Peygamber Sevdalıları Vakfı, Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları telin etmek amacıyla Diyarbakır'da İstasyon Meydanında Kur'an'a Saygı Mitingi düzenledi.

Mitinge Filistin Devleti’nin Türkiye Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa da bir mesaj gönderdi.

Mesajına Besmele ve hamd ile başlayan Mustafa, katılımcıları selamladı.

Mustafa, "Bu sorumsuz ve alçak eylemler, insanlık değerlerine aykırıdır ve dünyanın her yerindeki Müslümanların duygularını incitmektedir. Kur'an-ı Kerim, kutsal kitabımızdır ve milyarlarca Müslüman için ilham ve rehberlik kaynağıdır. Onu yakmak ve ona hakaret etmek tamamen reddedilen ve lanetlenen bir suçtur." dedi.

Kur'an'a saldırıların "ifade özgürlüğü çerçevesinde yapıldığı" yönündeki açıklamayı kabul etmenin mümkün olmadığını belirten Mustafa, "Buradaki bu topluluğun amacı, bu alçak eyleme karşı öfkemizi ortaya koymaktır. Tüm Avrupa ve dünya ülkelerine dini ve kültürel azınlıkların haklarını garanti etmelerini, farklı halkların  birlikte yaşayabilecekleri bir ortam temin etmelerini, karşılıklı olarak birbirlerinin değerlerine saygıyı tesisi etmesini sağlamak ve bu düşmanca eylemlerin tekrarını önleyip dini kutsalları korumak için kararlı önlemler almalarını sağlamak içindir. Dinini, peygamberini ve Kur’an’ını seven, hoşgörü ve barış ilkelerine inanan bir toplum olarak bugün ortak bir noktada bir araya gelmiş  ve bu iğrenç eylemlere güçlü bir şekilde karşı çıkıyoruz.  Kültürler ve dinler arasında anlayış  ve farkındalığı arttırmaya çalışıyoruz. Birlikte, barış ve sevgi hakim olan bir dünya için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Mesajının devamında Mescid-i Aksa'ya yönelik işgal rejim saldırılarına değinen Mustafa, şunları kaydetti:

"Öte yandan, israildeki aşırılık yanlıları, başta israil Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gfir olmak üzere, İlk kıblemiz, ikinci mescidimiz ve Haremeyni Şerifin üçüncüsü olan kutsal Mescid-i Aksa’ya tekrar tekrar baskın düzenlemelerini de kınıyor, reddediyor ve kesinlikle Kabul etmiyoruz.

Mescid-i Aksa, sadece Müslümanlara ait bir kutsal mekandır. israilin onu mekansal ve zamansal olarak bölmeye yönelik tekrarlanan tehditleri ve aşırılık yanlısı grupların sözde tapınaklarını yeniden inşa etmek için yıkmaya yönelik tehditleri de ciddi tehditlerdir. Bu tehditlere karşı durmak için İslam ümmetinin ve geniş kitlelerinin ortak, tutarlı ve ciddi bir duruş sergilemesi gerekmektedir." (İLKHA)