STK'lar: Hicret, Allah için her türlü zorluğa katlamanın adıdır
Hicri Yılbaşı dolayısıyla tebrik mesajlarını paylaşan İdeal Eğitim Vakfı, Yetimler Vakfı ve Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanlığı, Hicri yılbaşının İslam tarihinde Müslümanlar için bir dönüm noktası olduğunu belirterek hicretin Allah için her türlü zorluğa katlamanın adı olduğuna vurgu yaptı.
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhivesellemin Mekke'den Medine'ye hicretinin üzerinden 1445 sene geçti. Efendimizin Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlayan hicri takvimin 1445'inci yılbaşı nedeniyle İdeal Eğitim Vakfı, Yetimler Vakfı ve Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanlığı tebrik mesajı paylaştı.
Muhammed Şakir
Mesajına tüm Müslümanların hicri yılbaşını tebrik ederek başlayan İdeal Eğitim Vakfı Başkanı Muhammed Şakir, Muharrem ayının da tüm Müslümanlara mübarek olması temennisinde bulundu.
Hicri yılbaşının İslam tarihinde Müslümanlar için bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Şakir, "Bu yıla girerken iki şeyi göz önünde bulundurmak lazım. Hicri yılbaşı geldiğinde toplumumuzda yılbaşı ile ilgili batıdan toplumumuzu etkisi altına alan bir algı vardır ve bu İslam kültürü ile medeniyetine ait olan bir algı değildir. Bugünden itibaren Müslümanların bu algıyı değiştirmesi gerektiğini rahatlıkla söyleyebilmeliyiz. Hicri yılbaşı birincisi tefekkür ikincisi hicretin anlamını bilmektir. Yani geride bıraktığımız bir yıl içerisinde ne yaptım ne ettim ne kazandım ne kaybettim muhasebesini yapmak durumundayız." dedi.
"Yeni bir yıl dediğimizde Müminin aklına iman takviyesi gelebilmelidir"
Yeni hicri yıla girildiğinde geriye dönük bir tefekkür, bu tefekkür üzerinde de bir muhasebe olması gerektiğine vurgu yapan Şakir, "Yeni bir yıl dediğimizde Müminin aklına iman takviyesi gelebilmelidir. Kur'an-ı Kerim çerçevesinde tevhid dininin genel müfredatı içerisinde siyerle mutabık bir şekilde imanımızı niyet, söz, amel ve tamamıyla yaşantı şeklinde hayata geçirebilmeliyiz. Dolayısıyla bir tüccar gibi defterimizi açıp bakarak kar mı zarar mı ettim muhasebesini yapmalıyız. Nihayetinde ilerisi için tövbe ve istiğfar fırsatı vardır. O fırsatı kolladığımızda geçmişteki hatalara düşmemek için yeni bir çaba içerisine girmiş olacağız." ifadelerini kullandı.
Şakir, "Son olarak bu yıl içerisinde iyiliği emredip kötülüğü men etme ve İslam daveti konusunda vazifelerimizi yerine getirip getirmediğimizi muhasebe etmeliyiz. Yıl içerisinde yaptığımız hizmetler dolayısıyla Allah'a şükrü artırıp içerisine gireceğimiz yeni yılda çalışmalara takviye ederek İslam'ın hizmetinde koşuşturmaktır." şeklinde konuştu.
Hicri yılbaşını, batı kültürüyle intikal ettirilen eğlence, zevk perestlik ve oyun gibi şeylerle karıştırılmaması gerektiğini altını çizen Şakir, Müslüman açısından yılbaşında tefekkür, muhasebe ve şuurlanma olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Hicri yılbaşı dediğimizde hicretin yılbaşını kast etmiş oluyoruz. Hazreti Ömer Radiyallahu Anhu döneminde takvim meselesi görüşülürken Hazreti Ali'nin teklifiyle Peygamber Efendimizin Mekke'den Medine'ye hicretinin başlangıcının takvimin başlangıcı olarak kabul etmişlerdir. Dolayısıyla bizler hicretin bin 445'inci yılına girmiş bulunacağız."
"Hicret; risalet davasının şehadet, esaret ve hicret üçlüsünden biridir"
Hicretin risalet davasının ayrılmaz üçlüsünden biri olduğuna dikkat çeken Şakir, "Risalet davasının ayrılmaz 3 tane okulu vardır. Bunlardan birincisi şehadet ikincisi esaret ve üçüncüsü hicrettir. Hicret bunun en önemli ve etkileyici ayaklarından biridir. Onun için neredeyse tüm peygamberlerin hayatında dolaylı olarak hicretin etkisini görebiliyoruz. Burada Hazreti İbrahim'in hicreti Tevhid davası açısından büyük bir başlangıçtır. Sonrasında ise Peygamber Efendimizin hicreti gelmektedir." dedi.
