TZOB'dan Başbakan Erdoğan'a ayçiçeği mektubu
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ayçiçeği konusunda mektup gönderdiklerini bildirerek, "Mektupta, ayçiçeğin içinde bulunduğu durumu anlattık ve çözüm önerilerimizi sunduk" dedi.
ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ayçiçeği konusunda mektup gönderdi.
Hasat döneminin başladığı bugünlerde ayçiçeği üreticisinin büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını, Başbakan Erdoğan'ın göstereceği irade ve destekle diğer sorunlarda olduğu gibi ayçiçeği üreticisinin sorunlarını da çözeceğine inandıklarını belirten Bayraktar, mektubunda şu görüşlere yer verdi:
"Ülkemizin, hemen hemen her bölgesi yağlı tohumlar üretimine elverişli olmasına rağmen, yağlı tohumlu ürünlerde net ithalatçı ülke konumundayız. Ülkemizde üretilen yağlı tohumlardan elde edilen yağ miktarı 655 bin ton, toplam yağ tüketimimiz ise 2 milyon 145 bin tondur. Yağ ihtiyacımızın sadece yüzde 30,5'i ülkemizde üretilen yağlı tohumlarla karşılanmakta, yüzde 69,5'i ise ithal edilmektedir.
Şöyle ki; 2012 yılında yağlı tohum ithalatı 2 milyon 131 bin ton, bitkisel yağ ithalatı 1 milyon 325 bin ton ve bunların işlenmesi sonucu arta kalan küspelerin ithalatı ise 1 milyon 880 bin ton olmuştur. Bütün bu ithalat kalemlerine ödediğimiz döviz tutarı ise 3,6 milyar doları bulmuştur. Üreticilerimizi adeta boğan ithalatımız, yıllar içinde sürekli artmıştır.
Ülkemizde; ayçiçeği, kanola, pamuk, mısır, fındık ve soya yağı olmak üzere toplam 950 bin ton yemeklik sıvı yağ tüketilmektedir. Halkımız yemeklik olarak sıvı yağ tüketiminde öncelikle ayçiçeğini tercih etmektedir. Toplam 950 bin ton yemeklik sıvı yağ tüketiminin yüzde 80'ini ayçiçeği oluşturmaktadır. Rakamlar göstermektedir ki, ayçiçeği yağı halkımız için olmazsa olmaz gıdalar arasında yer almaktadır.
Yağlı tohumlu bitkilerdeki açığın kapatılmasına yönelik alınan tedbirler ile birlikte en önemli ilerleme ayçiçeği üretiminde yaşanmış, önemli artışlar kaydedilmiştir. Nitekim 2000 yılında 800 bin ton olan ayçiçeği üretimi, 2012 yılında 1 milyon 200 bin tonu yağlık, 170 bin tonu çerezlik olmak üzere 1 milyon 370 bin tona yükselmiştir. 2013 yılında ise 1 milyon 350 bin tonu yağlık, 150 bin tonu çerezlik olmak üzere toplam 1 milyon 500 bin tona çıkacağı beklenmektedir. Geçen yıla göre, yağlık ayçiçeği üretimimiz yüzde 12,5 artış göstermiştir."
Kilogramı 1,5 lira olan ayçiçeği fiyatı, bu sezon 95 kuruşa kadar düştü
Bu hasat döneminde oluşan ayçiçeği fiyatlarının, geçen yılki fiyatlara göre oldukça düşük düzeyde seyrettiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
"Ayçiçeği fiyatlarının düşmesinde, dünyadaki gelişmeler de etkili olmuştur. 2012 yılında dünya ayçiçeği üretimi 36,3 milyon ton iken, 2013 yılında 40,3 milyon tona yükselmiştir. Dünya ayçiçeği üretiminin yüzde 25'ini Ukrayna, yüzde 22'sini Rusya, yüzde 20'sini Avrupa Birliği (AB) yapmaktadır. Ukrayna Rusya ve AB, dünya üretiminin yüzde 67'sini gerçekleştirmektedir. Ülkemizin, dünya ayçiçeği üretiminden aldığı pay ise yüzde 3,7'dir. Ayçiçeğinde ithalatçı ülke olmamız nedeniyle, dünya piyasalarındaki fiyat değişimleri ülkemizi doğrudan etkilemektedir. Üretim rakamlarının artması ile dünyada da ayçiçeği fiyatları düşmüştür. 2012 yılında, dünya piyasalarında tonu 700 dolar olan ayçiçeği fiyatı, bu yıl 400 dolara gerilemiştir. Ayçiçeği hasadının Çukurova gibi güney bölgelerimiz dışında yeni başlamasına rağmen, üretici, fiyatlar karşısında hüsrana uğramıştır. Geçen sezon kilogramı 1 lira 50 kuruş olan ayçiçeği fiyatı, bu sezon 95 kuruşa kadar düşmüştür.
