• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...
Dünyada ilk kalorifer sistemi nerede kullanılmıştır?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Soğuk kış günlerinde evimizin her yerinin eşit derece ısınmasını sağlayan kalorifer sistemi yaşam refahımızı artıyor. Bir odada kurulan ve üzerinde kestanesi ve çaydanlığıyla çocukluğumuzun tatlı anıları arasında yer alan soba, nostaljik bir gün geçirmek için iyi olsa da sobanın olduğu odadan dışarı çıkanlar için durum farklı. Kalorifer sistemi ısı eşitsizliğine son vererek evimizin her yerinin eşit derece ısınmasını sağladı. 

Kalorifer sistemi olarak da yorumlayabileceğimiz merkezi ısıtma sisteminin Roma İmparatorluğu Dönemi’nde kullanıldığı biliniyor. ‘Hypocaust’ olarak isimlendirilen sistemde sıcak hava yer  döşemesinin altında bırakılan boşluklardan geçerek ortamın ısınmasını sağlıyordu. M.Ö. 1. ve 2. yüzyıllarda Efes Antik Kenti’ndeki evlerde bu sisteme rastlandı. Çanakkale  Biga'da kazılar sonucunda bir villada kalorifer tesisatına rastlandı. 

Ancak günümüzdeki ısıtma sistemine en yakın sistemin mucidi Polonya asıllı Rus işadamı Franz San Galli’dir. 1855'te radyatörü icat etmiştir. 

DÜNYADA İLK KALORİFER SİSTEMİ NEREDE KULLANILMIŞTIR?

Ağrı’daki İshak Paşa Sarayı da, dünyanın ilk kalorifer tesisatı döşenmiş dünyadaki ilk saray olma özelliğiyle  kayıtlara geçmiştir. Sarayda merkezi ısıtma sistemi kullanılmıştır. 

İngiliz akademisyen Godfrey Goodwin A History of Ottoman Architecture adlı çalışmasında, İshak Paşa’da hamam sisteminden esinlenmiş bir kalorifer sistemi olduğunu belirtmiştir. 

İSHAK PAŞA SARAYININ YAPISI

Ağrı'da bulunan İshak Paşa Sarayı 18. yüzyıl Osmanlı Mimarisi’nin en seçkin örneklerindendir. Saray mimarisinde Osmanlı, Selçuklu ve Fars mimari  üsluplarının örnekleri görünür. Sarayın pencereleri Ağrı Dağı'na bakmayacak şekilde yapılmıştır. 

336 odadan oluşan saray 2 katlı bir yapıya sahiptir. Her odada taş ocakları olan yapıda belli bir yerde ısıtılan suyun sıcaklığı kanallar aracılığıyla sarayın tüm bölümüne yayılarak ısınma sağlanmıştır. İkinci avlu bölümünün altındaki ocakta  üretilen sıcak hava, pişmiş topraktan oluşan ve duvarların içine yerleştirilen borularla sarayın harem, cami, medrese ve tören salonunun ısıtılmasını sağlamıştır. 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir