• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Dâhiliye Uzmanı Şahan: Rafineri, işlenmiş gıdalar ve GDO'lu ürünler karaciğer yağlanmasına neden oluyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Günümüzde hazır ve paketli gıdaların, GDO'lu yiyeceklerin piyasaya sürülmesi ve halkın bu tür ürünleri tüketmek zorunda bırakılması sebebiyle hastalıklar artmakta, yaşam kalitesi düşmektedir.

Karaciğer yağlanmasının sebepleri, sonuçları ve bu hastalığa yakalanmamak için dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili İLKHA muhabirine konuşan Dâhiliye Uzmanı Dr. Abdulkadir Geylani Şahan, fıtratı bozulmuş ürünlerin tüketilmesinin karın bölgesi yağlanmasıyla başlayıp karaciğer yağlanmasıyla devam ettiğini, bunun karaciğer yetmezliği ve siroz ile sonuçlanabildiğini ifade etti.

"Hareketsiz yaşam, rafine gıdalar ve şekerli yiyecek-içecekler risk oluşturuyor"

Karaciğer yağlanmasının karaciğerin hücrelerinin arasında yağ dokusunun birikmesi ve buna bağlı olarak karaciğer hücrelerinin adım adım ölmesine dayalı karaciğer yetmezliği ile sonlanan bir durum olduğunu belirten Şahan, "Başlangıçta karaciğer ile ilgili mesele hafif olarak başlar. Daha az birikim sonrasında gitgide metabolik denge bozuldukça daha da ağırlaşır. Buna bağlı olarak karaciğer jölelerinin fonksiyonlarını yeterince yerine getirememesi ile sonuçlanabilecek siroz dediğimiz, karaciğer yetmezliği dediğimiz tabloya yol açabilir. O yüzden dikkatli olmak lazım ve tedavi protokolleri veya metabolik dengeyi bozan durumlar açısından mutlaka dikkatli olmak gerekir. Karın bölgesi obezitesi, özellikle kadınlarda da erkeklerde de bu önemlidir. Risk faktörleri olarak daha çok kolesterol yükselmeleri, vitamin ve mineral yetmezlikleri de kan şekeri yükseklikleri de tetikleyebilir. İnsanların çok fazla hareket etmemesi, yediği yiyeceklerin kalorisi kadar kalori yakmamak bunlara sebep olabilir. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte insanlara daha da rahatına düşkün bir hayat yaşamaya başladı. Bu da karın bölgesinde yağlanmanın artmasına yol açtı. Bir de rafine olan gıdalar, özellikle içeriğinde çok basit şekerlerin, kan şekerini bir anda yükselten rafine şekerlerin yüksek miktarda bulunduğu içecekler, yiyecekler esas problemi yaratan faktörlerdir." dedi

"İşlenmiş gıdalar bu işte esas riski arttıran temel faktörlerdir"

Şahan, "Bir kere yapısal olarak hepimiz yaratılmış varlıklar olarak kendi yaratılışımıza ve yapısal olarak Allah'ın yarattığı sisteme aykırı duruş sergilemeyen, bununla beslenme içeriği olarak çelişmeyen, fıtratı bozulmamış, genetiği değiştirilmemiş, mevsimi bozulmamış, içine sentetik gübre ya da sentetik ürünler katılmamış, yapısı yaratıcının yaptığı gibi olan ürünlerle temas edersek bu hastalıklarla daha az karşılaşırız. Çünkü rafine dediğimiz işlenmiş gıdalar bu işte esas riski arttıran temel faktörlerdir. Bunların içerisinde genetiği değiştirilmiş, yapısal olarak bozulmuş yağlar, içerik olarak farklı hale getirilmiş karbonhidratlar ve proteinler de bu işten başlıca sorumlu olan durumlardır. Bizim matematiksel bir işlemimiz var. Vücudumuz yemeği yer ve bunu yakar. Bu yeme ve yakma sisteminin bir düzene oturması gerekir. Eğer yediğiniz kadar yakamıyorsanız tabii ki de birikecektir. Erkeklerde daha çok karın bölgesinde kadınlarda basen ve kalça bölgesinde birikir. Ancak erkelerdeki metabolik olarak daha tehlikelidir ama hormonal bozukluklar açısından özellikle hayvanların yetiştirilmesi, daha hızlı büyümesi için kullanılan anabolik steroidler, kadınlarda da karın bölgesi yağlanmasını ciddi şekilde arttırmaya başladı. Hamilelik sonrası verilemeyen kiloların tamamı karın bölgesi yağlanması, organ yağlanması dediğimiz tehlikeli tip yağlanmaya, bu da metabolik dengenin bozulmasına, dolayısıyla karaciğer yağlanmasına yol açmaktadır." diye konuştu.

"Karaciğer yağlanmasından kurtulmak için fıtratı bozulmamış ürünler tüketilmeli"

Karaciğer yağlanmasından korunmak için fıtrata uygun ürünlerin tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Şahan, "İçerik olarak bir kere hayatı ile ilgili bir değişiklik yapmak lazım. Eğer sigara içiyorsa bırakması lazım. Fıtratı, yapısı bozulmuş gıdalar tüketiliyorsa bundan tamamen uzaklaşılmalı. Çünkü bunların kanda oluşturduğu metabolik etki çok ciddi ve çok yüksek miktardadır. Buna bağlı olarak insanın organizması bunlara hazırlıklı değil. Çünkü biz yapı olarak doğa ile uyumlu bir şekilde yaratıldık ve bu sistemi aksatacak herhangi bir durum karaciğerde de yağlanma yapar, metabolik bozukluklar da yapar, kan şekeri ile ilgili problemler yapı şeker hastası da yapar. Böbrek yetmezliği de göz bozukluğu da yapar. O yüzden sistemi bozmamamız gerekir. Nasıl oluşmuş, nasıl meydana gelmişsek, hangi kural ve kaidelere göre yaşıyorsak bu sistemi bozmayacak en güzel beslenme tarzı doğal beslenmedir. Bununla aynı zamanda yediğimiz yiyeceği hem hak etme hem de bu yiyeceği yakmak için bir efor sarf etmemiz gerekiyor. Çünkü sistem böyle çalışıyor. Siz yiyip yiyip sürekli olarak hareketsiz kaldığınızda tabii ki artıya geçtiğiniz için sürekli kilo alıp karın bölgesi yağlanmasını, dolayısıyla karaciğer yağlanmasını da arttıracaksınız. Beraberinde yine sağlığı bozacak gıdalardan, alkol ve benzeri tüketimlerden uzak durmak gerekir. Bunlar da kan yağlarının karaciğerden ayrılmasını engeller. Alkolün en temel etkilerinden birisi budur. Yüksek miktarda alındığında karaciğere toksit etki yapabilir, kendisi, de siroz yapabilir. Yine doymuş yağ dediğimiz trans yağların yüksek miktarda alınması yine karın bölgesi yağlanmasına, karaciğer yağlanmasına yol açabilir o yüzden hem yediklerimize hem yaşam biçimimize dikkat etmemiz gerekiyor ki bu işlerden kurtulabilelim." şeklinde konuştu. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir