Halk arasında sıkça bahsedilen tansiyonun düşmesi veya tansiyonun birden yükselmesi durumunda farklı uygulamalar yapılıyor.

Böylesi durumda hastaneye uzakta bulunan insanlar doğal bitkiler kullanarak tansiyonunu dengede tutmaya çalışmaktadır. Tansiyonu tetikleyen yiyeceklerden uzak durmaktadır.

Bu yöntemler tek başına çözüm değildir elbette. Tansiyon belirtisi baş gösteren bir hastanın mutlaka hastanede doktora başvurması elzemdir.

Tansiyon, aslında kalbin pompaladığı kanın damarlara uyguladığı basınçtır. Damarlara uygulanan basıncın şiddetine bağlı olarak düşük veya yüksek tansiyon belirlenir. Bu kan basıncının neden olduğu tansiyon, 50 yaş üzeri hastalarda kalbe bağlı hastalıklara davetiye çıkarıyor.

Hastalar ister evde tansiyon ölçüm aletiyle isterse de herhangi bir sağlık kurulunda tansiyonunu belirli zamanlar diliminde ölçmelidir. Kan basıncının, 140/90 mm/Hg’dan yüksek olması hipertansiyon veya yüksek tansiyon olarak tanımlanıyor.

Evde yapılan ölçümlerde ise, yüksek tansiyondan bahsedebilmek için bu değerin 135/85 mm/Hg’den yüksek olması gerekir. Genellikle enseden başlayan baş ağrısı, kulakta çınlama ve uğultu, baş dönmesi gibi belirtilerle kendini gösteren yüksek tansiyon (hipertansiyon)  belirtisi olarak kendini gösterir.

Eğer oluşan tansiyon kontrol altına alınmasa ölümlü vakalarla neticelenebilir. Yüksek tansiyon uzun vadede, kalp krizi, felç, kalp ve böbrek yetmezliği gibi hastalık risklerini artırır.

Her ne kadar sağlıklı beslenme, yüksek tansiyona neden olan faktörler ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapılsa bile, doktor kontrolü kesinlikle ihmal edilmemelidir. Doktorların yazacağı ilaçlar mutlaka kullanılmalıdır. Sağlıklı bir kiloya ulaşmak, stresten uzak durmak, spor yapmak, vücudu dinlendirmek, yiyeceklere dikkat etmek gibi aktiviteler hem tansiyonu önler hem de var olan tansiyonu dengede tutar.