Zeytinburnu Kardeşlik Platformu'ndan Kur'an-ı Kerim'in yakılması protestosu
Zeytinburnu'nda faaliyet gösteren birçok STK'nın birleşmesiyle oluşan Zeytinburnu Kardeşlik Platformu, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in devlet destekli yakılmasını protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenledi.
15 Temmuz Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasına, Peygamber Sevdalıları, Anadolu Gençlik Derneği, Eğitim Bir-Sen, Erdemli Nesiller Derneği, Zeytinburnu Yeniyüzyıl Derneği, Zeytinburnu İmam Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları Derneği, Enderun Mektebi İlim ve Hizmet Derneği ve İHH gibi birçok STK destek verdi.
Kur'an-ı Kerin tilaveti ile başlayan programda STK'lar adına basın açıklamasını okuyan eğitimci Erdal Bakırtaş, ifade özgürlüğü kılıfı altında Kur'an-ı Kerim'in yakılmasının lanetlenmesi gereken bir eylem olduğunu söyledi.
"Hakikat yakmakla, yırtmakla yok olmayacak"
Bakırtaş, "Sizin yakma işleriniz, atanız nemrutla başladı. Fakat ateşin Hazreti İbrahim’e serin ve selamet olacağını hesap edemediniz. Musa'nın Aleyhisselamın Kızıldeniz'i geçemeyeceğine, İsa Aleyhisselamın ölü bir toplumu Allah'ın ayetleri ile tedavi etmek de inanmadınız. Bunlara inanmadığınız gibi Hazreti İsa'yı çarmıha gerip öldürdüğünüzü zannettiniz. Siz, orta çağda engizisyonla binlerce kişiyi cadı diye, başka mezhepten diye cayır cayır yakmadınız mı? Kitapları dağ gibi yığıp Hitler eliyle tutuşturmadınız mı? Ve zannettiniz ki yakmakla, yırtmakla bunlar bitecek, tükenecek, yok olacak. Ey İsveç! Ey Norveç! Ey Danimarka! Hakikat; bitmeyecek, tükenmeyecek, yok olmayacak." dedi.
Allah'tan gelen tüm kitaplara hürmet gösterdiklerini söyleyen Bakırtaş, "Ey insanlık! Unutmayın ki biz, Hazreti İsa'nın, Hazreti Musa'nın, Hazreti Davud'un ve Hazreti Muhammed'in Rabbi olan Allah'ın kullarıyız. Bize gönderdiği son vahyi, Kur'an-ı Kerim'i canımız pahasına korur, ona uzanan elleri kırmayı iyi biliriz. Kur'an-ı Kerim'i bize ulaştıran Peygamberimiz Hazreti Muhammed'e 'anam babam sana feda olsun' diye sesleriz. Rabbimiz için, onun peygamberleri için, gönderdiği kitaplar için ölürüz. Hepsi başımızın üstündedir. Rabbimizden gelene 'amenna ve saddekna' deriz. Siz ise kininizden, öfkenizden geberir, kitabımız Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına özgürlük diyerek polis koruması altında izin verirseniz." diye konuştu.
"Hiç kimsenin Kur'an-ı Kerim'e dil uzatmaya veya mushafı yırtmaya hakkı yoktur"
Batılı ülkelerin kutsallara yönelik saldırılarını da kınayan ve isteseler de istemeseler de Allah'ın nurunu tamamlayacağını hatırlatan Bakırtaş, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Ey batı! Rabbimizin vahyine, Kur'an-ı Kerim'e ve hiçbir kutsal kitaba dokunma. O pis ellerini, o sahtekâr dilini üzerinden çek, köpeklerin havlaması bulutlara zarar vermez. Ve kork, kork ki Tevrat'ın, İncil'in, Zebur'un, Kur'an'ın hamileri bir gün o kurmuş olduğunuz şaşalı medeniyetinizi başınıza yıkacaktır. Ey İsveç! Ey Norveç! Ey Danimarka! Şunu bilin ki, insanların kutsallarına hakaret, düşünce ve ifade özgürlüğü değildir. Tam aksine Kur'an-ı Kerim'i yakma eylemi lanetlenmesi gereken bir eylemdir. Bütün Müslümanlar bilir ki Allah’ın nuru asla söndürülemeyecektir. Oralarda o alçak adamların yaktığı sayfalar bizim imanımızdır, uğruna can verdiğimiz kutsalımızdır. Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Bilmiyorlar ki kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır. Biz, iman eden Müslümanlar olarak bu kâfirlere diyoruz ki; Haddinizi bilin ellerinizi kutsallarımızdan çekin. Bizler, Zeytinburnu kardeşlik platformu olarak, bu hadsizliği yapan İsveç, Norveç, Danimarka ve destekçilerinin alçaklığını kınıyor ve lanetliyoruz. Hiç kimsenin Kur'an-ı Kerim'e dil uzatmaya veya mushafı yırtma, yakma gibi aşağılık bir hakarette bulunmaya, edepsizlik yapmaya hakkı yoktur." (İLKHA)