Dijital bağımlılık ile ilgili uyarılarda bulunan Psikolog Nur Sena As, bu bağımlıların aile içerisinde yalnız kaldığını ve kendini oldukça kimsesiz hissettiğini belirtti.

As, bilgisayar ve telefon ekranına bağlı olan kişinin vaktinin birçok kısmını ekran karşısında geçirdiğini ve zamanını idare edemediği için sorumluluklarından kaçındığını ifade etti.

Teknoloji bağımlılarının psikolojik, fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşadığına dikkat çeken As, konuyla ilgili İLKHA'ya konuştu.

"Kişi hem zamanını iyi yönetemiyor hem sürekli bir şeyleri erteliyor"

Psikolog Nur Sena As

Kişinin teknoloji bağımlılığıyla beraber gerçek hayattan koptuğunu söyleyen As, "Bilgisayar, internet ve video oyunları mobil cihazların aşırı kullanımıyla beraber kişide zararlı etkiler oluşuyor. Bu duruma dürtü kontrol bozukluğu da diyebiliyoruz. Kişi teknoloji bağımlılığıyla beraber gerçek hayattan ve yakınlarından uzak kalarak birçok psikolojik sorunla karşı karşıya kalabiliyor. Dijital oyun, alışveriş ve sosyal medyada çok vakit geçirmekle beraber kişide depresyon belirtileri görünürken suçluluk duygusu da çok aktif olabiliyor. Bilgisayar ve telefon ekranına bağlı olan kişi vaktinin birçok kısmını ekran karşısında geçiriyor. Bu kişi zamanını idare edemediği için sorumluluklarından kaçınıyor ve zamanı hiçbir şeye yetmiyor. Arkadaş çevresinden, ailesinden ve en sevdiği kişilerden uzak kalmış oluyor. Kişi hem zamanını iyi yönetemiyor hem sürekli bir şeyleri erteliyor.  Sorumluluklardan kaçıyor, yakın arkadaşlarını kaybediyor ve böylece kişi yalnız kalıyor. Ailenin içinde de yalnız kalıyor ve kendini oldukça kimsesiz hissediyor dolayısıyla kişi kısır döngüye girmiş oluyor." dedi.

"Mavi ekrandan dolayı göz kuruluğu çıkabiliyor"

Bağımlılıkla beraber kişide çıkan durumları anlatan As, "Kişide fiziksel belirtiler de ortaya çıkıyor; baş, boyun, sırt, insomni  (uykusuzluk), yeme bozuklukları ve çok yemek yiyip obeziteye yol açıyor. Göz devamlı ekranla temas halinde olduğu için mavi ekrandan dolayı göz kuruluğu, göz hastalıkları ve kalp damar rahatsızlığı kişide çıkmış olabiliyor. Kişide psikolojik ve ruhsal sorunlar da çıkabiliyor; depresyon, anksiyete kaygı bozukluğu ve uyku bozukluğu çıkabiliyor. Aynı zamanda kişide suçluluk duygusu sürekli oluşuyor. Bir şeyleri erteleme huyu ortaya çıkabiliyor, çevreden kopup yalnızlaşma ve öfke kontrol bozukluğu da çıkabiliyor." diye konuştu.

"Kişinin duygusunun farkına varması lazım"

Dijital bağımlı olan kişilerin ne yapması gerektiği konusunda önerilerde bulunan As, "Önlem amaçlı bu kişilerin ne yapması gerekiyor? Birinci adım kabullenme, kişi durumunu kabul etmeli. İkinci adımımız, bir kereden kesip yasaklama değil tablet ve telefon ortadan kalkmayacak yavaş, yavaş azaltması gerekiyor. Üçüncü adımımız kişinin duygusunun farkına varması lazım neyi örtbas etmek için 'buna yöneliyorum hangi duygumdan kaçınıyorum' bunu keşfettikten sonra sosyal aktiviteler ve hobiler ekleyebilir. Son olarak profesyonel bir destek alabilirsiniz çünkü tek başınıza duygularınızın farkına varamayabilirsiniz ama bunu bir psikolog eşliğinde keşfedebilirsiniz. " ifadelerini kullandı.

"Çocuklarımızın küçüklükten beri mavi ekranla büyütüldüğü unutuluyor"

As son olarak şunları söyledi:

"Kliniğimize en çok başvurulan nedenlerden biri de ailelerin sürekli çocuklara sosyal medyayı, telefonu ve tableti yasaklamaları oluyor. Nasıl yasaklayacaklarını bilmiyorlar. Çocuklarımızın küçüklükten beri mavi ekranla büyütüldüğünü unutuyorlar. Çocuklar küçükken yemek yerken bile tablet veya televizyonda çizgi film karşısında yemek yemeyi öğreniyorlar ve bu çocuklar mavi ekrana çok alışıyorlar. Burada belki bir kuşak çatışması oluyor. Kişi kendi dönemine göre düşünüyor, 'biz böyle değildik bu çocuklar neden böyle?' diyorlar ama burada çocukların büyütme şeklini unutmamaları gerekiyor."