İstanbul'da su sıkıntısı var mı?
İSKİ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Prof. Dr. Tuğba Ölmez Hancı, İstanbul'da baraj doluluk oranının yüzde 40’a yaklaşmasını Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na yorumladı.
Prof. Tuğba Ölmez Hancı’nın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Bugün itibariyle baraj doluluk oranlarımız yüzde 41 oranında ama geçen sene aynı tarihte bu oran yüzde 71'di. İSKİ olarak barajlarımızın takibini gerçekleştiriyoruz ama İstanbul’a sadece barajlardan su sağlamıyoruz, aynı zamanda regülatörlerimiz var, onlardan da su sağlıyoruz. Bazı yerler için şu kadar suyumuz kaldı gibi bilgiler gelebiliyor ama bunun tam olarak doğruyu yansıtmadığını söyleyebiliriz. İSKİ, Melen – Düzce Havzası’dan 200 km öteden ve bununla beraber Bulgaristan sınırının 200 km öteden İstanbul’a sağlıyor. Barajlarımızı da kullanarak vatandaşlara 7/24 su sağlıyoruz.
Türkiye’de ve aynı zamanda küresel ölçekte dünyada yaşanan iklim değişikliğine bağlı olarak kuraklık var. Sadece Türkiye’de değil İspanya, İtalya, İngiltere ve Fransa’da özellikle kuraklıkla ilgili büyük sıkıntılar yaşanıyor. Ölçüm yapılmaya başlandığı andan itibaren dünya üzerindeki en yüksek sıcaklıkları 2-3 gün önce yaşadık. Sorun sadece bizim ülkemize ait değil dünyanın bir sorunu. Küresel ölçekte baktığımızda iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının azaltımı konusunda bütün ülkeler mutlaka eylem noktasında harekete geçmeli. Sera gazının azaltımı konusunda anlaşmalar yapmak zorundalar.
Küresel ölçekte su kullanımıyla ilgili bilinçlendirme mutlaka gerçekleştirilmesi gerekiyor. İspanya, kısıtlamaya gitti çünkü su konusunda sıkıntılı günler geçiriyorlar. Gıda güvenliğini de sağlayarak mutlaka tarım politikalarını tekrar değerlendirerek, verimli sulama tekniklerini gözden geçirmek gerekiyor. Endüstriyel su tüketiminde suyun yeniden kullanımı konusunda teşvik edilmesi ve böylelikle endüstrinin kendi suyunu sağlıyor noktasına getirilmesi çok önemli.
Bireysel olarak baktığımız zaman da artık arabalarımızı yıkamayacağız. Hortumu açıp bolca su kullanıp araba yıkama yöntemi artık geçerli değil, bu yöntemi bırakmak zorundayız. Basınçlı yıkama sistemleri var ve onlar çok daha az su tüketiyorlar. Araç yıkama yerlerindeki suların tekrar kullanımını sağlayabiliriz. Halı yıkamaktan da vazgeçeceğiz, halılarımızı özel sistemlerle yıkamak durumundayız. Çamaşır ve bulaşık makinalarını tam dolu olarak çalıştırmalıyız. Çamaşır makinası alırken su tüketiminin az olduğu makinaları tercih edeceğiz. İSKİ’nin düzenlemiş olduğu Su çalıştaylarından çıkan sonuçlardan biri su verimli cihazlara aynı elektrikli cihazların üstüne yazdığımız gibi A Plus B Plus gibi belgelendirme yapmak gerekir sonucu çıkıyor ve üreticiler de bundan yana.