanı Mehmet Eşin
Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın selamlama konuşmasını gerçekleştiren Selahaddin Eyyubi Ensitüsü Başkanı Mehmet Eşin, "Kudüs için araştırmalar yaparken, tarihi dönemi incelerken ve okurken, günümüzde incelerken, şu gerçeği fark ettik şu anda siyonist işgal rejimi Selahaddin Eyyubi ve o dönem üzerine çok derin araştırmalar yapmaktadır. Tarihçisi, askeri uzmanı, istihbaratçısı, sosyoloğu, psikoloğu o dönemi inceliyor. Nasıl ki haçlılar bu topraklardan defolup gitmişlerse işgalci siyonistler de aynı duruma düşmemek için Selahaddin'in üzerine derin araştırmalar yapıyor. İşgal rejiminde birbirinden bağımsız 13 tane araştırma merkezi Selahaddin'in üzerine araştırmalar yapıyor. Baktık ki İslam Ümmeti'nde bağımsız olarak Selahaddin üzerine araştırma yapan tek bir düşünce kuruluşu yok dolayısıyla biz de kardeşlerimizle istişare ederek böyle bir araştırma merkezinin kurulmasının elzem olduğuna kanaat getirerek yaklaşık 2 yıl önce resmi olarak işe başladık. Allah muvaffak eylesin. Elbette bu 1-2 yıllık bir iş değil, uzun süre devam edecek bir süreçtir. En azından bir temel attık, taş bıraktık. İnşallah-u teala bizden sonraki nesillerde bu mirası devralıp devam ettirecektir."dedi.
"Kudüs meselesi ümmet meselesidir, hepimizi ilgilendiren bir meseledir"
Irak İslam Partisi Siyasi İşler Dairesi Üyesi ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Dr. Hüseyin Zübeydi
Programa katılan Irak İslam Partisi Siyasi İşler Dairesi Üyesi ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Dr. Hüseyin Zübeydi'de bir selamlama konuşması gerçekleştirdi. SALAH'a yaptıkları program için teşekkür ederek konuşmasına başlayan Zubeydi, "Buraya farklı ırklardan insanlar olarak bir araya geldik; Kürt, Türk, Arap bir araya geldik. Kudüs meselesi ümmet meselesidir. Hepimizi ilgilendiren bir meseledir. Birilerinin yattığı diğerlerinin çalıştığı ya da birilerinin fedakarlığı yaptığı diğerlerinin tembellik yaptığı bir dava değildir. Hepimizi ilgilendiren, bütün ümmeti ilgilendiren bir davadır. Hepimizin gayret etmesi gerekiyor, herkesin canını eline alarak bu dava için hizmet etmesi gerekiyor. Kudüs ümmet davasıdır; herkesin bu iş içerisinde bir mücadelesinin, çalışmasının olması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Mescid-i Aksayı özgürleştirmek istiyorsak Selahaddin Eyyubi'nin bu tecrübesini çok iyi araştırmamız gerekir"
FİDDER Başkanı Muhammed Mişniş
Programa konuşmacı olarak katılan FİDDER Başkanı Muhammed Mişniş, "Allah Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'nın çevresini yerle gök arasındaki bir kapı olarak seçti ve Peygamber'i de Kudüs'ten yanına çıkarttı. Buradan yola çıkarak diyoruz ki; kim Mescid-i Aksa ve Kudüs'ü kendisi için amaç edinirse, orası için çalışırsa Allah ile arasındaki kapı açılmış olacaktır. Hamd olsun ki bizler Müslümanız, bizler Müslüman kardeşleriz. Allah bizleri yaratırken aramızdaki tek farkı kalbimizdeki ihlâsla ve takvayla gerçekleştirdi; aramızdaki fark ancak bununla belli olur. Allah hiçbir ırk arasına fark koymaksızın hepimizi eşit yarattı. Buradan yola çıkarak şunu anlıyoruz ki; Bilal-i Habeşi'nin Kabe'nin üzerine çıkarak ilk ezanı okumasına vesile olmuşsa İslam, hiç birimizin arasında kesinlikle fark yoktur. Kürt ırkı Peygamber döneminden beri İslam'a girmiş olan bir ırktır. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) döneminde de Kürtlerden Müslümanlar vardı; Şaban Ebu Meymun, Peygamber Efendimiz döneminde Müslüman olmuş bir sahabedir. Peygamber Efendimiz'den de birçok hadis rivayet etmiştir. Sizler Müslümanların izzeti ve onurusunuz. Sizler çalışırsanız Peygamber'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) yolundan yürüyecek Müslümanlarsınız. Selahaddin Eyyubi Mescid-i Aksa'yı fethederken bir strateji gerçekleştirdi ve bunu adım adım takip etti. Bizlerde Mescid-i Aksayı özgürleştirmek istiyorsak Selahaddin Eyyubi'nin bu tecrübesini çok iyi araştırmamız gerekir." diye belirtti.
