Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hiç kimse sessiz kalmamızı bekleyemez
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Delhi'de G20 Liderler Zirvesi’ne ilişkin uluslararası basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
Fas'a geçmiş olsun diyorum. 6 ay önce asrın felaketini yaşamış bir ülke olarak tüm imkanlarımızla yardıma hazırız.
18. G20 liderler zirvesini tamamlamış bulunuyoruz. Hindistan'ı tebrik ediyorum.
Bu seneki temamız tek dünya tek aile tek gelecek oldu. Çevre sorunlarını istişare ettik. İklim değişikliği biyolojik çeşitlilik özellikle de bunun kaybı, gezegen krizi etkisini daha fazla hissettiriyor. Orman yangınlarından sel felaketlerine kadar geniş bir yelpazede bunun yıkıcı sonuçlarını zaten görüyoruz. Dünyamızıın ortak geleceğini etkileyen bu meselelerde elimizi taşın altına koyuyoruz.
Paris İklim Anlaşması, Net Sıfır Emisyon projeleriyle en fazla katkıyı yapan ülkeler arasındayız. Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa 5. dünya 12. siyiz. Enerji anlamında yaptığımız yatırımlar yıllık 90 milyon ton sera gazı emisyonunu engelledi. Hedefimizi iki katına çıkardık. Erezyonla mücadelede dünyada lider ülkelerden biriyiz. Daha yeşil, daha temiz, daha yaşanır bir dünya için çalışıyoruz.
DENİZLERİMİZ MÜLTECİ MEZARLIĞINA DÖNÜŞTÜ
İnancımız, kültürümüz ne olursa olsun hepimiz 8 milyarlık bir ailenin ferdiyiz. Açlıktan çocukların öldüğü, denizlerimizin hızla devasa bir mülteci mezarlığına dönüştüğü, savaşlar dolayısıyla milyonların evlerini terk ettiği, insan hayatının değersizleştiği bir dünyada hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz. Yerinden edilenlerin ülkelerine dönüşü sağlanmalı.
Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Milli gelire oranla dünyada en fazla yardım yapan ülkeyiz. 4 milyon mağdura sahip çıkıyoruz. Suriye'nin kuzeyini terörden temizleyerek insanları göçe zorlayan asıl nedenleri kaynağında ortadan kaldırıyoruz. 600 bine yakın Suriyeli güvenli, gönüllü şekilde vatanına geri döndü. İnşallah daha da artacaktır.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
100 binlerce insanın canına mal olan Rusya-Ukrayna savaşının bitmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Pek çok diplomatik hamleye imza attık. 33 milyon ton tahıl uluslararası piyasalara ulaştırıldı. Girişim sayesinde gıda krizinin önüne geçtik. Girişim 3 kez uzatıldı. Hafta başında Soçi'ye yaptığım ziyarette Putin ile bu meseleyi bir kez daha konuştuk. Rusya Katar ve Türkiye olarak Afrika'da sıkıntı çekenlere 1 milyon ton tahılın ulaştırılmasını istiyoruz. Gerilimi tırmandıracak her türlü hareketin engellenmesi önemlidir.
BATI'DA ARTAN İSLAM DÜŞMANLIĞI
Müslümanları hedef alan saldırılar kimi batı ülkelerinde artık tahammül sınırlarını aşmış, bazı yerlerde nefret furyasına dönüşmüştür. Demokrasi ve insan hakları savunuculuğu yapan ülkelerin çoğu barbarlık karşısında 3 maymunu oynamaktadır.
KANUN GEREKİYORSA SÜRATLE YAPILMALI
İnsanlığı ortak geleceği adına imlam düşmanlığının yükseldiği tüm ülkelerin daha kararlı politikalar izlemesi gerektiğine inanıyorum. Mevzuat gereği bir açık varsa giderilmelidir, kanun gerekiyorsa süratle yapılmalıdır. Dost acı söyler prensibinden hareketle hakikatleri tüm açıklığı ile söylemeyi görev biliyoruz. Başta BM olmak üzere üyesi bulunduğumuz tüm platformda bu konuyu gündeme getiriyoruz. İnsanlığı ortak geleceği adına imlam düşmanlığının yükseldiği tüm ülkelerin daha kararlı politikalar izlemesi gerektiğine inanıyorum. Mevzuat gereği bir açık varsa giderilmelidir, kanun gerekiyorsa süratle yapılmalıdır. Dost acı söyler prensibinden hareketle hakikatleri tüm açıklığı ile söylemeyi görev biliyoruz. Başta BM olmak üzere üyesi bulunduğumuz tüm platformda bu konuyu gündeme getiriyoruz. Kimi ülkelerin bu eylemler karşısında çeşitli idari ve hukuki tedbirler aldığını görüyor bundan memnuniyet duyuyoruz. Kutsal kitaplara saldırı G20 bildirgesinde de kınanmıştır.
