İran Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakıri, resmi ziyaret çerçevesinde Tahran’da bulunan Huleyfi ile bir araya geldi.

Bakıri ve Huleyfi, Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılara değinerek özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı aracılığıyla Müslüman ülkelerin ortak hareket etmesi çağrısında bulundu.

İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara dikkati çeken Bakıri, bunun 2 milyar insanın temel haklarının çiğnenmesi anlamına geldiğini belirtti.

İranlı yetkili, bu suçun Avrupa’da tekrar etmesini ise “sahte insan hakları savunucularının insan haklarını ihlal etmelerinin açık ve eksiksiz bir örneği” olarak nitelendirdi.

Kur’an-ı Kerim'in yakılmasının Avrupa'da "Ortaçağ karanlığının dönüşünün kutlanması" anlamına geldiğini ifade eden Bakıri, kitapları yakmanın özgürlük değil barbarlık olduğunu söyledi. Bakıri, her ülkenin bu barbarlığı önleme sorumluluğu olduğunu dile getirdi.

Katar Hükümeti Dışişleri Danışmanı Huleyfi de iki ülkenin dışişleri bakanlığı yetkilileri arasındaki istişarelerin devam etmesini, Tahran ile Doha arasında ilişkilerin geliştirilmesi yolunda engellerin kaldırılması ve işbirliğinin geliştirilmesi için yeni kapıların açılması olarak değerlendirdi.

Huleyfi, ülkesinin İran ile ekonomik ilişkileri geliştirme konusundaki kararlılığını dile getirdi.

Huleyfi, görüşme sonrasında Twitter hesabından paylaştığı mesajında da, "Kardeşim Bakıri Kani ile Tahran’da buluşmaktan mutluluk duydum. Nükleer anlaşmaya yeniden dönülmesine dair müzakereler ile bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Bölgenin istikrarı ve güvenliğine hizmet edecek karşılıklı koordinasyon ve istişarelerin devamını arzuluyoruz." ifadelerini kullandı.