Ben Susuyorum Anne
Ben susuyorum anne, Ben susuyorum artık,
Sesim kısıldı sağır dünyaya hakikati anlatmaya çalışırken.
Ben susuyorum anne,
Bırak aramızda olmayan vahdet konuşsun,
Bırak özgürlüğe adanmışlar konuşsun,
Bırak asla unutulmayacakların
kollarına yazdıkları mürekkepler konuşsun,
Bırak Müslümanları katleden zalimlerin
Müslüman dolarları konuşsun,
Bırak Mısır konuşsun, bırak Filistin haykırsın,
Suriye bağırsın, Türkiye haykırsın Rabbime bu zulmü.
Ben susuyorum anne, Bana söz düşmüyor
Artık Rabiat-ül Adeviyye konuşsun,
Direnen milyonlar konuşsun,
Tutuklanan yüzbinler konuşsun,
Şehid edilen binler konuşsun
Kan ile sulanmış körpe bedenler konuşsun,
Esmanın bedenindeki mermiler konuşsun,
Vade şiirindeki harfler, kelimeler haykırsın,
Sabah namazında şehid olanların seccadeleri konuşsun,
Düğününe bir hafta kala şehid düşen genç münacat etsin
Buna dayanamayan babanın duran kalbi konuşsun,
Bırak yalancı despotların diktatörlerin
Demokratların olmayan demokrasileri konuşsun.
Kendisine sığınıldığı için ateş
edilen El Fetih mescidi konuşsun,
Taranan duvarları, pencereleri konuşsun,
Gül kokacakken biber gazı kokan minber konuşsun,
Mihrab konuşsun.Susuz kaldığı için
zikirle sulanan diller konuşsun, Bırak be anne
Bırak da 45 derecelik ve 16 saatlik oruçlar konuşsun,
Ben susuyorum anne,
Suçu Filistin’e yardım etmek olan,
Devrilip inşaallah devrilmez hale getirilen,
Kafasına silah dayatılıp, Zorla istifa edilmesi istenen,
Ensesine dayatılan zillete inat
‘Ben buradayım ve devrimi çaldırmayın’ deyip,
Ölüme meydan okuyan,
Muhammed Mursi konuşsun.
Ben susuyorum anne
Zaten bu saatten sonra konuşacak olan
“Ya Dünyayi Kuşatacak Bir Zafer
Ya Da Allah’a Sunulacak Şehadet…”
Bilal Öztürk / Mersin /Yaş:18