Türkiye'nin ekonomik büyüme rakamını kişi başı 3 bin 600 dolardan aldıklarını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Geçen yıl itibarıyla 10 bin 600 dolara çıkmış kişi başına gelirimiz. Ülke ekonomimiz yılda yüzde 5,5 büyümüş ortalama. Dünya son 20 yılda 3,6 büyümüş. Yani dünya büyümesinin aşağı yukarı iki puan üstünde bir büyüme performansı ortaya koymuşuz. Hele hele son dönemlerde pandemi, Ukrayna ve Rusya savaşı ve deprem gibi birçok olumsuz etki var. Bütün bunlara rağmen Türkiye büyümesini devam ettiriyor. Türkiye ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde de yine yüzde 4 bir büyüme kaydetti. Bunlar kendiliğinden olmuyor. İstikrar olmadan olmuyor. Her zaman söylüyoruz. Ekonomik istikrarın temeli siyasi istikrardır. Türkiye'ye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'yle birlikte siyasi istikrar geldi."

Yılmaz, Türkiye'nin, dünyanın geçtiği bu zorlu dönemine rağmen ekonomisinin dünyadan çok daha hızlı büyüdüğünü söyledi.

Şikayet edilen konuların olduğunu ve bunların farkında olduklarını aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:

"Enflasyon başta olmak üzere şikayet ettiğimiz, uğraştığımız, mücadele ettiğimiz sorunlarımız elbette var ama bir taraftan da dünyayla mukayese ettiğimizde büyümede, istihdamda Türkiye gerçekten iyi noktada. İhracatta iyi noktada, geçen yıl 250 milyar doları aşan bir ihracat gerçekleştirdik. Yine pandeminin dip yaptığı noktadan itibaren toplam 6 milyon ilave istihdam üretildi. İşte bütün bunlar siyasi istikrarın sonucu. Bugünkü meselelerimizi de inşallah yine aynı güçlü liderlikle siyasi istikrarla aşacağız. Bir taraftan depremin yaralarını saracağız. Büyük bir afet, 11 ilde 14 milyondan fazla insanımızı doğrudan etkileyen bir afet. Bunun onda biri başka bir ülkede olsa ne kadar iyi olursa olsun ekonomisi etkilenir. Bunun yaralarını sarmamız birkaç yıl alacak. Şu anda çadırda kalan hak sahibi kalmadı neredeyse. Bütün vatandaşlar konteynerlerde geçici olarak hizmet alıyor. Kalıcı konutların inşasına başladık. Diğer taraftan altyapı yatırımları sürüyor."

Ülkeyi çok daha güvenli yarınlara taşıyacaklarını belirten Yılmaz, "Bir taraftan da afet riski olan bölgelerimizde kentsel dönüşümle milyonlarca konutu da dönüştürmeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla bu kentsel dönüşüm başta olmak üzere riskli alanların dönüşümüne önümüzdeki dönemde çok daha fazla ağırlık vereceğiz. Gerekirse bazı yeni kanuni düzenlemeler yapıp bu işleri daha da kolaylaştıracağız. Bunun ekonomik yansıması da çok önemli. Deprem olmadan önce yaptığınız bir liralık yatırım deprem olduktan sonraki yedi liralık harcamaya denk geliyor. Dolayısıyla bizim mutlaka depremler olmadan veya diğer afetler olmadan riskleri azaltıcı tedbirlere daha fazla yoğunlaşmamız lazım" ifadesini kullandı.

Yerel seçimlere ilişkin konuşan Yılmaz, ''Geçen dönem malum bazı belediyeler muhalefet tarafından alındı. Bu süreçte bunların karnesini, vatandaşımız gayet güzel notlarını seçimde verecek inşallah. Belediyeyi şan şöhret için kullanmaya çalışanlar, başka amaçlar için belediyeyi araç olarak kullananlar, bu seçimde kaybedecek Allah'ın izniyle. Gerçek belediyecilik yapmak isteyenler ve samimi belediyecilik yapanlar bu seçimde vatandaşımızın teveccühünü kazanacak." dedi.