• DOLAR 34.556
  • EURO 36.187
  • ALTIN 2985.786
  • ...
Çiftçiler: Mısır alım fiyat artışı maliyetlerimizi dahi kurtarmıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

TMO'nun açıklamasının ardından 2023 dönemi hububat alım fiyat ve politikalarına ilişkin yazılı açıklama yapılmış ve geçen sene ton başı 5 bin 700 TL olan mısır alım fiyatı yüzde 5'lik artışla 6 bin TL olarak belirlenmişti. 

Mısır üreticisi çiftçilerin girdi maliyetlerinin geçen seneye oranla ortalama yüzde 70 artmasıyla en az yüzde 50 artış beklediğini ifade eden Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezi ve Hububatçılar Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, hükümetin bu yanlıştan dönmesi gerektiğini belirtti. 

"Şu anda 6 bin TL çiftçinin maliyeti bile değil" 

TMO tarafından verilen fiyatın çiftçinin maliyetini bile karşılamadığını belirten Öter, çitçinin hakkının verilmesi gerektiğini söyledi.

Öter, "Bu enflasyonda, bu pahalılıkta çiftçilerin girdi maliyetleri geçen seneden şimdiye kadar ortalama yüzde 70 zamlanmış, mazot yüzde 100 zamlanmış, gübre yüzde 40 zamlanmış. Ortalamasını çıkardık, çiftçinin girdi maliyeti yüzde 70 zamlanmış, verilen fiyat ise yüzde 5'tir. Şu anda 6 bin TL çiftçinin maliyeti bile değil. Ben geçenlerde bir maliyet çıkardım. 100 dönümü olan mısır üreticisi çiftçinin maliyeti ton başına 7 bin 130 TL oluyor. Eğer o da her şey dört dörtlük giderse. Yağmurlar devam ediyor bazen biçilmeyebiliyor ya da tamamen telef de olabiliyor. Sağlıklı bir şekilde hesap ediyoruz, bölgenin ortalaması dönüm başına bir ton alırsak çiftçiye maliyeti 7 bin 130 TL'dir. Çiftçi nasıl 6 bin TL'ye satacak. Çiftçi orada çoluk çocuğuyla tarla içerisinde sulamacısıyla riskiyle emeğiyle burada olacak." dedi. 

"Çaya, fındığa, buğdaya verilen artış oranları mısır için de verilmeli" 

Yurt dışından ilk 6 aylık dönemde bir buçuk milyon ton mısır ithal edildiğini belirten Öter, "Şayet ihtiyaç varsa neden çiftçiye 6 bin TL fiyat biçildi." diyerek merakını dile getirdi.

Öter sözlerine şöyle devam etti: 

"Çaya yüzde 60'a yakın bir artış verildi, fındığa yüzde 40'ın üzerinde bir artış verildi, buğdaya yüzde 25 verildi, mısırı neden böyle yaptılar ben anlamış değilim. Buradan yetkililere sesleniyorum bu hesap kitabı yapsınlar ve bu fiyatı yeniden analize etsinler, güncellesinler. Bakıyoruz ki yıl başında 2023'ün ocak ayından haziranın sonuna kadar bir buçuk milyon ton mısır ithal edilmiş. Dışarıdan 8 bin-8 bin 300 TL'ye alınmış. Yabancının çiftçisine 8 bin 300 TL veriyorsunuz, burada bir avuç torpilli ithalat lobisi para kazanıyor diye. Ama ülke üretimini emeğiyle, cefasıyla, ızdırabıyla, zorluklarıyla sıkıntılarıyla karşılaşan emektar Ahmet, Mehmet, Osman, Ali çiftçimize biz burada zarar ettiriyoruz. Bunun izahının mantığını anlamış değilim. Madem mısıra ihtiyacımız yok neden 8 bin 300 TL'ye dışarıdan alıyorsunuz? Madem ihtiyaç var niye kendi üretimimize değer vermiyoruz?" 