Hicreti bir yol ayırımı ve davet yolu tıkandığı zaman Rabbani bir çözüm olarak tanımlayan Şakir, "Nitekim Mekke döneminde böyle olmuş ve Peygamber Efendimiz Müslümanlara yeni bir alan açmak için Medine'ye doğru gitmiştir. Buradaki hicret kaçış değil, geriye dönmek üzere bir hazırlık ve toparlanma meselesidir. Allah-u Teala Müslümanlara bir kez daha hicret bilinç ve şuurunu nasip etsin. Yeni hicri yılının İslam ümmetine, hususen İslam coğrafyasında çeşitli sıkıntılarla imtihan olan tüm Müslümanlara bir çıkış yolu olmayı nasip etsin." temennisinde bulundu.
Recep Bozkurt
Yetimler Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Recep Bozkurt ise paylaştığı mesajda, "Yetimler Vakfı olarak yeni hicri yılımızın İslam ümmetinin kurtuluşuna, vahdetine, maddi ve manevi açıdan gelişmesine, birlik ve beraberliğin oluşmasına katkı sağlanması için rabbimizden niyaz ederiz." diye belirtti.
Bozkurt, "Yetimler Vakfı olarak İslam topraklarında yetim ve öksüz bırakılan kardeşlerimizi unutmamanız dileği ile yeni hicri yılınızı kutlar hayırlara vesile olmasını yüce Allah'tan dileriz." ifadelerine yer verdi.
Ramazan Tekdemir
"Hicret, Allah Resul'ünün rahmet dolu mesajlarını başka diyarlara ve insanlara ulaştırma tarzıdır"
Hicri yılbaşı münasebetiyle bir mesaj da Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir paylaştı.
Paylaşımının başında hicreti anneden, babadan, yardan, maldan, serden, Allah rızası için vazgeçmenin ibretli, meşakkatli ve zorlu yolculuğunun öyküsü olarak tanımlayan Tekdemir, "Hicret; Allah rızası için her türlü zorluğa katlamanın adı, daha iyi bir arayışı Allah'ın rızasına hizmet etme yolculuğu, Allah Resul'ünün rahmet dolu mesajlarını başka diyarlara ve insanlara ulaştırmak üzere yaşadığı ve bizlerin de örneklik oluşturduğu bir yaşam tarzıdır. Hicri yılbaşı vesilesiyle yeni yılın tüm İslam dünyası için hayırlara vesile olmasını, bütün insanların saadetine ve huzuruna vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyoruz." dedi.
Hicret vasıtasıyla yeryüzündeki tüm zulüm diyarlarının zulümden kurtulmasına, Müslümanların özgürleşmesine, başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal mekanların özgürlüğüne kavuşmasına vesile olması temennisiyle mesajını sürdüren Tekdemir, "Hicret, Allah rızası için yapılan bir eylemdir ve gösterilen bir tavırdır. Bizler de hicretin asli manasına uygun şekilde anlamayı, ders çıkartmayı ve Peygamber Efendimiz ile sahabelerin yaşadığı o kutlu yolculuğu anlamayı başarmalıyız." diye belirtti.
"Hicret ruhu diri ve canlı kalmalıdır" diyen Tekdemir, son olarak şu ifadelere yer verdi:
"Hicret, tarihin belli bir zamanına hapsetmiş ve sadece geçmişin belli bir mekânında gerçekleşmiş bir hadise değildir. Hicret, sürekli canlılığını ve tazeliğini koruyan bir hadisedir. Müslümanlar herhangi bir sıkıntı ve problemde dinlerini, inançlarını yaşama noktasında daraldığında ve sıkıntılı bir yaşama tıkandıklarında hicretle; yeni bir kapı açmaya yönelir, yeni pencerelere ulaşır, yeni zafer ve başarılara adım atarlar. Hicret asla kaçış değildir, yeni bir başlangıçtır. Müslümanlar meseleyi böyle okur ve yorumlarlar. Bizlerde hayatımıza hicri yılbaşını yeni bir başlangıç addederek yeni bir sayfa olarak görüp aile yaşantımızda yeniliklere ve güzelliklere başlangıç takvimi kabul etmeli ve hicrete bu mesaj üzerinden bakmalıyız." (İLKHA)