• DOLAR 34.592
  • EURO 36.3
  • ALTIN 2986.839
  • ...

Yapılan düzenlemelere göre yüzde 8'lik KDV oranlarının yüzde 10'a yüzde 18'lik KDV oranlarının yüzde 20'ye temizlik ürünlerinde ise yüzde 8 olan KDV oranının yüzde 20 çıkardığını anımsatan Başaran, KDV artışları yerine devlet kurumları israftan kaçınması gerektiğine dikkat çekti.

Başaran, ortada ekonomik bir sıkıntı varsa ve kemer sıkma politikasına gidilecekse el birliğiyle başta kamu kurum ve kuruluşları yanı sıra belediyelerin israf içinde kullandıkları araç gereçleri, büyük harcamalar yaparak sergiledikleri seminer, festival ve konserleri bir gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.

"KDV artışları piyasaların genel seyrine olumsuz bir hava katmıştır"

Yeni vergi artışlarının başta vatandaşı ve küçük esnafı zor durumda bırakacağını belirten Başaran, "Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle 10 Temmuz 2022 tarihinden geçerli olmak üzere vergi oranlarında bir takım düzenlemelere gidildi. Yapılan düzenlemelere göre yüzde 8'lik KDV oranları yüzde 10'a yüzde 18'lik KDV oranları da yüzde 20' çıkartıldı. Temizlik ürünlerinde ise yüzde 8 olan KDV oranı da yüzde 20 çıkarılmış durumdadır. Bunun sonuçlarına ve yansımalarına baktığımızda piyasaların genel seyrine olumsuz bir hava katmıştır. Mevcut piyasa şartlarında ayakta kalmaya çalışan dar gelirli esnaf ve vatandaş bu uygulamayla beraber daha da zor bir sürecin içine girecektir." ifadelerini kullandı.

"KDV artışları yerine devlet kurumları israftan kaçınmalı"

"Vergi oranlarının artması demek, direk girdi maliyetlerinin artmasına ve ürün fiyatlarının da yükselmesine sebep olacaktır" diyen Başaran, şöyle devam etti:

"KDV artışlarına hangi yönüyle bakarsak bakalım sonuçları piyasayı olumsuz etkileyecektir. Bu sürece karşılık alınacak tedbirler ve yapılacak tasarruflara bakacak olursak vatandaş şunu diye bilir; Eğer ki ortada bir ekonomik bir sıkıntı varsa ve kemer sıkma politikasına gidilecekse el birliğiyle başta kamu kurum ve kuruluşları yanı sıra belediyeler israf içinde kullandıkları araç gereçleri, büyük harcamalar yaparak sergiledikleri seminer, festival ve konserleri bir gözden geçirsinler. Bizler de vatandaş olarak lüks tüketimlerimizi gözden geçirelim."

"Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız"

Vatandaşın da öncelikle gereksiz alışkanlıklarından kurtulması ve ayağını yorganına göre uzatması gerektiğine değinen Başaran, "Bugün kapitalist sistemi bizlere dayatmış oldu, sosyal statü kimliğimiz uğruna çoğu kez ve sembolik harcamalar ve tüketimler yapıyoruz. Canımız sıkıldığında kendimizi mağazalara atıyoruz. Bunu yaparken de arz talep dengesinde fiyatların artmasına sebep olacak gereksiz alışverişlerimizin farkında bile olamıyoruz. Öncelikle yapmamız gereken gereksiz alışkanlıklarımızdan kurtulmalı ve ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız." dedi.

"Zenginden çok, fakirden daha az vergi alma politikası uygulanmalı"

Şu anki vergi dağılımının dengesiz bir dağılım olduğunu belirten Başaran, "Çünkü halk üzerindeki dağılımı ise zenginden de fakirden de aynı oranda vergi alınması doğru orantılı değildir. Bunun daha dengeli ve daha adaletli bir şekilde dağıtılması politikasına geçilebilir. Çünkü gelir dağılımı nasılsa gider dağılımı da yani vergi dağılımı da o şekilde ayarlanabilir. Yani zenginden çok, fakirden daha az vergi alma politikası uygulanırsa hem ülke hem de vatandaş için daha hayırlı bir netice olacaktır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)