• DOLAR 34.622
  • EURO 36.71
  • ALTIN 2902.3
  • ...

Cevdet Yılmaz, "OVP çok önemli amaçlar ortaya koyduk. Dünya tarihinin en büyük afetlerinden birisini yaşadık. Depremin yaralarını sarmalıyız, asıl iş şimdi başlıyor. Afet riski olan alanlarda da riski azaltmamız gerekiyor. OVP'nin birinci amacı bu. İkinci amacı ise enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi. Enflasyonla mücadele ederken resesyona düşmemeliyiz. İstihdam artışı da öngörüyoruz. Sürdürülebilir sosyal adaleti de oluşturacağız. Vergi adaletinden tutun sağlık hizmetlerine varıncaya kadar tüm bunlar OVP'nin birer parçası" dedi.

Vergiler artırılacak mı?

OVP'deki vergi düzenlemesine yönelik soruları yanıtlayan Yılmaz, "Bu vergi gelirlerindeki artış her zaman vergilerdeki artışla olmak durumunda değil. Öngördüğümüz çerçevede 4 önemli etkiden bahsedebiliriz. Gelecek yıl vergi gelirleri niye bu kadar yüksek? Birincisi şu; biz bu yıl tedbirler aldık biliyorsunuz bütçe açığımızı aşağıya çekebilmek ve vergi gelirlerimizi arttırmak için. O tedbirlerin bu yıla yansıması yarım yıl. 2024'e yansıması ise tam yıl. Dolayısıyla böyle bir fark var. İkincisi kayıt dışılıkla çok daha etkin ve dijital bütün imkanları kullanarak mücadele etme kararlılığımız var. Bu birtakım gelirlerimiz üzerinde etkilerini bekliyoruz. Tahakkuk tahsilat oranlarını arttıracağı idari tedbirler öngörüyoruz. Dolayısıyla bütün bunlar vergi gelirlerinde hiçbir oransal değişme yapmasanız bile toplam vergi gelirinde bir farklılık oluşturacak. Dördüncüsü de tabii enflasyon. Enflasyon dediğiniz hadise, kamunun giderlerini arttırdığı gibi gelirlerini de arttırıyor. Vergi gelirlerini de diğer gelirleri de arttırıyor. Oradan da gelecek katkılar var. Bütün bunlarla birlikte baktığınızda vergi gelirlerindeki artışı büyük oranda en azından izah edebiliriz diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
'Gelir düzeyi arttıkça daha fazla vergi ödenmesi; düşük gelirli kesimlere daha az sorumluluk yüklenmesi gerek'

Vergi reformuna dair de açıklamalarda bulunan Yılmaz, "Uzlaşı sağlanan noktalardan bir tanesi bu. İşveren kesimi de bunu söylüyor çalışan kesimler de söylüyor. Herkes Türkiye'de bir vergi reformu yapılmalı diyor. Herkes elbette kendi bakış açısından bunu farklı vurgularla söylüyor ama Bir genel uzlaşı da var diye düşünüyorum. Mesela sadeleştirmekten bahsediyor insanlar. Hemen herkesin 'Daha sadeleşsin, daha anlaşılır, daha az kalemden oluşan, vatandaşın daha rahat anlayabileceği bir düzenleme olsun' diyor. Diğer taraftan doğrudan vergi, dolaylı vergi meselesi var. Ben de eski bir planlamacı ve kalkınmacı olarak mevcut yapıyı tartışmamız gerektiğine inanıyorum. Dolaylı vergilerin payı çok yüksek, doğrudan vergiler nispeten düşük. Gelişmiş ülkelerdeki orana bakın nereyle mukayese ederseniz edin oranı düşük. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde toplam vergi gelirlerini değiştirirsiniz veya değiştiremezsiniz o ayrı bir tartışma ama oransal olarak doğrudan vergilerin payının artması gerektiğine ben yürekten inanıyorum. Sosyal adalet açısından da bunun gelir düzeyi ne olursa olsun herkesten aynı vergiyi almak olmadığına inanıyorum. Bu da gelir düzeyine göre, gelir düzeyi arttıkça daha fazla vergi ödenmesi; düşük gelirli kesimlere daha az sorumluluk yüklenmesi demek" ifadelerini kullandı.