YATIRIMLARIN ARTTIĞINI GÖRECEĞİZ
Dünya Bankası tarafından yapılan açıklama Türkiye ekonomisine duyulan güvenin bir tezahürüdür. Dünya Bankası grubu 17 milyar dolarlık paketin üzerine 18 milyar dolarlık yeni bir yatırım paketi ekledi. Bankanın önümüzdeki 3 yıl içinde planladığı yatırım büyüklüğü 35 milyar dolara ulaşacak. Ekonomimizdeki başarılarla birlikte uluslararası yatırımların arttığını hep birlikte göreceğiz. 6 Şubat depremlerinin yaralarını sararken, Türkiye yüzyılı hedefimizden asla kopmayacağız. İki günlük zirve boyunca pek çok ikili görüşme gerçekleştirdik. Japonya Başkanı, Brezilya Devlet Başkanı, Abu Dhabi Emiri, Kore Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Almanya Federal Cumhuriyeti Başkanı, Mısır Cumhuriyeti Başkanı, S. Arabistan veliaht prensi Salman, AB Konseyi Başkanı, Dünya Bankası Başkanı ile son derece verimli görüşmelerimiz oldu.
SORU-CEVAP
TAHIL KORİDORU
Bu koridorla ilgili çalışmamızda Körfez ülkeleri buna dahil, Irak buna dahil, ve Türkiye üzerinden böyle bir koridorun açılmasıyla Körfez’i Basra’dan Avrupa’ya bağlayan bir koridor, bu koridorla ilgili özellikle de Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Türkiye burada hassas davranıyoruz, süratle de bu projeyi hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz. Şu an itibarıyla Dışişleri Bakanlarımız, Ulaştırma Bakanlarımız müşterek bir çalışmanın içerisine girerek bunu birkaç ay içerisinde uygulamaya geçirmenin gayreti içinde olacağız.
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN GERİLİMİ
Bununla ilgili de sayın İlham Aliyev ile görüşmeler yaptım. Görüşmeden sonra da yarın büyük ihtimalle sayın Paşinyan ile de görüşmem olacak. Tabi bölgeyi sükunete davet etmekten başka çaremiz yok. Fakat burada özellikle Karabağ’da şu anda atılan adımlar doğru adımlar değil, bunu kabullenmek mümkün de değil, AB üyesi ülkeler de bunu kabullenmiyor. Yarın yapacağımız görüşmede sayın Paşinyan’a da bu konuda uyarı yapmalarını ve kesinlikle böyle bir seçimi kabullenmenin mümkün olmadığını onlara da ifade edeceğiz. Şu ana kadar görüştüğümüz dost, batılı ülkeler vs. Seçimi kabullenmiyorlar. Bu olacak bir iş değil, kabul edilebilecek bir seçim değil.
F-16 GÖRÜŞMESİNDE SON DURUM
Burada da sayın Biden ile bir görüşmemiz ayaküstü olsa da oldu. F-16 konusunu da görüştük. Tabi F-16 konusunda maalesef dostlar işi alıyorlar götürüyorlar, İsveç de İsveç diyorlar. Bu şekilde yaklaşım bizi ciddi manada üzmektedir. Böyle dendiği zaman benim vereceğim bir cevap var. Siz her şeyi kongre kongre diyorsunuz, benim de kongrem var. Benim kongrem neresi TBMM, TBMM’den bu tür karar geçmediği sürece benim evet demem mümkün değil. Tek başıma karar verecek noktada değilim, Meclis’imden geçmesi lazım. İsveç’in üzerine düşen görevleri yerine getirmesi lazım, üstüne düşen görevleri yerine getirmediği sürece ben Meclis’imin vereceği kararı beklemek durumundayız.