İstanbul ve Ankara adayları kim olacak? sorusuna Erdoğan'dan yanıt
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel seçimlere doğru İstanbul ve Ankara belediye başkan adayları için, "Daha 7-8 ay var. Bu kadar aceleci olursak yanlış olur. İstişare bizim en büyük silahımız" açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Macaristan ziyareti dönüşü aralarında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
SORU: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptınız, büyük başarılara imza atmıştınız. Sizden sonra gelen AK Partili belediye başkanları da hizmette yarış yaptılar. Ancak son 4 yılda hizmet anlamında bir düşüş, verilen sözlerin yerine getirilmediğini görüyoruz. İstanbul ve Ankara belediye başkan adayları belli oldu mu, öğrenebilir miyiz?
CEVAP: "Daha 7-8 ay var. Bu kadar aceleci olursak yanlış olur. İstişare bizim en büyük silahımız. İstişaremizi kimlerle yapacağız? Teşkilatımızın tüm yetkili birimleriyle yapacağız. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları hepsiyle istişarelerimizi yapacağız. Önümüze onlar alternatif olarak hangi arkadaşlarımızı çıkarırlarsa, onların içerisinden birinci derecede İstanbul ve Ankara olmak üzere adımlarımızı atacağız. Çünkü İstanbul ve Ankara bunların eline bırakılmaz. İstanbul ve Ankara bunların eline kaldı, hali gördünüz. Dün bir gazetede İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin karşısındaki çöp yığınlarını gösterdiler. Yakışır mı bu? Şimdi ben göreve geldiğimde üç şeyi konuşuyorduk, çöp, çukur, çamur. Şimdi aynı durumu İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de yaşıyoruz. Nerede bir CHP belediyesi varsa bunları yaşıyoruz. Benim halkım buna layık değil. Nasıl biz o çöp dağlarını ortadan kaldırdıysak, nasıl susuzluğu giderdiysek, o çukurlardan İstanbul’umuzu nasıl kurtardıysak inşallah şimdi de şu sıkıntıları aşacak bir kadroyla 31 Mart’a hazırlanıyoruz.
22 yıldır Türkiye’de marka olmuş bir belediyecilik anlayışımız var. AK Parti belediyecilik anlayışını, AK kadroları tüm seçim bölgelerinde vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Bugüne kadar olduğu gibi 2024 yerel seçimlerinde de AK Parti’yi en iyi şekilde temsil edecek, vatanına hizmet etmeyi aşk bilen adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız. Her bir seçim bölgesi için ayrı ayrı çalışıyoruz. Uzun yıllar çöp, çamur ve çukur siyasetine maruz kalmış CHP’lilerin elindeki belediyeler için de kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz."
SORU: Seçimlerden sonra CHP’de başlayan değişim tartışması devam ediyor. Tartışmanın fitilini ateşleyen Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz hafta İstanbul’a yeniden aday olacağının sinyalini verdi. Bir emanetçi genel başkan formülü üzerinde durulduğu, seçimi, yerel seçimi bu şekilde geçmenin planlandığı konuşuluyor kulislerde. Sayın Kılıçdaroğlu da pek koltuktan kalkmaya niyetli gözükmüyor efendim. Tecrübelerinize istinaden sormak isterim, CHP’de bir değişim, bir genel başkan değişimi bekliyor musunuz?
CEVAP: Bunu şimdi halkımıza soracağız. Halkımız değişimse değişim, eğer kalsın diyorsa diyecek bir şeyim yok. Çünkü egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. Biz, böyle inandık. Bu yola böyle çıktık. Biz, üzerimize düşeni yapacağız. Nedir? En ideal isimleri biz halkımıza takdim edeceğiz ve bu ideal isimlerle yola devam edeceğiz ama Kılıçdaroğlu dersen benimle kaç yarışa girdi? 13’te 13 yaptı. Şimdi 14’te olsa, 15’te olsa bu arkadaştan bir şey olmaz. En hayırlısı kendisi çekilip gitmesi lazım. Yani dünyada ülkeleri görüyorsunuz, bir seçim kaybediyorsa bir lider ne yapıyor, hemen istifasını veriyor, çekip gidiyor. Fakat bunda böyle bir şey yok. Bunlar şimdi birbirleriyle koltuk yarışında. Bolu’nun belediye başkanı otobüsün üstüne çıkıyor, oradan koltuk atıyor. Genel merkezin önünde yapıyor bunu ve bu Bolu belediye başkanı. Önce neydi? Milletvekili. Sonra Bolu’ya belediye başkanı. Bundan sonra da bunlar da en ufak bir değişim söz konusu olmaz. Bunların içinden çıkan genel başkanlar yok mu? Var. Şimdi bu genel başkanların her biri de ‘ben meydandayım’ diyor. Birisi gitti milletvekili oldu. Şimdi onun görevi Kılıçdaroğlu’nu savunmak. Genel başkan yardımcısı için sen de ‘istifa etmen lazım’ diyor. CHP, ana muhalefet ne hale geldi? Demokrasi mücadelesinde muhalefet çok çok önemli ama ne yazık ki Türkiye’nin en büyük kaybı, demokrasi mücadelesinde karşısında muhalefet yok, ana muhalefet yok.