DİYARBAKIR - Tes-Çağ (Tesettüre Çağrı Platformu) aylık değerlendirme toplantısını Köy-Der binasında gerçekleştirdi. Yapılan toplantının ardından basın açıklaması yapan Tes-Çağ Başkanı Mehmet Duyu, Suriye, Arakan, Irak, Afganistan, Çeçenistan, Filistin, Moro, Eritre ve dünyanın tüm yerlerinde zülüm gören Müslümanların unutulmaması gerektiğini belirtti.

 

Yeryüzü ve içindekilerin, gökyüzü ve sakinlerinin zalimlerin zulümlerinin tarihini yazmaya ve tanıklık etmeye devam ettiğini ifade eden Tes-Çağ Başkanı Mehmet Duyu, "Neredeyse melekler "bakın bir kez daha haklı çıktık" deme pozisyonuna girecekler. Çünkü yeryüzünde yine katliamlar, yine kanların akıtılması, yine talan ve yine viranelikler vardır. Mazlumun dini sorulmazmış! Hani nerede? Dini sorulmasaydı mazlumun neden hep mazlum ve Mustazaflara zulümler reva görülecekti? Yapılan zulümlerin temel kaynağı emperyalist şer güçleri olan kâfirlerdir" dedi.

 

"Bizim sitemimiz Müslümanlaradır" diyen Mehmet Duyu, "Peygamberin emanet olarak bıraktığı iki kıymetli emaneti arkalarına atan Müslümanlara. Böylelikle vahdetlerini bozmuş, kardeşlik bağlarını koparmış, alabildiğince birbirlerinden uzaklaşmış insi ve cinni şeytanların, dünya menfaatlerinin ve nefs-i emmarelerinin araya girmesi ile birbirlerinin düşmanları haline gelmiş ve kardeş katilleri olarak tarih yazmakta olan Müslümanlaradır. Her türlü tefrikaya balıklama atlayan, füruatı dinin temel prensiplerinden üstün tutan mezhep ve meşrepçilik hastalığından kurtulamayan ve bu uğurda zalimlerin safında yer almaktan dahi çekinemeyen Müslümanlaradır sitemimiz" ifadesini kullandı.

 

"Ey Müslümanlar ne zaman uyanacaksınız, bu gidiş nereye?" diye soran Duyu, "Görmüyor musunuz zalimler tümden dinsiz ve gaddar! Ümmetin başına musallat edilmiş satılmış firavuncukların yaptıkları zulümlere daha ne kadar seyirci kalacaksınız? Bakın şurası Mısır! Bir asırdır oradaki Müslümanlar zulüm ve esaret hayatını yaşamaktadırlar. Halkın tercihi Müslüman bir yönetim, yine firavuncukların zulmüne maruz kaldı. Umutlarımızla hayallerimizle oynanmaktadır. Suriye, zalimin oğlu zalimler iş başında. Bir kez daha akıtılan yüz binlerin kanı kurumamışken bu defa da sârin gazları ile saldırılan masum çocuklar, yaşlılar, kadınlar ve geçler hayatlarından kopartıldılar! Raf raf, düzine düzine dizilmiş bedenler. Sudan çıkmış balıklar gibi çırpınarak boğula boğula ölen yavrular. Zulüm katmer katmer! Moğolları, Firavunları, Nemrut ve Ebucehilleri aratır oldu zalimler" diye belirtti.

 

Duyu son olarak, "Arakan, Irak, Afganistan, unutulan Çeçenistan, Filistin, Moro, Eritre ve İslam coğrafyalarında akan Müslüman kanları gayretimize dokunmadı mı? Bazen Müstekbir emperyalist şer güçlerinin uçakları ile füzeleri ile bazen de yerli işbirlikçi uşakları olan Esadların, Sisilerin, Arap kralcıklarının elleri ile nehirlere dönüşerek deryaları oluşturan akan Müslümanların kanları. Talan edilen malları payimal edilen ırzlarıdır. Sattık mı vicdanlarımızı? Çare aramanın vakti daha gelmedi mi? Peygamberin bıraktığı emanetlere sarılmak İslam kardeşliğini tesis etmek vahdet ve birliğe götüren yolları acilen inşa etmektir" diyerek, sözlerine son verdi. (Yakup Moğulgani, Sedat Kuşulay - İLKHA)