Fransa'da flaş çıkış: İç savaş! Macron onları devreye sokmak zorunda kaldı
Fransa'da polisin bir genci vurmasıyla patlak veren protestolarda 1300'ü aşkın kişi gözaltına alındı, 79 polis ve jandarma yaralandı. Ülkedeki siyasilerden iç savaş halinde olunduğuna yönelik açıklamalar da gelmeye başladı.
Fransa'da 27 Haziran'da polisin açtığı ateş sonucu Nael M. isimli 17 yaşındaki genç sürücünün hayatını kaybetmesinden bu yana düzenlenen gösterilerde polisle protestocular arasındaki çatışmanın dozu artarken; karakolların, kamu binalarının, araçların kundaklandığı ülkede 10 kentte geceleri sokağa çıkma yasağı getirildi.
OTOBÜS VE TRAMWAY SEFERLERİ İPTAL EDİLDİ, ZIRHLI ARAÇLAR DEVREDE
Ülke genelinde otobüs ve tramvay seferleri iptal edildi, protestoları bastırmak için devreye zırhlı araçlar girdi.
79 POLİS VE JANDARMA YARALANDI, 1300'Ü AŞKIN GÖZALTI VAR
Fransa'da polisin bir genci vurmasıyla patlak veren protestoların dördüncü gecesinde 1300'ü aşkın kişi gözaltına alındı, 79 polis ve jandarma yaralandı.
Fransa'da aşırı sağcı siyasetçiler, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hükümetini, ülkeyi yangın yerine çeviren protestolar karşısında yetersiz kalmakla suçlayarak, bir an önce OHAL ilan edilmesini talep etti.
LE PEN: KISMİ SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI GEREKİYOR
Fransa'nın önde gelen aşırı sağcı siyasetçilerinden Marine Le Pen, birkaç gündür, ülkeye ciddi bir düzensizlik durumunun hakim olduğunu vurgulayarak, Macron'un konuyla ilgili olarak ivedilikle Ulusal Meclis'teki partilerin temsilcileriyle bir araya gelmesi gerektiğini dile getirdi.
Protestoların bir an önce sonlanması çağrısında bulunan Le Pen, bunun da ancak duyarlı ebeveynlerin çocuklarını meydanlardan çekip çıkarmasıyla mümkün olacağını söyledi. Le Pen, olayların kısmi sokağa çıkma yasağıyla yatışabileceğini, durum daha da kötüleşirse OHAL ilan edilmesinin gerekebileceğini belirtti.
MARECHAL: ÜLKENİN HER NOKTASINDA KAOS HAKİM
Aşırı sağcı siyasetçi Marine Le Pen'in yeğeni ve göçmen karşıtı Eric Zemmour'un kurmaylarından Marion Marechal, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ülke genelinde tüm şehirlerin yangın yerine döndüğünü, Fransızların yaşananlar karşısında endişeli olduğunu, ülkenin her noktasında kaosun hakim olduğunu kaydetti.
İç istihbarattan, polislerin bazı hassas banliyölere müdahale etmemesi talimatı aldığı bilgisini edindiklerini aktaran Marechal, hükümetin olayların yatışması için her şeyden taviz vermeye hazır olduğunu ve zaman kazanmaya çalıştığını söyledi. Marechal, Cumhurbaşkanı Macron'u, hukuk devleti prensibini ve adaletin bağımsızlığını yıkmakla suçlayarak, hükümetin Fransa'nın yabancı kuşatması altında bulunmasına göz yumduğunu savundu.
"ŞU ANDA BİR İÇ SAVAŞ HALİNDEYİZ"
"Bunu söylemek zor olsa da şu anda bir iç savaş halindeyiz. Bunu durdurmanın bir çaresi de yerinde oturup beklemek değil, karşısında durmaktır. Güvenlik güçleri de müdahale için yeterli mühimmatlarının bulunmadığından şikayetçi. Böyle giderse Fransız vatandaşları kendi kendilerini koruma vazifesini üstlenecekler. Artık Fransızların işyerlerinin yağmalanmasına, arabalarının yakılmasına, yakınlarına saldırılmasına tahammülleri kalmadı." ifadelerini kullanan Marechal, hükümetin OHAL ilan etmesini ve güvenlik güçlerine olayları bastırmak için yetki vermesini istedi. Marion Marechal, "Eğer hükümet yeterli cevabı verme cesaretini göstermezse, o zaman bu ayaklanmalara sessiz kalmayacak kişilere de göz yummak zorunda kalacak" dedi.
"SADECE SERT MUKAVEMET HUZURU GERİ GETİREBİLİR"
Aşırı sağcı siyasetçilerden Eric Zemmour da ülkeyi saran şiddet sarmalına ilişkin, "Dün gece, yabancılarca kuşatılan bölgeler bir kez daha neler yapabileceklerini gösterdi: Ayaklanma, saldırılar, kundaklamalar, yağma ve yıllardır milyarlarca avro fon sağladığımız kamu mallarını yağmalama" yorumunu yaptı.
Olayların bu aşamaya gelmesinde "boyun eğen" iktidarın büyük sorumluluğunun bulunduğuna dikkati çeken Zemmour, "Sadece sert mukavemet, düzeni ve huzuru geri getirebilir. Bu akşam olağanüstü hal ilan edilmesini talep ediyorum." ifadesini kullandı.