Gerçekleri sıralayalım:

1- Mursi Hamas ajanı olmakla suçlanıyor. Hukuki(!) açıdan bu gerekçeyle hapiste tutuluyor.

2- Hamas ve 1948 İslami Hareketi (Hamas`ın 1948`de işgal edilmiş Filistin topraklarındaki kolu) açıkça darbeye karşı olduklarını açıkladılar. Hem Gazze`de hem Kudüs`te kitlesel dayanışma eylemleri düzenlemeye devam ediyorlar.

3- Abbas yönetimi Sisi Cuntasına açık destek verdiğini açıkladı. Ardından Hamas`ın Mısır`da faaliyetlerde bulunduğunu iddia eden bir kampanya başlattı. Abbas-Sisi komplosu ile Refah Sınır Kapısı kapatıldı. Gerekçe Hamas`ın Mısır`a sızıp içişlerine karıştığı/terör faaliyetlerinde bulunduğu idi.

Bu komplonun üç ayağı var:

a) Mısır`da İhvan`ın dış bağlantılı bir terör odağı olduğu
b) Hamas`ın Mısır`daki karışıklıkların sorumlularından olduğu, bu sebeple Refahın kapalı tutulması gerektiği
c) en önemlisi İsrail`in Gazze`ye ve Sina`ya askeri olarak müdahale etmesinin bu sebeple meşru olduğu söylemi...

4- Hamas, ardından Abbas yönetiminin açıkça Mısır`daki el-Fetih üyelerinin Baltacılarla birlikte Darbe karşıtlarına yönelik eylemlere katılma emri verdiğini açıkladı. Bu, Mısır`ın içişlerine asıl Abbas yönetimi karışıyor mesajıydı.

5- İşte son açıklama bu bağlamdaki komploya cevap olarak geldi.

Söz konusu acıkmada Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri, Hamas Hareketi`nin dün olduğu gibi bugün de Mısır’ın içişlerine karışmadığını, Gazze’deki başka tarafların da karışmasına müsaade etmeyeceğini ifade ediyor.

Hamas, darbeye karşı olduğunu ve Mısır halkının yanında olduğunu ancak hiçbir Hamas mensubunun bu olaylarda parmağı olmadığını açıkladı. Cuntaya ve işbirlikçisi Abbas yönetimine cevap vermiş oldu.

HAMAS, bu komplo yüzünden Refah sınır kapısının kapatılmasının gayrimeşru olduğunu söylüyor. Çünkü yönetici olarak Gazze halkına karşı sorumluluğu var.

Mısırlı darbe karşıtlarına karşı da sorumluluğu var. Hamas yüzünden Mısır`da İhvan ve Gazze`de halk köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor.

Konuyu sağlıklı kanallardan takip etmek isteyenler Hamas`ın kurduğu Filistin Enformasyon Merkezini takip edebilirler.

Bülent Şahin Erdeğer / Haksöz-Haber