Özaslan: Tasarruf modeline yönelik yönetim anlayışı geçici değil sürekli olmalı
Kamu kurumlarındaki israfın önlenerek üretim modeline geçilirse ekonominin kendiliğinden düzeleceğini ifade eden HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Emin Özaslan, tasarrufun her zaman uygulanması gereken bir model olduğunu fakat sadece kriz olunca akıllara geldiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kamuda taşıt alımı ve kiralanması, temsil ve ağırlama gibi harcama alanlarına sınırlamalar getiriyoruz." demişti.
HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Emin Özaslan, tasarruf modeline yönelik bir yönetim anlayışının sadece ekonomik krizin baş gösterdiği dönemlerde değil sürekli uygulanması gerektiğini vurguladı.
Özaslan, kriz döneminde konser ve festivallere para aktarılacağına daha önemli olan hizmete para aktarıldığında bir tasarrufa gidilebileceğinin altını çizdi.
"Vatandaşa hizmette tasarrufa gidemezsiniz"
Emin Özaslan
Hizmette tasarrufa gidilemeyeceğini ifade eden Özaslan, "Hazine ve Maliye Bakanlığı bütün kamu kurumlarında tasarrufa gidileceği konusunda açıklama yapmıştı. Tasarruf modeline yönelik bir yönetim anlayışı sadece ekonomik krizin baş gösterdiği dönemlerde değil sürekli uygulanması gereken bir şeydir. İsraf her zaman zarar verir ve her zaman yanlıştır. Tasarruf her zaman uygulanması gereken bir model fakat bizim sadece kriz olunca aklımıza geliyor. Kamu kurumlarına baktığımız zaman ilk önce şunu söylememiz gerekiyor; hizmetten tasarruf olmaz. Siz eğer vatandaşa bir hizmet veriyorsanız tasarrufa gidemezsiniz. Örnek verecek olursak; belediye temizlik işlerinde tasarrufa gidemez çünkü elzem olan bir şeydir. Ulaşım konusunda tasarrufa gidemezsiniz çünkü vatandaşı rahat bir şekilde ulaştırmakla mükellefsiniz." dedi.
"Hizmete para aktarırsanız dolayısıyla bir tasarrufa gidersiniz"
Sadece alt tabakanın kemer sıkma politikasına tabi tutulmasının yanlış olduğunu belirten Özaslan, "Belediye konserler veriyor, sanatçılar çağırıyor veya reklam ve tanıtım faaliyetleri yürütüyor. Bazen ulusal televizyon kanallarına çıkıp reklam ve konuşmalar yapılıyor. Bunlara yönelik yapılan çalışmalar tamamen ortadan kaldırılabilir. En azından bu kriz döneminde gidip konser ve festivallere para aktaracağınıza daha önemli olan hizmete para aktarırsanız dolayısıyla bir tasarrufa gidersiniz. Eğer ülkede ekonomik kriz varsa ve kemer sıkma politikasına geçilecekse kemeri sadece alt tabakada bulunan halk sıkmamalıdır. Maddi olarak alt tabakaya baktığımız zaman sadece onlar kemer sıkma politikasına tabi tutulacaksa bu doğru bir şey değildir." ifadelerini kullandı.
"Kemer sıkma politikası uygulanacaksa hepimiz kemer sıkalım"
Tasarrufun her zaman yapılması ve israfın önlenmesi gerektiğini dile getiren Özaslan, "Kemer sıkma politikası uygulanacaksa hepimiz kemer sıkalım. Tabiri caizse halk şunu söylüyor 'Eğer soğan ekmek yiyeceksek gelin hep beraber soğan ekmek yiyelim.' Ben soğan ekmek yiyeyim başkası da kebap yerse bu doğru bir şey değildir. Kemer sıkma politikası dünyanın her tarafında uygulanan bir modeldir. Tasarruf her zaman yapılmalı israfa her zaman karşı çıkılmalı. İnsanın parası bol iken de israfa karşı çıkması gerekiyor. Kamu kurumlarındaki israfı önler diğer taraftan da üretim modeline geçerseniz ekonomi kendiliğinden düzelir." şeklinde konuştu.
"Tören giderlerini oldukça kısabiliriz çünkü çok bol keseden paralar harcanıyor"
Özaslan son olarak şunları söyledi:
"Kamu kurumlarında bazen öyle harcamalar yapılıyor ki olmasa da olur. Örnek verecek olursak bu konuda bir bakan şehrimize bir açılışa gelecek açılışla beraber yapılan organizasyonlar, kurdele kesmeye kadar milyonlarca para harcanıyor, bu yapılmayabilir. Yanlış anlaşılmasın, biz hizmet yapılmasın demiyoruz tabiî ki açılış olsun, projeler hayata geçsin fakat bir kurdele kesmek için bakan beyin şehre gelip gitmesine kadar o masrafa girmeye gerek yok. Tören giderlerini oldukça kısabiliriz çünkü çok bol keseden paralar harcanıyor. Hizmetten kısılmaması lazım olmazsa olur dediğimiz bir sürü şey var, bunlar kırılırsa biz çok rahatlayacağız." (İLKHA)