• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...
Avukat Çınar, ikinci el araç alımında dolandırılmamak için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Otomobillerde salgın süreci ile başlayan arz-talep dengesizliği ve sıfır araçların yeteri kadar üretilmesi sebebiyle hareketlenen ikinci el araç piyasası dur durak bilmiyor. Her gün fiyatların arttığı araç piyasasında az bir birikimi olan neredeyse herkes araç alım-satımı yapmaya başladı.

Piyasada yaşan dengesizlik ve talep fazlalığı sebebiyle birçok kişi alıp sattığı araçlardan kar elde ederken çoğu kişi de dolandırıcılık şebekelerinin ağına düşerek veya aracı aldığı kişine doğru bilgi vermemesi sebebiyle ciddi mağduriyet yaşayabiliyor.

İkinci el araç alımında dolandırılmamak, mağdur olmamak için dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili İLKHA muhabirine konuşan Avukat Ammar Çınar, araç alımında mutlaka güvenilir ekspertiz firmalarına başvurulması, şase numarasından gerekli kontrollerin sağlanması, satıcının ruhsat sahibi olup olmadığına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Dolandırıcılar hangi yöntemleri izliyor?

Her sektörde artış ile beraber sektörün itibarını zedeleyecek dolandırıcılık faaliyetlerinin ortaya çıktığını belirten Çınar, "Son zamanlarda dosyalara araç dolandırıcılığı daha fazla yansımaktadır. Son dosyamızda yaşanan bir dolandırıcılık olayından bahsetmek istiyorum. Araç sahibi aracını ilana koyuyor. Dolandırıcılık şebekesi, satıcı ile anlaşıp bir miktar kapora (ön ödeme) gönderiyorlar. Kapora gönderdikleri için anlaşma sağlanıyor. Ardından dolandırıcılık şebekesi aynı aracı 'acil satılık' diye daha düşük bedelle ilana koyuyor. Şebeke hemen bir müşteri buluyor. Ortada gerçek bir satıcı ve dolandırıcılık şebekesinin ağına takılan bir alıcı var. Dolandırıcılık şebekesi dolandırdığı kişiye şehir dışında olduğunu, aracın satış işlemleri için kendi yeğenine vekâlet verdiğini, ancak herhangi bir şekilde fiyat konuşmamaları gerektiğini söylüyor. Çünkü fiyat konuşulduğunda dolandırıcıların foyası ortaya çıkmış olacak. Aracı aldığı kişiye (satıcı) de kendi yerine başkasının aracı alacağını, onunla fiyat konuşmamasını söylüyor. Her ikisinin de birbirinden haberi olmayacak şekilde taraflar arasında iletişim sağlıyor. Dolandırıcılık şebekesinin ağına düşmüş alıcı ve bahse konu aracın alıcısı araç bedelini dolandırıcıların belirlediği hesaba gönderiyor. Satıcı hesaba para gelmediğini görünce alıcı dolandırıldığını anlıyor ama iş işten geçmiş oluyor. Gerçek satıcı her ne kadar aracın devrini yapmasa da alıcı ciddi olarak maddi zarara uğruyor. Dolandırıcılık şebekesi genelde kendi hesabını değil üçüncü kişilerin hesabını kullanıyor. Üçüncü kişiye de özellikle bitcoin ve borsa işi yaptıklarını, hesabına para yatıracaklarını ve kendisine de bu paradan pay vereceklerini söylüyorlar. Yine ısrarla söylüyoruz ki, hesabınızı, IBAN numaranızı, banka bilgilerinizi başkalarıyla paylaşmayın. Böyle bir şekilde hesabınıza dolandırıcılık parası gelirse bu nedenle bir ceza soruşturma ve kovuşturmaya aruz kalabilir, hatta tutuklamaya kadar gidebilir." dedi.

