• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Uzmanlardan Eyyam-ı Bahur uyarıları
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Uzmanlar, aşırı sıcak ve nemli havaların özellikle hipertansiyon, kalp yetersizliği ve kalp-damar hastalığı olan kişiler için ciddi risk oluşturduğunu; terleme sonucunda yaşanan sıvı kaybına bağlı olarak da kalp atış hızında artışlar olabildiğini ve vücudun dengesinin değişebildiğini belirtiyor.

Ülke genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak havaların kalp sağlığı ve tansiyon hastaları üzerindeki etkilerine değinen Mardin Artuklu Üniversitesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Kayan, kalp hastalarının çok fazla dışarı çıkmamaları, güneş ve aşırı nemden kaçınmaları gerektiğine dikkat çekti. 

"Yüksek sıcaklık değerleri hastalarda özellikle kanın sıvılaşmasını, kanın akışkanlığını artırıyor" 

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Fethullah Kayan

Yüksek sıcaklarda özellikle kronik rahatsızlığı olanların daha çok dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Kayan, "Yaz mevsiminde özellikle sıcakların çok artmış olmasıyla beraber, kronik hastalığı olan hastaların diğer vatandaşlarımıza göre daha özen göstermesi gerekir. Özellikle hipertansiyon hastaları, tansiyonu kontrol altında olmayan tansiyon hastalarının sıcaklarda çok daha dikkatli olması lazım. Bu kişilerin sabah saat 9'dan sonra öğleden sonra saat 16'ya kadar hatta bazen 17'ye kadar güneşe çıkmamalarını tavsiye ediyoruz. Yüksek sıcaklık değerleri hastalarda özellikle kanın sıvılaşmasını, kanın akışkanlığını artırıyor. Hele ki tansiyon da kontrolsüz olursa bu tür hastalarda beyin kanaması gibi olayları görme ihtimalimiz çok artıyor. Bu noktada özellikle kronik hastalığı olanların tedavileri için almış oldukları ilaçları düzenli kullanmaları, ilaç ihmal etmemeleri gerekmekte ve mümkün mertebe sıcağa maruz kalmaması gerekmektedir." şeklinde ifade etti. 

Kalp ve tansiyon hastalığı barındıranların sıcak günlerde dışarı çıkması gereken ve dikkat etmesi gereken saat vakitleri hakkında konuşan Dr. Kayan, "Yine de dışarı çıkması gerekiyorsa güneş ışığından korunacak şekilde, bir şemsiye olabilir ve başına alabileceği bir şapka olabilir, herhangi bir şekilde güneşten korunması gerekmektedir. Özellikle yaz mevsimiyle beraber havuz alışkanlığı olan vatandaşlarımızın havuza gitme saatlerinin de buna göre ayarlanması lazım. Tansiyonu olan, daha öncesinde kalp krizi geçiren, kalp yetmezliği olan vatandaşlarımızın havuza gireceğim diye saat 11-12 veya öğleden sonra gidip güneşin altında havuza girmemesi lazım. Havanın daha serin olduğu sıcakların en fazla olmadığı saatlerde yani sabah saatlerinde ve güneş batmadan birkaç saat önceki saatlerde deniz ve havuzdan istifade etmeleri özellikle önerilmektedir." ifadelerini kullandı. 

"Kalp yetmezliği olanların yüksek sıcaklarda aşırı sıvı kaybıyla beraber, böbrek yetmezliği riski de artabiliyor" 

Dr. Kayan, kalp yetmezliği olan hastaların aşırı sıcaklara maruz kalmalarıya beraber, böbrek yetmezliği riski de yaşayacaklarına dikkat çekerek, "Özellikle kalp yetmezliği hastalarımıza diüretik dediğimiz ilaçlar kullanmaktayız. Bu ilaçlar hastalarda aslında vücutta olan fazla suyu idrar yoluyla dışarı atmak için kullanılmaktadır. Nitekim yaz mevsimiyle artmış olan sıcaklıklarla beraber kişilerin terleme oranı artıyor. Bu da kişilerde çok ciddi bir sıvı kaybına neden oluyor. Kalp yetmezliği için diüretik tedavisi alan bir kimsenin aşırı sıcaklara maruz kalmasıyla beraber çok ciddi bir terlemeyle sıvı kaybı da olursa bu kişilerde böbrek yetmezliği riski artıyor. Dolayısıyla bu kişilerin özellikle kalp yetmezliği olan ve diüretik tedavisi alan hastalarımızın bu sıcaklıklara maruz kalmaması, illaki kalması gerekiyorsa da bu ilaçların dozunun azaltılması gerekmektedir." şeklinde aktardı. 

Dr. Kayan, "Bununla da beraber daha öncesinde kalp krizi geçirmiş olan vatandaşlarımızın bu sıcaklarda mümkün mertebe dışarı çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Sıcaklarla beraber vücudun hormonal yapısında değişiklikler meydana geliyor. Sıcaklıklarla beraber vücudun su ve elektrolit dengesinde değişiklikler meydana geliyor. Tüm bunlar vücutta bazen kalıcı olabilecek hastalıklara neden olabiliyor. Hele ki altta yatan bir kronik hastalık varsa bunlar belki ciddi bir şekilde etkilenebiliyor. Bu hastalığı barındıranların kullanmış oldukları ilaçların dozunu kendi hekimlerine kontrol ettirmelerini öneriyoruz. Özellikle bir hipertansiyon hastası kullanmış olduğu ilaçlarla beraber eğer sıcağa maruz kalıyorsa, sıcağın maruziyetinin neden olduğu terlemeyle beraber çok ciddi bir sıvı kaybı da meydana gelirse bu kişide daha önce kontrolünde olan tansiyon durumu bu sefer hipotansiyon dediğimiz tansiyon düşüklüğüne neden olur. Yani tansiyonu olan bir vatandaş düzenini kullanmış olduğu ilacını yaz mevsiminde de kullanılıyor ama sıcaklara maruz kaldığı zaman çok ciddi sıvı kaybı olduğu zaman bu kişinin normal seyreden tansiyonu 11-12'lerde iken aniden 8-9'lara kadar düşüyor. Bu da vatandaşlarda baş dönmesi, göz kararması, halsizlik, yorgunluk şeklinde kendini gösterebiliyor." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)













Bu haberler de ilginizi çekebilir