"Filistinli kardeşlerimizin bir sözü var, o sözleri siyonist işgalcileri titretmekte: Allah'u Ekber"
Siyonist tehdide karşı Müslümanların ellerinden gelen herşeyi ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Mişniş, "Şu anda Mescid-i Aksa için neler yapılabiliriz konusunu hep birlikte düşünmemiz ve birşeyler yapmamız gerekiyor. Filistinli kardeşlerimizin bir sözü var, o sözleri siyonist işgalcileri titretmekte; kardeşlerimiz oradaki sözleri ile siyonistlerin kalplerini titretiyorlar nitekim düşünün ki bütün ümmet tek bir dil ile söylerlerse siyonistler ne yapacak. Sizce bu söz nedir? 'Allah'u Ekber' Sadece Filistinli kardeşlerimizin ifade ettiği bu söz bile siyonist işgalcilerin kalbini titretiyorsa ümmet hep birlikte bu sözü söylerse siyonistlere ne olacağını siz düşünün. Aramızda hiç kimse ben Mescid-i Aksa için ne yapabilirim diye bir soru sormasın, böyle bir soru olmaz çünkü yapılması gereken çok nettir; her birimiz öncelikle imanını güçlendirecek imanı konusunda hiçbir eksiklik olmadığında Mescid-i Aksa'ya ne yapacağını o zaman öğrenecektir. Allah'u Teâlâ ile başbaşa kaldığımızda sürekli şu duayı etmemiz gerekiyor; Ya Rabbi bizleri Mescid-i Aksa'nın fethindeki ordunun erlerinden birisi kıl. Eğer bu neferlerden birisi olursak Allah bize merhamet etmiş olacak. Ben Filistinli kardeşiniz olarak buradaki yaptıklarınızı inşallah Filistindeki kardeşlerimizede aktaracağım ve onlara diyeceğim ki; Türkiye'deki kardeşleriniz Mescid-i Aksayı, Kudüs'ü, Filistin'i unutmadılar ve Selahaddin-i Eyyubi'nin yolunda gitme konusunda ellerinden geleni yapıyorlar. İnşallah onlar Mescid-i Aksayı fetih konusunda kararlılar, ellerinden geleni yapacaklar." diye konuştu.
"Gün Selahaddin'i örnek alma günüdür"
Dr. Abdulkadir Turan
Programın son konuşmacılarından Dr. Abdulkadir Turan ise, "Buradayız ve aniden kapıdan bir müjdeci giriyor ve diyor ki; ' Siyonistler def edildi ve Kudüs kurtarıldı'. Ne hissedersiniz? Allah'u Ekber diyerek hepimiz kapılara yüklenir ve Kudüs'e gitmek isteriz. 1187'de bir Miraç Gecesi'nde 2 Ekim tarihinde İslam Alemine bir müjde yayıldı, denildi ki; Kudüs kurtarıldı ve Selahaddin-i Eyyubi Hazretleri kurtardı. Selahaddin'in hayatını incelediğinizde insan şunu düşünüyor; adeta Kudüs'ün fethi Selahaddin Hazretlerine verilmiş bir hediyedir. O'nun o yüce şahsiyeti, salih amelleri karşısında Yüce Allah demiş ki; 'Madem sen bu kadar salih, adil, Asr-ı Saadeti ihya eden bir müminsin sen Kudüs Fatihi ol.' diyerek o ünvanı vermiş. Öyle bir şahsiyetten bahsediyoruz. Ne kadar ansak, söz etsek azdır ki henüz çok az söz edebildik. O'nun tahtı yok. Nasıl bir sultan? Sivas taraflarından Yemen'e kadar İran'ın batısından Libya'ya kadar ki bütün bölgelerin sultanı Sultanlar Sultanı ama tahtı yok. Tahtı hatta payitahtı atıdır. Yüce Allah Kudüs'ü O'na taht yaptı. Tacı da yok; Yüce Allah adeta Mescid-i Aksa'nın kubbesini O'na taç yaptı. Sen ki taht ve taç edinmedin, sen Resul-i Ekrem'in o basitliğinde ve mütevaziliğinde Müslümanlara önderlik yaptın al sana Kudüs taht olsun ve Mescid-i Aksa sana taç olsun. Selahaddin kimdi deme vakti geçti, hepimiz çocuklarımız dahil az çok Selahaddin'in ne yaptığını biliyor. Yeni bir soru sormak durumundayız; Selahaddin nasıl biriydi taki biz Selahaddinler yetiştirelim. Gün Selahaddin'i örnek alma günüdür. Bizim Selahaddin'in kimliğine kavuşmamız lazım."ifadelerini kullandı. (İLKHA)