• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Mardin'de kırtasiye ürünleri ve makine alım satımlarını işleten İsmet Tarhan, okullara 1 haftadan az bir zaman kalmasına rağmen, kırtasiyecilerin her geçen gün satışlarının azaldığını, bunun en büyük sebebinin de zincir marketlerin az bir karla kırtasiye ürünleri satması olduğunu vurguladı.

Tarhan, "Bizim sektörümüz fotokopi sektörü olup 5 yıldır bu işteyiz. Genelde hem satış hem servis tamiri yapıyoruz. Satışlarımız genelde dolar üzerinedir yani kur üzerinden alınıyor. Genelde bu sattığımız makineler ve yedek parçaların hepsi yurtdışından, Çin'den geliyor. Dolarda da her zaman oynama olduğundan tabii ki bu fiyata da yansıyor. Aldığımızı bir dahakine aynı fiyata satamıyoruz. Onun dışında yakıta gelen zam nakliye parasına da yansıyor. Toplu satış yaptığımızdan birkaç ay önce malzemeleri, aldığımız fiyata göre hesap yapıyoruz. Bu konuda da esnaf zora giriyor. Dolayısıyla hem biz hem de esnafın zora girmemesi için doların yükselmemesi veya sabit kalmasıdır." şeklinde konuştu.

"Her şeye atlamak sektöre zarar verir"

Okulların açılmasına az bir zaman kaldığı için öğrencilerin kırtasiyelerde değil de büyük marketlerin önünde kuyruklar oluşturarak kırtasiye ürünlerine yöneldiğini belirten Tarhan, "Okulların yaklaşmasıyla kırtasiye ürünlerine de bir yoğunlaşma söz konudur. Gerçekten de fiyatlar almış başını gitmekle beraber bazı öğrenci velileri bu masrafları nasıl karşılayacağının derdine düşmüş durumda. Hatta bazıları imkânı olmadığından ileride okulu bırakmayı bile göze alacaktır. Hem okuyup hem de çalışması da mümkün değildir. Çoğu işimiz kırtasiye ürünleriyle ilgilidir. Asıl işlerimizi zorlayanlar da zincir marketlerdir. Mesela kampanya yaparak bizim toptan aldığımız kırtasiye ürünlerini onlar o fiyata veriyorlar. Ama kırtasiye işletenler ek olarak zincir marketlerde bulunan, onları ilgilendiren gıda, su veya diğer ürünleri satamıyor. Bu bizlere büyük bir haksızlık oluyor. Herkes kendine düşen görevi yapsa, herkes kazancını bulur. Kırtasiyeci esnafımız okulun yaklaşmasına 1-2 ay kala malzemelerini alıp hazırlıyor. Ancak okulun açılmasına 1-2 hafta kala görüyoruz ki zincir marketlerin önlerinde uzunca kuyrukla oluyor. Çünkü genellikle uyguna veriyorlar. Misal bir defter sattığı zaman 25 kuruş kârı da bile olsa çok sattığı zaman orada çok kar çıkıyor. Bunların işi bu ürünleri satmak değil ki. Kırtasiyeci o defteri 25 kuruşa satamaz çünkü zararda olur. Mesela et ürünlerini kasaptan, kırtasiye ürünleri ise kırtasiyeye bırakılmalıdır. Her şeye atlamak sektörde olmaz. Bir kırtasiyeci tutup da köfte yapıp bunu satması ne kadar mantıklıdır." ifadelerini kullandı.

Tarhan, "Okullar açılıyor tüm kırtasiyeciler sezona hazırlık yapıyorlar. Bir bakıyoruz ki boşu boşuna hazırlık yapıyorlar. Çünkü büyük marketlerde kampanyalara başlamışlar. Çoğu millet oradan alıyor, almaları da haklarıdır. Çünkü çoğu kişinin bütçesi yok. Kırtasiye ürünü alan bir kişi onun markasına değil de fiyatına bakar. Maddi durumu iyi olmayan kırtasiyede alışveriş yapamaz." dedi.

"Fiyatların sürekli değişmesi her esnafa zarardır"

Haksız rekabetten dolayı işlerinin düştüğüne işaret eden Tarhan, "Çözüm olarak tabii ki bu, devlet yetkililerinin elindedir. Biz anca konuşur, fikrimizi söyleriz. Her gün doların oynaması, mazotun yükselmesi her işi etkiliyor haliyle. Sabah kalkınca ayrı bir fiyat, akşam yatınca ayrı bir fiyatla karşılaşıyoruz. Fiyatların sürekli değişmesi her esnafa zarardır. Ama mesela sabit durursa çok daha iyi olur. Burada sattığımız fotokopi cihazlarının hepsi ikinci eldir. Sıfır bir fotokopi makinası yaklaşık 200 bin liradır.  Bu zamanda artık kimse kalkıp bu cihazlara 200 bin vermez. Piyasadaki makinaların en kötüsü şu an 25 bindir. Esnaf da mecbur en kötü makineyi alıyor. O da fazla işini yürütemiyor. Eskiden fotokopiden 100 tane kâğıda 5 lira verilirken şu an 100 kâğıda 75 lira veriliyor." dedi.

 

(İLKHA)