Ayçiçeği fiyat düşüşünde etkili olan diğer unsur ise, ihracat amacıyla Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ülkemize yüzde 0 (sıfır) gümrükle giren ayçiçeği ve ürünlerinin kontrolünün yeterince yapılamamasıdır.
Ayrıca, boya sanayiinde, yem ve margarin üretiminde belli oranlarda kullanılmak üzere yine yüzde 0 (sıfır) gümrükle ülkemize giren ayçiçeği ham yağının kontrolü iyi bir şekilde yapılmalıdır. Bu şekilde ülkeye girişi yapılan ham yağın ithalat amacına uygun olarak kullanılması sağlanmalı, başka yerlerde kullanılması önlenmelidir.
Ülkemizde ayçiçeği fiyatlarının gerilemesinde önemli diğer bir etken ise ayçiçeği ithalatında uygulanan gümrük vergi oranlarının üreticilerimizi koruyamamasıdır. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına göre, uygulayacağımız en yüksek gümrük vergi oranları, ayçiçeği tohumunda yüzde 27, ham ayçiçeği yağında ise yüzde 36'dır. Bu vergi oranları, üreticilerimizi korumakta yetersizdir. Üreticilerimiz düşük vergi oranları ve yüksek girdi maliyetleri karşısında rekabet etmekte zorlanmaktadır."
"Destek miktarı 2010 yılından bu yana sadece 1 kuruş artırıldı"
Üretimin sürdürülebilmesi için dünya ile rekabet edecek üretim ortamı sağlanması, üreticinin dünya fiyatlarından girdi kullanabilmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, "Yağlık ayçiçeğinde kilogram başına destek miktarı 2006, 2007 yıllarında 20, 2008 yılında 18,9, 2009 yılında 21, 2010 ve 2011 yılında 23, 2012 yılında 24 kuruş olarak uygulanmıştır. 2013 yılında da destek miktarı, 2012 yılına göre değiştirilmeyerek 24 kuruş olarak belirlenmiştir. Kilogram başına destek miktarı 2010 yılından bu yana sadece 1 kuruş artırılmıştır. Destek miktarı, üreticimizin dünya fiyatlarıyla rekabet edebilmesi için yeterli değildir. Bu miktarın artırılması soruna kısa vadede çözüm getirecektir" dedi.
Öneriler
Bayraktar, ayçiçeği fiyatlarının, üreticileri mağdur etmemesi için alınması gereken acil tedbirler konusundaki önerilerimizi ise şöyle sıraladı:
Yağlık ayçiçeğinde kilogram başına 24 kuruş olan destek artırılmalıdır.
Ayçiçeği hasadı döneminde Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında, ürün ithalatı yapılmamalıdır.
Hasat dönemi dışında Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yapılacak ürün ithalatında kontroller sıkı tutulmalı, ihracat amacıyla alınan bu ürünlerin, iç piyasada kullanılması engellenmelidir.
22 Ağustos 2013 tarihli Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanan Ekonomi Bakanlığı'nın "İthalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin Tebliğ (Tebliği No: 2009/8)'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği"ne göre, yağlık ayçiçeği, ayçiçeği tohumu unu, kaba unlarında tonuna CIF (mal bedeli, sigorta ve navlun dahil) 675 dolar, ayçiçeği tohumu yağına 1500 dolar gözetim uygulaması belirlemesi sorunu çözmekten uzaktır. Kanaatimizce bu rakam, üreticiyi korumakta yeterli olmayacaktır. Bu amaçla gözetim uygulaması fiyatı, mümkün olan en yüksek seviyeye çıkarılmalıdır. Gözetim uygulaması fiyatının, 850 dolar/tona yükseltilmesi halinde üreticimizin ucuz ithalata karşı korunmasının mümkün olabileceğini öngörüyoruz.
Üreticimiz dünya fiyatlarından girdi kullanabilmelidir.
Ürün fiyatlarında yaşanan gerilemenin önlenmesi amacıyla 2010-2011 yıllarında ayçiçeği, ayçiçeği ürünleri ithalatında bir yöntem olarak kullanılan tarife kontenjanı, bu yıl da uygulanmalıdır. Tarife kontenjanı ile ihtiyacının bir bölümünü iç piyasadan karşılayan sanayiciye, düşük gümrük vergisi ile ithalat izni de verilmektedir. Bu uygulama ile alıcıların üreticilere yönelmesi sağlanmalıdır.