"Elinde mısırı kalan üreticiler piyasa fiyatının altında satmak zorunda kalıyor" 

Dışarıya satışın yasaklanmasıyla birlikte çiftçilerin belirlenen fiyatlardan da aşağıya satmak zorunda kaldıklarını ifade eden Öter, "Bugün ekonomik krizden, dünyada yaşanan küresel pandemiden sonra yaşanan bu sıkıntılardan en çok etkilenen kesim; üretim yapan çiftçidir, sanayicidir. Üretim olmadığı için, ülkemizin fazla ihracatı olmadığı için, ithalatı karşılamadığı için döviz ihtiyacımız var. Niye dövizimiz dışarı gidiyor? Biz kendi ürünümüzü dışarı gönderelim. Şu anda bütün mısır ve dane mısırın ihracatı yasaktır, dışarıya satamıyoruz. Satamadığımız için de geçen sene TMO'ya veremeyenler 5 bin 700'e değil de piyasada 5 bin 200-5 bin 300 TL'den satmak zorunda kalıyor. Yerli çiftçinin malı varken niye bir buçuk milyon ton dışarıdan getiriyorsun? Bunu çiftçiden 8 bin 300'e değil, 6 buçuğa al. Bizim hububat ticaret merkezimizin müzayede salonunda hâlâ geçen senenin mısırları var. Bugün ülkemizin ikinci ürünü olan mısırın 6 milyon tonluk üretimi var. Bu 6 milyon tonun üçte birine tekabül eden 2 milyon tonunu Mardin'imizin 4 tane ilçesi olan Kızıltepe, Nusaybin, Artuklu ve Derik tek başına karşılıyor. Böyle giderse hem bölge için hem de ülke içinde bir kayıp olacak. Çiftçi bir yolunu bulur, o olmazsa başka bir şey yapar ama ülke ekonomik olarak zarar eder." şeklinde konuştu.  

"Dışarıdan alsak ülke kaybedecek, çiftçi kaybedecek, dövizimiz gidecek" 

Dışarıya satışlarda azınlıkta kalan zengin ithalat lobisinin dışında ne devletin ne de milletin kazanacağı bir şey olmayacağını söyleyen Öter, yüzde 5 artışın mısırdaki üretimin durdurulması anlamına geleceğini söyledi.

Öter şu ifadeleri kullandı:  

"Ben inanıyorum aklıselim hakim gelir ve hükümet yetkililerimiz ve ilgili Tarım Bakanımız buna bir el atar, bunu düzenler. Yüzde 5 demek mısır bitsin, çiftçi bir daha ekmesin, biz dışarıdan alalım demektir. Dışarıdan alsak kim kazanacak? Ülke kaybedecek, çiftçi kaybedecek, dövizimiz gidecek. Bir avuç ithalatçı lobisi kazanacak. Bize üretim lazımdır. Çiftçiyi ayakta tutmamız gerekiyor, çiftçiyi toprakla barıştırıp üretimi nasıl arttıracağız diye politikalar, programlar getirmemiz gerekiyor. Bugün çiftçi ikinci ürünü burada ekmezse bir daha ekmez. Dövizimiz dışarı gidecek yazık günah değil midir? Yerelde çiftçiler, genelde de bizim ekonomimiz zarar görecek." 

"Fiyat artışının güncellenmesi gerekir" 

Artışın en az yüzde 50 olması gerektiğine dikkat çeken Öter, "Her ay enflasyon açıklanıyor, aylık yüzde 7-8-9. Bu bir seneye kadar yüzde 5, böyle bir şey olamaz. Hiçbir tarım ürününde yüzde beşlik verilmedi, tüm tarım ürünlerinde yüksek verildi. Çiftçiler çok üzgündür, çok kırgındır. Yeniden fiyat artışının güncellenmesi gerekiyor. En az yüzde 50 olması gerekiyor çünkü girdi maliyetleri yüzde 70 zamlanmış. Geçen seneden bugüne kadar her şey ortada. Geçen sene bu vakitlerde mazot 17-18 TL idi, şimdi 38 TL, yüzde yüzden de daha fazla. DAP gübresi 14 TL idi şu anda 24 TL. 20x20 gübre 10 TL idi şu anda 14 TL. İlaç iki buçuk katına çıkmış. Tohum torbası geçen seneye göre yüzde 150 kadar fiyatı yükselmiş. Yani bütün girdi maliyetleri yükselmiş. İl ve İlçe Tarım bu bilgileri biliyor. Dönümüne ne kadar masraf gidiyor, hepsi ortada. Yüzde 50'den aşağısı kurtarmaz ve öyle olursa çiftçi kazanamaz. Hatta zarar da eder. Şu anda bu yüzde 5'lik artış külliyen zarardır. Şu an çiftçi kara kara ne yapacağını düşünüyor." diye konuştu. (İLKHA)









Bu haberler de ilginizi çekebilir