HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, partisinin haftalık gündem değerlendirmesini kamuoyu ile paylaştı.

Açıklamasının başında Fas'taki depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyen Emiroğlu, "Depremden etkilenen kardeş Fas halkına taziye ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Yaraların sarılması için uluslararası toplum, bütün imkanlarıyla seferber olmalı kardeş Fas halkını yardımsız ve desteksiz bırakmamalıdır." dedi.

Yeni eğitim-öğretim dönemi

Yeni eğitim-öğretim dönemine ilişkin çağrılarda bulunan Emiroğlu, şunları kaydetti:

"2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı 4 Eylül’de 1. ve 9. sınıfların Uyum Programı ile başladı. Bugün (11 Eylül Pazartesi günü) itibarıyla tüm ilkokul ve ortaöğretimlerde eğitim-öğretim başladı.

Adeta bir yamalı bohçaya dönen eğitim sistemi her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Köklü çözümler yerine pansuman tedbirlerle günü kurtarma çabası çözüm getirmemektedir. Eğitim sisteminde mutlaka köklü değişiklikler yapılmalıdır. Bu bağlamda şu adımlar atılmalıdır:

1. Şu ana kadar herhangi bir başarı getirmeyen müfredattan vazgeçilmeli, inancımıza ve kültürümüze uygun, iyi insan yetiştirmeyi esas alan bir müfredat hazırlanmalıdır.

2. Dağıtılan kaynaklar Batıcı anlayıştan arındırılmalı ve ek kaynaklara ihtiyaç duyulmayacak şekilde hazırlanmalıdır. Kaynak kitaplar bir an önce okullara ulaştırılmalıdır.

3. Dar gelirli aileler, kırtasiye giderleri ve servis ücretlerini ödeyemeyecek hale gelmiştir. Hükümet dar gelirli ailelere bu konuda destekte bulunmalıdır.

4. Her sene başında öğretmenlere ödenen eğitime hazırlık ödeneğinde yeteri kadar artış yapılmamıştır. Söz konusu ödenek tüm eğitim giderlerini karşılayacak şekilde artırılmalıdır.

5. Başörtüsüne yasal ve anayasal güvence getirilmemiştir. Halen bazı okullarda öğrenci ve öğretmenlere bu konuda zorluk çıkarılmaktadır. Bu konuda hiçbir keyfi tutuma mahal verilmemeli ve başörtüsüne anayasal güvence getirilmelidir.

6. İdareci atamasındaki sorunlar halen devam etmektedir. Atamalardaki torpil ve yandaşlıktan vazgeçilmeli, liyakatli idareciler atanmalıdır.

7. Tüm bu sorunlar ile birlikte çözülmesi gereken daha birçok önemli sorun mevcuttur. Öğretmen maaşlarının yetersizliği, atanamayan öğretmenler, öğretmen açığı, deprem bölgesindeki sorunlar, okulların fiziki koşulları ve anadilde eğitim engeli bunlardan sadece bazılarıdır."

Tüm bunlarla birlikte bakanlığın, devam zorunluluğu ve sınıflarda telefon kullanmama kararını olumlu buluyor, diğer sorunlar için de hızlıca adım atmalarını beklediklerini ifade eden Emiroğlu, "Tüm sorunları çözülmüş bir eğitim-öğretim umuduyla, yeni eğitim-öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve memleketimize hayırlı olmasını diliyoruz." ifadesini kullandı.

Okul kantinlerinin kira artışı

Okulların bünyesinde bulunan kantinlerin kiraları ve ürünlerdeki fiyat artışlarının hem kantin işletmelerini hem de öğrencileri mağdur ettiğine dikkat çeken Emiroğlu, "Kantinler için kiraların rayiç bedelle TÜFE esas alınarak artırılması kantin işletmelerini zora sokmakta ve dolayısıyla öğrencilerin alım gücünü düşürmektedir. Mevcut ekonomik şartlar dikkate alındığında 2023-2024 eğitim-öğretim yılında da kira artış oranı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yüzde 25’e sabitlenmelidir. Deprem bölgelerindeki okul kantinlerinden ise 2023-2024 sezonunda kira alınmamalıdır. Ayrıca okul kantinlerinde satılan ürünlerin besin değerleri ve hijyen açısından sağlığa uygun olup olmadığı denetlenmelidir. Gıda zehirlenmelerini önlemek için de gerekli önlemler alınmalıdır. Okul kantinlerinin temizliği ve hijyenik koşullara uygunluğu hassasiyetle takip edilmelidir." diye konuştu.

Fransa’da tesettür yasağı

Avrupa’da en fazla Müslüman nüfusa sahip olan Fransa’daki İslam düşmanı yönetimin, okullarda abaya (uzun elbise) giymeyi yasakladığını hatırlatan HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, "Türkiye’de 28 Şubat sürecindeki ikna odalarını anımsatan bir sistemle okul girişlerinde öğrencilerin kılık kıyafetleri denetlenmekte, ikna edilemeyen öğrenciler evlerine gönderilmektedir. Fransa, İslamsız Avrupa toplumu oluşturmayı ve İslami değerlere yönelik yasakların tüm Batıya yayılmasını hedeflediğini defalarca itiraf etmiştir. Batı ülkelerinde yönetimlerin korumasında gerçekleşen İslam’a ve İslami değerlere yönelik saldırılardaki artış da bunun açık göstergesidir." dedi.

Geçtiğimiz yıllarda onlarca camiyi kapatan, en resmi ağızlardan İslam’ı 'terörle' bağdaştıran Fransa'nın, İslam dünyasının tepkisizliği sonucu bugün bu adımı attığına işaret eden Emiroğlu, "Avrupa’da yaşayan milyonlarca Müslümanın din ve ibadet hürriyeti tehdit altındayken İslam dünyası dün olduğu gibi bugün de sessizliğe bürünmüştür. Müslüman kamuoyu ve yönetimler İslam düşmanı yönetimlere karşı caydırıcı yaptırımlar uygulamazsa İslam'ı hedef alan bu yasaklar genişleyerek yayılacaktır. Avrupa’da yaşayan Müslümanların özgürlüğünün korunması, İslam düşmanı yönetimlerin yasakçı uygulamalarının son bulması için tüm Müslümanlar ivedilikle harekete geçmelidir." diye ekledi.

Sudan’daki İnsani Dram

2021 yılında gerçekleştirilen askeri darbe ile yönetimin el değiştirdiği Sudan'da, nisan ayından bu yana iç çatışmalar yaşandığını belirten Emiroğlu, çatışmalar nedeniyle milyonlarca insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı ülkede, insani dramın da giderek derinleştiğine dikkat çekti.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre Sudan'da en az 6 milyon kişinin kıtlığın eşiğinde yaşadığını aktaran Emiroğlu, "Öte yandan BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, yaşanan son çatışmalarda hayatın kaybeden 4 bin insanın bir kısmının kimliklerinin tespit edilemediğinden cesetlerinin gömülemediğini duyurdu." dedi ve şunları ekledi:

"Sudan’daki bütün taraflara, çatışmaları sonlandırıp ülkenin güvenlik, barış ve istikrarı için sorunları müzakere yoluyla çözme çağrısında bulunuyoruz. Ayrıca BM ve uluslararası yardım kuruluşlarına da Sudan halkına gıda, ilaç ve hayatı idame ettirecek malzemeleri ulaştırmaları çağrısında bulunuyoruz." (İLKHA)