Boya sanayiinde, yem ve margarin üretiminde belli oranlarda kullanılmak üzere yine 0 (sıfır) gümrükle ülkemize giren ayçiçeği ham yağının kontrolü iyi bir şekilde yapılmalıdır. Bu şekilde ülkeye girişi yapılan ham yağın ithalat amacına uygun olarak kullanılması sağlanmalı, başka yerlerde kullanılması önlenmelidir. (İLKHA)
Hasat döneminin başladığı bugünlerde ayçiçeği üreticisinin büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını, Başbakan Erdoğan'ın göstereceği irade ve destekle diğer sorunlarda olduğu gibi ayçiçeği üreticisinin sorunlarını da çözeceğine inandıklarını belirten Bayraktar, mektubunda şu görüşlere yer verdi:
"Ülkemizin, hemen hemen her bölgesi yağlı tohumlar üretimine elverişli olmasına rağmen, yağlı tohumlu ürünlerde net ithalatçı ülke konumundayız. Ülkemizde üretilen yağlı tohumlardan elde edilen yağ miktarı 655 bin ton, toplam yağ tüketimimiz ise 2 milyon 145 bin tondur. Yağ ihtiyacımızın sadece yüzde 30,5'i ülkemizde üretilen yağlı tohumlarla karşılanmakta, yüzde 69,5'i ise ithal edilmektedir.
Şöyle ki; 2012 yılında yağlı tohum ithalatı 2 milyon 131 bin ton, bitkisel yağ ithalatı 1 milyon 325 bin ton ve bunların işlenmesi sonucu arta kalan küspelerin ithalatı ise 1 milyon 880 bin ton olmuştur. Bütün bu ithalat kalemlerine ödediğimiz döviz tutarı ise 3,6 milyar doları bulmuştur. Üreticilerimizi adeta boğan ithalatımız, yıllar içinde sürekli artmıştır.
Ülkemizde; ayçiçeği, kanola, pamuk, mısır, fındık ve soya yağı olmak üzere toplam 950 bin ton yemeklik sıvı yağ tüketilmektedir. Halkımız yemeklik olarak sıvı yağ tüketiminde öncelikle ayçiçeğini tercih etmektedir. Toplam 950 bin ton yemeklik sıvı yağ tüketiminin yüzde 80'ini ayçiçeği oluşturmaktadır. Rakamlar göstermektedir ki, ayçiçeği yağı halkımız için olmazsa olmaz gıdalar arasında yer almaktadır.
Yağlı tohumlu bitkilerdeki açığın kapatılmasına yönelik alınan tedbirler ile birlikte en önemli ilerleme ayçiçeği üretiminde yaşanmış, önemli artışlar kaydedilmiştir. Nitekim 2000 yılında 800 bin ton olan ayçiçeği üretimi, 2012 yılında 1 milyon 200 bin tonu yağlık, 170 bin tonu çerezlik olmak üzere 1 milyon 370 bin tona yükselmiştir. 2013 yılında ise 1 milyon 350 bin tonu yağlık, 150 bin tonu çerezlik olmak üzere toplam 1 milyon 500 bin tona çıkacağı beklenmektedir. Geçen yıla göre, yağlık ayçiçeği üretimimiz yüzde 12,5 artış göstermiştir."
Kilogramı 1,5 lira olan ayçiçeği fiyatı, bu sezon 95 kuruşa kadar düştü
Bu hasat döneminde oluşan ayçiçeği fiyatlarının, geçen yılki fiyatlara göre oldukça düşük düzeyde seyrettiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
"Ayçiçeği fiyatlarının düşmesinde, dünyadaki gelişmeler de etkili olmuştur. 2012 yılında dünya ayçiçeği üretimi 36,3 milyon ton iken, 2013 yılında 40,3 milyon tona yükselmiştir. Dünya ayçiçeği üretiminin yüzde 25'ini Ukrayna, yüzde 22'sini Rusya, yüzde 20'sini Avrupa Birliği (AB) yapmaktadır. Ukrayna Rusya ve AB, dünya üretiminin yüzde 67'sini gerçekleştirmektedir. Ülkemizin, dünya ayçiçeği üretiminden aldığı pay ise yüzde 3,7'dir. Ayçiçeğinde ithalatçı ülke olmamız nedeniyle, dünya piyasalarındaki fiyat değişimleri ülkemizi doğrudan etkilemektedir. Üretim rakamlarının artması ile dünyada da ayçiçeği fiyatları düşmüştür. 2012 yılında, dünya piyasalarında tonu 700 dolar olan ayçiçeği fiyatı, bu yıl 400 dolara gerilemiştir. Ayçiçeği hasadının Çukurova gibi güney bölgelerimiz dışında yeni başlamasına rağmen, üretici, fiyatlar karşısında hüsrana uğramıştır. Geçen sezon kilogramı 1 lira 50 kuruş olan ayçiçeği fiyatı, bu sezon 95 kuruşa kadar düşmüştür.
