Yeni bir makale, 266 fosil türünü, Yeni Zelanda’da bugüne kadar bulunan üç milyon yıllık faunanın en zengin ve en çeşitli gruplarından biri olarak tanımlıyor. Gelecekteki araştırmalarda önceden bilinmeyen en az on tür tanımlanacak ve isimlendirilecek.

2020 yılında, şehir merkezinden arıtılmak üzere ham kanalizasyon getiren ana boru hattının iyileştirmesi için iki devasa dikey kuyu kazılırken, eski bir deniz kabuğu yatağı da kazıldı. Auckland’ten paleontolog Bruce Hayward bunu “kapınızın eşiğinde altın bulmaya” benzetiyor.

Fosil yatağının önemi konusunda bilgilendirildikten sonra, Watercare ve yüklenicileri yardım etmeye istekli oldu ve paleontologların aylar boyunca araştırma yapabilmesi için yakındaki bir çayırlığa büyük bir kabuklu kum yığını atıldı. Watercare ayrıca, Auckland Müzesi küratörü Dr. Wilma Blom’un gözetiminde çalışan iki paleontoloji yüksek lisans öğrencisine yığınları haftalarca titizlikle incelemeleri için fon sağladı.

Sonuç olarak, 300.000’den fazla fosilin incelendiği ve birkaç bininin “hayatta bir kez karşılaşılabilecek buluntunun” bir kaydı olarak müzeye iade edildiği tahmin ediliyor.

Dr. Hayward, “Fosillerin ayrıntılı tanımlanması, bunların 3 ila 3,7 milyon yıl önce, modern Manukau Limanı’nın erken bir versiyonundaki gelgit altı kanalında biriktiğini gösteriyor.” diyor.

Yeni Zelanda’daki bulunan bu fosiller, birçok farklı türü içeriyor.
“O zamanlar deniz seviyesi bugün olduğundan biraz daha yüksekti ve dünya da şimdikinden birkaç derece daha sıcaktı. Sonuç olarak fosiller, akrabaları bugün Kermadec ve Norfolk adaları çevresindeki daha sıcak sularda yaşayan bir dizi subtropikal türü içeriyor. Daha önce bilinmeyen en az on tür mevcut ve gelecekteki çalışmalarda tanımlanacak ve isimlendirilecekler.”

Yeni Zelanda Jeoloji ve Jeofizik Dergisi’nde yayınlanan makalelerinde beş yazar, 266 farklı fosil türünü kaydediyor ve bu da onu, Yeni Zelanda’da şimdiye kadar bulunan çağının en zengin ve en çeşitli faunası haline getiriyor.

Araştırmanın baş yazarı Dr. Hayward, “Şaşırtıcı olan, faunanın, dalga hareketi ve güçlü gelgit akıntıları ile antik deniz kanalında bir araya gelen, birçok farklı ortamda yaşayan fosilleri içermesi.” diyor.

“Bitişikteki arazide yaşamış olması ve fırtına nedeniyle denize sürüklenmiş olması gereken ikonik Yeni Zelanda keten salyangozunun on örneğini içeriyor. Bunlar dünyada bilinen en eski keten salyangozları. Fosillerin çoğu deniz tabanında yaşıyordu, bazıları acı haliçlerde, diğerleri sert kayalık kıyı şeritlerinde bulunuyordu ve daha da fazlası o dönemde açıkta kalan batı kıyısının açıklarından taşınmıştı.”

“Nadir buluntular arasında balenli balina omurları, kırık bir ispermeçet balinası dişi, soyu tükenmiş bir testere köpekbalığının omurgası, fulya balığının (eagle ray) diş plakaları ve bir dizi büyük beyaz köpekbalığı dişi yer alıyor.”

Çalışma, bu yılın başlarında vefat ettiğinde fosiller üzerinde çalışan Yeni Zelanda’nın önde gelen yumuşakça fosili uzmanı Dr. Alan Beu’ya ithaf edildi.

Kaynak: Arkeofili