Nam-ı Deger Televizyon!
Artık öyle bir dönemdeyiz ki, Müslüman bir insanın televizyonun kumanda tuşuna bastığı an kafasına bir kurşun yeme tehlikesini göze alması lazım.
Evet bugün küfrün elinde bulundurduğu, binlerce teknolojik aletlerden sadece biri olan; yediden yetmişe herkesin günde en az bir saat önünde saygı duruşuna durmuş, kımıldamadan oturup izlediği, şeytan ve insi şeytanların sağ kolu olan nam-ı değer televizyon.
Küfrün uşaklarının örf ve adetleri,dini inançları vb… kendi menfaatlerine uymayan dini ve ahlaki tüm değerleri tabiri caizse “İnsanın beyninden çıkarıp kendi yalan dolan bilgileri,ticaretlerini yapabildikleri işleri ve her türlü pisliklerini yerinden kıpırdamadan en rahat bir şekilde insanın beynine yerleştirebildikleri en kolay ve onlar için inanılmaz değerli olan bir teknolojidir televizyon.’’
Artık öyle bir dönemdeyiz ki, Müslüman bir insanın televizyonun kumanda tuşuna bastığı an kafasına bir kurşun yeme tehlikesini göze alması lazım.Bugün televizyon kanallarının çoğu insanları tamamen “Allah’ın insanlar için seçtiği’’ İslamdan uzaklaştırmak için rekabet içine girmişler ve bu görevlerini de kusursuz bir şekilde yerine getirip yollarında ilerliyorlar.
Belki insan televizyon izlerken birinin onun düşüncelerini çalıp yerine yeni düşünceler aşıladığını fark edemez bile.Buna yüzlerle örnek verebiliriz;Mesela bu ülkede yolda yürüyen herhangi birine,bir insanın amcasının hanımı ile zina yaptığını söyleseniz,o kişi böyle bir olaya hiç olmasa bile iğrenç bir olay olduğunu söyler ve tepkisini gösterir.Ama gelin görün ki böyle lanet bir olay bir seneye yakın televizyon ekranlarında insanlara sunuldu ve böyle bir olaya tepki gösterenlere bile zamanla doğal bir olaymış gibi aşılandı ve Türkiye gibi %99 Müslüman olan bir ülkede reyting rekorları kırdı,öyle bir duruma gelindi ki insanlar böyle iğrenç bir olayın dakikalarını bile kaçırmamak için tuvalet ihtiyaçlarını reklam aralarında karşılamaya başladı.
Şuna değinmek istiyorum artık küfür kimsenin kafasına silah dayayıp zorla kendi isteklerinin yapılmasında kimseyi zorlamıyor,öyle bir bir döngü yapmışlarki belki küfrün bile aklına gelmeyecek şeyleri insan kendi özgür iradesi ile yapıp küfre hizmet etmekde kusur yapmıyorlar.
Bu ülkede belki “namus’’ denen kavram değişmedi herkes tarafından işlerine geldiği zaman neredeyse İslamdan bile öte tutuluyor ama televizyonun etkisiyle “namus anlayışı’’ değişti.Örnek verirsek çağdaş ülkemizde bir kızın erkek arkadaşını eve getirip babasıyla tanıştırması yada lisede kızlı erkekli gençlerin bir birleriyle çıkma dedikleri olaylara “özgürlük’’denerek aşağılık bir hale getirildi.Şunu unutmayalım ki hiçbir dizi yada film sırf izlenmesi için yazılmamış tam tersine her dizi yada filmde elbet verilmek istenen bir mesaj vardır.
Hep olumsuzluklardan bahsettik tabiki tüm olumsuzlukların yanında elbet bir Müslüman için olumlu işlerde vardır Allah’ın izniyle.Yazdığımız ve bir okadarda yazmadığımız olumsuzlukların yanında bu olumsuzlukların farkında olup bu olumsuzluklarla mücadele etmek Allah’ın emrettiği kurallar doğrultusunda Peygamberimizi kendine “REHBER’’edinmiş televizyon kanallarıda vardır elbet.
Toparlayacak olursak kısacası bilinçsizce televizyon izleyen bir insan zamanla bazı olaylara karşı alışmış olduğunu ve kendi düşünceleri yerine televizyonun ona aşıladığı düşüncelerle hareket ettiğini anlar.
Cenabı Allah’tan bizleri düşmanın oyunlarına karşı ferasetli olmamızı niyaz ediyor selamların en güzeli ile selamlıyorum.
Mücahid Kırmızıtoprak / Elazığ (Kovancılar) - Yaş: 17