Ayçiçeği fiyat düşüşünde etkili olan diğer unsur ise, ihracat amacıyla Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ülkemize yüzde 0 (sıfır) gümrükle giren ayçiçeği ve ürünlerinin kontrolünün yeterince yapılamamasıdır.
Ayrıca, boya sanayiinde, yem ve margarin üretiminde belli oranlarda kullanılmak üzere yine yüzde 0 (sıfır) gümrükle ülkemize giren ayçiçeği ham yağının kontrolü iyi bir şekilde yapılmalıdır. Bu şekilde ülkeye girişi yapılan ham yağın ithalat amacına uygun olarak kullanılması sağlanmalı, başka yerlerde kullanılması önlenmelidir.
Ülkemizde ayçiçeği fiyatlarının gerilemesinde önemli diğer bir etken ise ayçiçeği ithalatında uygulanan gümrük vergi oranlarının üreticilerimizi koruyamamasıdır. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına göre, uygulayacağımız en yüksek gümrük vergi oranları, ayçiçeği tohumunda yüzde 27, ham ayçiçeği yağında ise yüzde 36'dır. Bu vergi oranları, üreticilerimizi korumakta yetersizdir. Üreticilerimiz düşük vergi oranları ve yüksek girdi maliyetleri karşısında rekabet etmekte zorlanmaktadır."
"Destek miktarı 2010 yılından bu yana sadece 1 kuruş artırıldı"
Üretimin sürdürülebilmesi için dünya ile rekabet edecek üretim ortamı sağlanması, üreticinin dünya fiyatlarından girdi kullanabilmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, "Yağlık ayçiçeğinde kilogram başına destek miktarı 2006, 2007 yıllarında 20, 2008 yılında 18,9, 2009 yılında 21, 2010 ve 2011 yılında 23, 2012 yılında 24 kuruş olarak uygulanmıştır. 2013 yılında da destek miktarı, 2012 yılına göre değiştirilmeyerek 24 kuruş olarak belirlenmiştir. Kilogram başına destek miktarı 2010 yılından bu yana sadece 1 kuruş artırılmıştır. Destek miktarı, üreticimizin dünya fiyatlarıyla rekabet edebilmesi için yeterli değildir. Bu miktarın artırılması soruna kısa vadede çözüm getirecektir" dedi.
Öneriler
Bayraktar, ayçiçeği fiyatlarının, üreticileri mağdur etmemesi için alınması gereken acil tedbirler konusundaki önerilerimizi ise şöyle sıraladı:
Yağlık ayçiçeğinde kilogram başına 24 kuruş olan destek artırılmalıdır.
Ayçiçeği hasadı döneminde Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında, ürün ithalatı yapılmamalıdır.
Hasat dönemi dışında Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yapılacak ürün ithalatında kontroller sıkı tutulmalı, ihracat amacıyla alınan bu ürünlerin, iç piyasada kullanılması engellenmelidir.
22 Ağustos 2013 tarihli Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanan Ekonomi Bakanlığı'nın "İthalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin Tebliğ (Tebliği No: 2009/8)'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği"ne göre, yağlık ayçiçeği, ayçiçeği tohumu unu, kaba unlarında tonuna CIF (mal bedeli, sigorta ve navlun dahil) 675 dolar, ayçiçeği tohumu yağına 1500 dolar gözetim uygulaması belirlemesi sorunu çözmekten uzaktır. Kanaatimizce bu rakam, üreticiyi korumakta yeterli olmayacaktır. Bu amaçla gözetim uygulaması fiyatı, mümkün olan en yüksek seviyeye çıkarılmalıdır. Gözetim uygulaması fiyatının, 850 dolar/tona yükseltilmesi halinde üreticimizin ucuz ithalata karşı korunmasının mümkün olabileceğini öngörüyoruz.
Üreticimiz dünya fiyatlarından girdi kullanabilmelidir.
Ürün fiyatlarında yaşanan gerilemenin önlenmesi amacıyla 2010-2011 yıllarında ayçiçeği, ayçiçeği ürünleri ithalatında bir yöntem olarak kullanılan tarife kontenjanı, bu yıl da uygulanmalıdır. Tarife kontenjanı ile ihtiyacının bir bölümünü iç piyasadan karşılayan sanayiciye, düşük gümrük vergisi ile ithalat izni de verilmektedir. Bu uygulama ile alıcıların üreticilere yönelmesi sağlanmalıdır.
Boya sanayiinde, yem ve margarin üretiminde belli oranlarda kullanılmak üzere yine 0 (sıfır) gümrükle ülkemize giren ayçiçeği ham yağının kontrolü iyi bir şekilde yapılmalıdır. Bu şekilde ülkeye girişi yapılan ham yağın ithalat amacına uygun olarak kullanılması sağlanmalı, başka yerlerde kullanılması önlenmelidir. (İLKHA)