• DOLAR 34.284
  • EURO 37.542
  • ALTIN 3023.771
  • ...

Türkiye'de fıstık üretiminin önde gelen illerinden Gaziantep'te baklavada kullanılan "boz" fıstık hasadı başlarken HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Göçer, fıstık hasadı yapan çiftçileri ziyaret etti.

Fıstığın anavatanı Gaziantep'te "yeşil altın" olarak adlandırılan Antepfıstığının hasadı başladı. Fıstık bahçelerinin yolunu tutan işçiler 40 dereceyi aşan sıcak hava altında olgunlaşan fıstıkları dallarından tek tek topluyor.

Antepfıstığının ilk mahsulü olan "boz" fıstıkta hasat dönemi devam ederken, HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Göçer, Nizip İlçe Başkanı Bayram Çakar ve beraberindeki heyetle birlikte Nizip ilçesinin kırsal Samandöken Mahallesi'nde Antepfıstığı hasadına katıldı.

Çiftçilerle birlikte Antepfıstığı hasat eden Göçer, çiftçilerle ve fıstık hasat eden işçiler ile sohbet etti.

Çiftçiler ile işçilerin sorun, sıkıntı ve taleplerini dinleyerek not aldıran Göçer, ziyaretlerinin ardından açıklamalarda bulundu.

Artan girdi maliyetlerinden ve yeterince destek verilmemesinden dolayı çiftçilerin çok zor günlerden geçtiğini ve emeğinin karşılığını alamadığını söyleyen Göçer, bu yıl rekolteden umduğunu bulamayan fıstık üreticilerinin Antepfıstığında taban fiyatı uygulanmasını istediklerini söyledi.

Üreticilerin; yetkililere fındıkta olduğu gibi fıstıkta da taban fiyat uygulanması için çağrı yaptığını ifade eden Göçer, Antepfıstığı yetiştiricilerinin bu haklı taleplerini desteklediklerini belirtti.

Çiftçilerin kuraklıktan dolayı bahçelerden istedikleri verimi alamadığını söyleyen Göçer, "Antepfıstığı ülkemizin ve şehrimizin en değerli ürünü. Ama nedense ülkemizin ve şehrimizin en değerli ürününü yetiştiren çiftçimiz maalesef bir türlü emeğinin karşılığını alamıyor. Antepfıstığı için yine taban fiyat belirlenmedi. Antepfıstığını yetiştirmek için bin bir emek sarf eden çiftimiz yine desteklenmedi." dedi.

Antepfıstığı için mutlaka taban fiyat belirlenmesi gerektiğini söyleyen Göçer, Gaziantep'in en önemli geçim kaynaklarından olan Antepfıstığını yetiştiren çiftçilerin bu yıl da emeğinin karşılığını alamadığını vurguladı.

"Kuraklık rekolteyi düşürüyor"

Antepfıstığı yetiştiriciliğinin son zamanlarda artan maliyetler, olumsuz hava koşulları ve kuraklık gibi nedenlerden dolayı zorlaştığına dikkat çeken Göçer, "Antepfıstığı Gaziantep'in en önemli ürünüdür. Çünkü Gaziantep'i tanıtan büyük bir ürünümüz. Şu anda baklavada kullanılan 'boz' fıstığı topluyoruz. Bundan bir ay sonra da 'kırmızı kabuklu' yani 'yaş ben' dediğimiz kuruyemiş olarak kullanılan ve dondurma çeşitleri için kullanılmak için toplanacak. Şu anda çiftçimiz fiyattan memnun ama malum kurak bir dönem geçiriyoruz. Bu kuraklık rekolteyi düşürüyor. Bununla beraber girdi maliyetleri de yüksek. Bunun en başında ilaç ve yakıt geliyor. Malumunuz son dönemlerde özellikle yakıtın çok pahalı olması ciddi bir sıkıntı oluşturuyor. Girdi maliyetleri çok olduğu için fiyatlar yüksek olsa da çiftçi istediği sonucu alamıyor." ifadelerini kullandı.

Antepfıstığının fiyatını belirleyen yetkili bir kurumun bulunmadığını ifade eden Göçer, Antepfıstığına gerçek değerinin verilmesinin sürdürülebilir üretim için de büyük bir öneme sahip olduğunu ve fıstık fiyatlarını belirleyecek yetkili bir kurumun kurulması gerektiğini belirtti.

1940'da fıstık üreticilerini desteklemek için kurulan ve daha sonraki yıllarda ise kapatılan Güneydoğu Tarım Satış Kooperatifleri Birliği'nin yeniden açılması gerektiğini ifade eden Göçer, birliğin yeniden açılarak fıstık üreticisinin ve tüketicisinin korunmasının önemine vurgu yaptı.

Antepfıstığının bin bir zahmetle ve yıllar süren emek sonucu yetiştirilen bir ürün olduğuna dikkat çeken Göçer, stratejik öneme sahip olan Antepfıstığına alan bazlı destek verilmesi gerektiğini ifade etti.

Göçer, Güneydoğu Tarım Satış Kooperatifleri Birliği'nin yeniden açılmasıyla birlikte fıstık için taban fiyat belirlemesi olacaktır. Nasıl ki çay ve fındık üretimi için taban fiyat belirleniyorsa fıstık için de taban fiyat belirlenmesi lazım.

Türkiye'nin fıstık üretiminde dünyada ikinci sırada olduğuna dikkat çeken Göçer, Türkiye fıstık üretimi açısında stratejik bir öneme sahiptir.

"Antepfıstığı için taban fiyatının belirlenmesi lazım"

Tarımda yaşanan sıkıntıların çiftçileri çok zor durumda bıraktığına dikkat çeken Göçer, şunları söyledi:

"Tarım ürünleri gerçekten çok stratejik öneme sahiptir. Önümüzdeki dönemlerde adeta silahtan daha önemli bir hale gelecek. Siz bir şekilde belki size üretim noktasında başka buluşlar yapabilirsiniz ama insanların karnını doyurmadığınızda hiçbir şekilde o insanı çalıştırmanız mümkün değil. Güneydoğu Birliğinin devreye girmesi ile bir taban fiyat belirlemesi olacaktır. Şu an taban fiyat olmadığından dolayı çiftçi sıkıntı çekiyor. Fındık da, çay da, Antepfıstığı da bizim. Türkiye şu an dünyada ikinci sırada olan fıstık üreticisi bir ülkedir. O açıdan Antepfıstığı stratejik bir öneme sahiptir. Antepfıstığı her türlü gıda ürününde kullanılıyor. Bu açıdan stratejik olan ürüne sahip çıkıp bu manada her türlü destekleri de sağlamak lazım."

"Çiftçinin kullandığı mazottan vergi alınmasın"

Çiftçiye ve Antepfıstığına sahip çıkılmasını istediklerini belirten Göçer, "Çiftçi çökerse gerçekten ülke çöker. Çiftçiyi korumak için elbette çiftçiye destek verilmelidir. Mazot çiftçinin en önemli ihtiyacıdır. Son KDV ve ÖTV zamları sonrası akaryakıta gelen zamlar üreticinin masraflarını daha da artıracaktır. Çiftçinin mazotundan ÖTV, KDV alınmasın. Şu an çiftçi için en büyük problemden bir tanesi akaryakıt fiyatlarıdır. Akaryakıta gelen zamlardan dolayı çiftçi zor günler geçiriyor. Çiftçi desteklenirse daha büyük bir şevkle çalışır." diye konuştu. (İLKHA)