Tanıkların dilinden Başbağlar Katliamı
Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 30 yıl önce gerçekleştirilen katliamın tanıkları, köylerinin mütedeyyin olduğundan dolayı hedef alındığını berttiler.
Türkiye tarihin en karanlık günlerinden biri olan Başbağlar Katliamı'nın 30'uncu yıl dönümü. PKK ve işbirlikçilerinin, Madımak Oteli'nin yakılmasını bahane ederek Başbağlar'da işlediği katliamda sağ olarak kurtulan köy sakinleri o yıl yaşananları anlattı.
Katliam ile ilgili konuşan HÜDA PAR Erzincan İl Başkanı Muhsin Barış, katliamın tanıklarından Mehmet Kaya ve Şerif Gül, 30 yıldır katliamın acısının dinmediğini ve yine 30 yıldır katillerin bulunmadığına dikkat çektiler.
HÜDA PAR Erzincan İl Başkanı Muhsin Barış
Başbağlar köyünde 30 yıla rağmen gözyaşların dinlediğini belirten HÜDA PAR Erzincan İl Başkanı Barış, "Burada acı var, burada hüzün var, burada şehitler var ve burada yetimler var. Aileler, bu acıyı Türkiye'nin özellikle de hükümetin duymasını ve katillerin yakalanmasını istiyor. Ailelerin içindeki acı 30 yıldır yanıyor, yürekleri kavrulmuş gözyaşları mezarlara akıtıyorlar, adalet istiyorlar. Bu mazlum kardeşlerimize, bu yanan yüreklere adaletin gelmesi için Adalet ve İçişleri Bakanlığının ve hükümetin en yetkililerinin bu katliamı yeniden ele almalarını ve katilleri yakalayıp en ağır bir şekilde cezalandırmalarını istiyoruz." dedi.
Başbağlar Köyü Derneği Eski Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Gül
Başbağlar Köyü Derneği Eski Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Gül, "Katliamın üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen acımız halen tazeliğini koruyor. Bizim asıl üzüntümüz halen bu olayın faili meçhul olarak gündemde olmasıdır. Gönül isterdi ki bu katliamı gerçekleştirenleri yakalanıp bir an evvel cezasını çekmesidir. Maalesef 30 sene boyunca kapı kapı dolaştığımız halde bir türlü katilleri bulunmadı. Sivas'taki vatandaşlarımızı canlı canlı yaktılar. Bunları 'Sünniler yaktı' diye propaganda yaptılar. Hemen arkasından Başbağlar Katliamı'nı gerçekleştirdiler. Amaçları Türkiye'de Alevi- Sünni çatışması üzerinden bir iç savaşa sürüklemek kardeşi kardeşe vurdurtmaktı. Başbağlar Katliamı'ndan sonra oynanan bu oyunu gördük ve bu oyunlara gelmeyerek bu oyunları bozduk. Bizim tek suçumuz devletine bayrağına dinine sadık ve sadakatle bağlı bir toplum olmamızdı. Biz geride kalanlar olarak 30 yıl geçmesine rağmen şehitlerimizi unutmadık, 30 bin sene geçse yine unutmayacağız. Biz 33 şehit verdik gerekirse 33 bin şehit daha veririz." dedi.
Başbağlar Katliamının görgü tanığı Mehmet Kaya
Katliamın yaşandığı günü anlatan görgü tanıklarından Mehmet Kaya, "O gün yayladan geliyorduk, terörist grup bizi yoldan çevirdi. 3-4 kişilerdi. Yanımda bizim köyden Yahya abi vardı. Terörist grup ona ‘buralar kimin’ dedi Yahya abide onlara ‘buralar önce Allah'ın sonra devletindir’ dedi. Ama PKK’liler buralar bizim diyerek propaganda yapmaya başladılar. Sonra bize köye gidip köylülerle konuşacaklarını söylediler. Sonrasında ise arkamızdan 50 ile 100 kişilik PKK’lı bir grup gelmeye başladı. Koşar adımlarla köye girdiler. Tek tip elbise giymişlerdi. Grubun içerisinde iki kadın 3-4 tane de 16-17 yaşlarında genç çocuk vardı. Sonra bizi dereye doğru topladılar. Başımıza iki tane kadın teröristi bıraktılar. Kadınların altınlarını saatlerini değerli eşyalarını toplamaya başladılar bunlar. Sonra köyde bulunan evleri yakmaya başladılar. Sabah olduğunda köyün dışına doğru çıktığımızda anıtının bulunduğu yerde dedemi, dayımı, eniştemin şehit olduğunu gördüm. " diyerek 30 yıl önce yaşadıklarını anlattı.
Kaya, son olarak Başbağlar köy halkının mütedeyyin oluşu ve köyün coğrafi konumundan dolayı PKK tarafından hedef seçildiğini sözlerine ekledi. (İLKHA)