En çok karşılaşılan mağduriyetler kilometre düşürülme ve yanlış ekspertiz raporu

Araçlarda dolandırıcılık yöntemlerinden bazılarının kilometre düşürme, ekspertiz raporunun farklı çıkarılması gibi durumlar olduğunu hatırlatan Çınar, "Her aracın belli bir kilometresi var. Şahıs aracı aldıktan sonra kilometresinin düşürüldüğünü fark ederse satıcının bir takım sorumlulukları gündeme gelir. Satıcı, Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicinin korunması hakkında Kanun gereği hukuken sorumlu olur. Aynı zamanda Türk Ceza Kanunu'nun dolandırıcılık hükümleri gereğince sorumlu olur. Burada alıcıya tavsiyemiz öncelikle kilometrenin doğru olup olmadığını teyit etmesidir. Bunun tespit edilmesi için belli başlı yöntemler var. Araç alınmadan mutlaka kilometrenin orijinal olup olmadığı kontrol ettirilmeli. Diyelim ki kilometre kontrol edilmedi ve araç alındıktan sonra kilometresinin düşürüldüğü ortaya çıktı. Burada alıcının satıcıya karşı bir takım talepleri gündeme gelir. Aracı iade etmek isteyip sözleşmeden vazgeçebilir. Veya bedelde indirim talep edebilir. Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde ücretsiz onarımını talep edebilir. Satıcının da mali ve hukuki sorumluluğu gündeme gelmekle birlikte dolandırıcılık eyleminden dolayı cezai anlamda da sorumluluğu gündeme gelebilir. Aracı alan ve kilometresinin düşürüldüğünü anlayan kişi aracı satacağı zaman bu durumu yeni alıcıya bildirmesi gerekir. Aksi takdirde kendisi de ilk olaydaki gibi hem hukuki hem de cezai anlamda sorumlu olur. Diğer bir husus ekspertiz meselesi. En çok karşılaştığımız sorunlardan birisi ekspertiz raporunun doğru çıkmamasıdır. Ekspertizde bir şey çıkmamış ancak gerçekte kaput veya bagaj kapağı değişmiş, değişeni olmuş olabiliyor. Burada da önemle belirtmek gerekir ki alıcı mutlaka güvendiği bir ekspertiz yaptırmalıdır. Diyelim ki ekspertiz raporu hatalı çıktı. Burada da ekspertiz firması ile satıcının ayıptan dolayı müteselsil (zincirleme, birbirini takip eden) sorumluluğu gündeme gelir. Yine kilometre düşürme hadisesinde olduğu gibi alıcının seçimlik hakları, sözleşmeden dönme, tazminat gibi hakları hem satıcıya hem de ekspertiz firmasına karşı ileri sunma hakkına sahip olur." diye konuştu.

"İkini el araç işin ehli olanlardan alınmalı"

Son dönemde birçok kişinin kar elde etmek amacıyla ikinci el araç alım-satımı yapmaya başladığını vurgulayan Çınar, "Sık karşılaştığımız sorunlardan birisi herkesin artık kazanç elde etmek amacıyla ikinci el araç alım-satımına yoğunlaşmış olmasıdır. Normalde erkek kuaförü ama araç alıp satıyor. Öncelikli tavsiyemiz, alanında güvenilir esnaflar ile bu işin erbabı olanlardan araç alınmasıdır. Yoksa diğer türlü bu gibi hususlar çokça gündeme gelebiliyor. Aracı almadan önce kilometre, değişen ve boya sorgusunu şase numarasından sorgulaması yapılabilir. Bu işte kendilerini kanıtlamış ekspertiz firmalarından rapor alınmasını tavsiye ediyoruz." şeklinde konuştu.

Dolandırıcıların ağına düşmemek için ne yapılmalı?

Dolandırıcıların ağına düşmemek için dikkat edilmesi gerekenleri de sıralayan Çınar, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Araç alınmadan önce genellikle telefon ile irtibat sağlanıyor. Ardından belli bir kapora ödeniyor ve ekspertiz yapıldıktan sonra notere gidiliyor. Bu hususta alıcılar mutlak surette araç satıcısının gerçekten araç sahibi olup olmadığını ruhsattan kontrol etmeli. Telefonda görüştüğü hususları yüz yüze mutlaka teyit ettirmeli. Notere gelen kişinin araç sahibi olduğu teyit edilmeli. Ruhsat sahibi noterde satış yapan kişi ise herhangi bir sorun çıkmaz." (İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir