Türkiye’nin en büyük sanayi ve ihracat kenti olan Gaziantep’te, depremlerin neden olduğu sıkıntılar sürüyor.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden etkilenen Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde mücbir sebep halinin 30 Kasım 2023'e kadar uzatılması kararlaştırılmasının yanı sıra esnafa verilen desteklere Gaziantep merkezdeki esnafın dahil edilmemesi mağduriyetlere neden oluyor.

Gaziantep Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (GESOB) Başkanı Özcan, depremlerden etkilenen esnaf için destek çağrısında bulundu.

Hükümet tarafından deprem bölgelerine sağlanan desteklerin sadece İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki esnafı kapsamasını değerlendiren Özcan, Gaziantep merkezdeki esnafın deprem bölgelerine sağlanan destekler kapsamına alınmamasının doğru olmadığını söyledi.

Gaziantep merkezinin deprem desteklerinde kapsam dışı bırakılmasının esnafın mağdur olmasına neden olduğunu belirten Özcan, desteklerden eşit bir şekilde yararlanmak istediklerini ifade etti.

“Biz bir destek göremedik”

Hem esnafın hem de vatandaşın bir dönem çok iyi para kazandığını belirten Özcan, “Ama seçimden sonra her şey çok değişti. Adeta a'dan b'ye geçmiş olduk. Sanki yöntem değişti. Rakamlar çok şişti. Devlet zam yapıyor ama vatandaş da üzerine koyarak zam yaptı. Burada bazı yanlışlıklar da var bazı doğrular da var. Örneğin bir deprem yaşadık esnaf zaten sıkıntıdaydı sorunluydu. Depremde Gaziantep merkezi deprem bölgesinden çıkarttılar bizim Gaziantep merkezde 6.000 küsur tane yıkılacak bağımsız bina var. Zaten esnaf zarar gördü bu işten dükkânı yıkılanlar oldu ürünleri bozulanlar oldu bir ay boyunca kimse dükkânına giremedi. Biz vatandaş mağdur olmasın diye fırıncılara, bakkallara zorla dükkân açtırdık. Beklentimiz şuydu; açıkçası esnafa bir destek olunur diye düşünüyorduk ama maalesef böyle bir yardım alamadık. Yıkılan evler için 10 bin TL verildi ama esnaf için hiçbir ödeme yapılmadı Biz bir destek göremedik. Bu durum esnafı bayağı bir mağdur etti arkasından esnaf kefalet kredileri vardı o kaldırıldı kesildi birdenbire yani bütün zararlar esnafa gelmiş oldu.” dedi.

“Gaziantep merkezinde deprem bölgesi olmasını istiyoruz”

Özcan, “Kendi vergisini, kendi BAĞ-KUR’unu, kendi sigortasını karşılayan ve kendi işlerini gören esnaf bunların hepsi üst üste gelince ne yapacağını şaşırdı. Esnafımız 10 liralık ürünü 40 liraya satsa da kurtarmıyor, 50 liraya satsa da kurtarmıyor. Yarın ne olacağını bilsek kendimizi ona göre ayarlarız. Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı olarak hükümetimizden ve devletimizden beklentimiz kredi desteğidir. Tüm esnafın kredilere ihtiyacı var ama en çok deprem bölgesindeki esnafın kredilere ihtiyacı var. Ben Gaziantep merkezinde deprem bölgesi olmasını temenni ediyorum. Çünkü buradaki sıkıntı gerçekten büyük.” ifadelerini kullandı.

Hiçbir esnafın kayıt dışı olmaması gerektiğini belirten Özcan, Suriyeli ve Türkiyeli esnaf arasındaki haksız rekabet ortamına son verilmesi çağrısında bulundu.

“Gaziantep bu göçü kaldıramayacak dereceye geldi”

Gaziantep’teki göç yoğunluğunun azalması için Suriyeli sığınmacıların Türkiye’nin 81 iline eşit bir şekilde dağıtılması gerektiğini dile getiren Özcan, “Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman bizim sınırlarımızda ve depremin en yoğun yaşandığı illerdi. O şehirlerden de Gaziantep'e göç geldi. Bu gelen göç neticesinde ev kiraları yükseldi ve bunun içerisinde Suriyeli misafirlerin de bulunması Gaziantep'in nüfusunu aşırı derecede çoğalttı ve Gaziantep bu göçü kaldıramayacak dereceye geldi.” dedi.

“Gaziantep merkezi deprem bölgesi kapsamına alınsın”

Gaziantep merkezinde deprem bölgesi sayılması gerektiğini dile getiren Özcan, “Gaziantep'e sahip çıkılmalı, Gaziantep'e bakılmalı ve Gaziantep beslenilmeli. Bizim devletimizden ricamız; Gaziantep merkezi deprem bölgesi kapsamını almaları ve Gaziantep'e kredi ile belediyelerle destek olmalarıdır. Gaziantep'e farklı bir gözle bakmalarını rica ediyorum.” diye konuştu.

Gaziantep’teki en büyük sorunlardan bir tanesinin de kayıt dışı sorunu olduğunu dile getiren Özcan, “Kayıt dışı sorunumuz var. Yine Suriyeli vatandaşlarımız ağırlıktadır. Tabi bütün Suriyeli vatandaşlarımız değil. Kayıt dışı çalışan Türk vatandaşlarımız da bulunmaktadır. Örneğin bizim vatandaşımız belediyeden, odalar birliğinden resmi işlemlerini yaptırıyor ve gidip iş yeri açıyor. Bu iş yerini de Suriyeli vatandaşlara devrediyor. Bir gün sonra vatandaşımız odalar birliğini, ticaret odasını, maliyeyi terk ediyor; kayıt dışı olarak kalıyor. Bizim vatandaşımız da bu konuda suiistimallere yol açıyor. Suriyelilerde kaydı olmayanlar veya yardım alanlar, yardımı kesilmesin diye kayıt yaptırmıyor. Valimizin bu konuda bilgisi var. İnşallah bu konu ile ilgili bir çalışma olacak.” diyerek konuşmasını sonlandırdı. (İLKHA)