Halkın dini ve ahlaki değerleriyle örtüşmeyen sapkınlıkların sözde "onur yürüyüşü" adı altında meşrulaştırılmaya çalışıldığının altını çizen Rahmet Damlası Derneği Başkanı Fahri Vaiz Mehmet Emin Kutluay, bu işin altında aileyi ve nesli yok etme projesinin yattığını söyledi.

Hazreti Lut Aleyhisselam'ın hanımının bu çirkefliğe destek vermesi nedeniyle helake uğradığını hatırlatan Kutluay, kim olursa olsun bu melanete destek verenlerin eninde sonunda helake uğrayacağına işaret etti.

Sözde "onur yürüyüşü" adı altında yapılan sapkınlıklara müsaade edilmemesi gerektiğinin altını çizen Kutluay, bu konuda İslami cemaatlerin ve STK'ların yan yana gelip dirayetli bir şekilde durması gerektiğine vurgu yaptı.

"Sodom halkını helake götüren günah erkek erkeğe yaklaşmalarındandı"

Allah'ın Peygamberi Hazreti Lut (Aleyhisselam) zamanında benzer cinsel sapkınlıkların arttığını, ahlaksızlığın toplumsal boyuta ulaştığını aktaran Kutluay, "İslam, selamet kökünden gelir. Selamet temizliktir. Allah (Celle Celaluhu), temiz olanları helal, kirli ve pis olanları bizlere haram kılmıştır. Allah, erkeğin de kadının da vasfını belirlemiştir. Bir erkek, kadına ait vasıflara bulaşırsa Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Vesellem) 'Allah'ın ve Resul'ünün laneti onun üzerine olsun' der. Aynı zamanda bir kadın da erkeğin vasıflara bulaşırsa onun da üzerine Allah'ın ve meleklerinin laneti olsun diye buyurur. Lut kavmini, yani Sodom halkını helak eden büyük günah, erkek erkeğe yaklaşmasındandı. Bu ahlaksızlık Hazreti Lut'un döneminde başlamamış. Onun öncesi de var ama Hazreti Lut'un döneminde daha da artıyor. Cenab-ı Hak bu olayı bize Kur'an-ı Kerim'de anlatırken Hud Suresi'nde 'Allah Hazreti Lut'a melekler gönderiyor. O erkek şeklinde gelen meleklere bile göz koyacak kadar ileriye gidiyorlar' Hud Suresi 80. Ayetten sonra bu olayı görebilirsiniz. Melekleri erkek zannedip ileri gidecek kadar hadlerini aşıyorlar. Allah, Hazreti Lut'a 'Ey Lut! Gecenin bir yarısında ehlini al ve orayı terk et; çünkü vakit tamam artık gazabım onların üzerine gelecektir.' diyor. Bu emrin sonunda dikkatimizi çeken bir şey var. Allah, Hazreti Lut'a sadece 'hanımın müstesna' diyor. Neden hanımı müstesna, çünkü hanımı onlara yardım ve yataklık ediyordu. Hazreti Lut'un evine gelen erkekleri onlara haber ediyor. Aynı zamanda onlara ortam ayarlıyordu, bunların işlediği günahı hoş görüyordu. Allah, Lut'a 'senin hanımın müstesna' dedi. Hazreti Lut, gece yarısı ehlini alıp çıkıyor." ifadelerini kullandı.

"Mümin'in özgürlüğü Allah'ın müsaade ettiği kadardır"

Bu tür sapkınlıklara müsaade edilmesinin helak sebebi olduğunu belirten Kutluay, "Kur'an'da, 'Gecenin bir vaktinde Allah üzerlerine taşlar yağdırdı' buyruluyor. Benim burada korkum şu; Hazreti Lut'un hanımı destek verdi diye Allah onu helak etti. Bugün bu işe destek verenler kim olursa olsun kurtulacaklarını zannetmesinler. Bir Peygamberin hanımı bu işi hoş gördüğü için helak olanların içerisinde yer aldı. Bugün bunlar dernek kurdular. 'Müslüman Eşcinseller Derneği' diye dernek kuruldu. Bu dernekle bu görevi yapıyorlar. Kendilerine bunu bir 'görev' ve 'güzel bir iş' olarak görüyorlar. 'Ben özgürüm, dilediğimi yaparım' diyorlar. Mümin özgür değildir, Mümin Allah'ın emirlerine bağlıdır. Mümin'in özgürlüğü Allah'ın müsaade ettiği kadardır. Kendileri 'bizim tercihimiz, kimse karışamaz' diyorlar; hayır, Allah bizim tercihlerimize karışır. Kur'an'da 'Ben ve Habibim bir konuda hüküm verdiysek Mümin erkek ve kadınlara tercih hakkı yoktur' diye buyuruluyor. Allah'ın hüküm buyurduğu bir konuda bize tercih hakkı yoktur. Beni en çok üzen nokta bunlara müsaade edilmesidir. Şanlıurfa'da dahi artık yavaş yavaş bu iş okullara bulaşma derecesine geldi." dedi.

"Bir gece yarısı Allah bizi de helak ederse halimiz ne olur?"

Sosyal medyada topluma bu sapkınlığın sevdirilmeye çalışıldığını ifade eden Kutluay, "Sosyal medyada bu iş topluma sevdirilmeye çalışılıyor. Sosyal medyada gençlerimize bu iş sevdirilmeye çalışılıyor. Genç kızlara 'lezbiyenlik' sevdirilmeye çalışılıyor. Durmuş bunu izliyoruz, ben korkuyorum. Hazreti Lut'a 'ehlini al çık, azap geliyor' denildiği gibi Allah bizi de bir gece yarısı ansızın yakalayıverir. Allah bizi uyardı. Deprem Allah'ın kevni ayetidir. Kur'an Allah'ın kavli ayetidir. Kevni ayet, Allah'ın bizim gözümüzün önüne koyduğu nasihatlerdir. Allah bizi 30 saniyede uykumuzdan uyandırdı. Hepimiz 'Allah Allah' diye bağırdık. Allah bizden tövbe etmemizi istedi çünkü kıyamet yakın ve alametleri zuhur etmiş. Korkuyorum ki bir gece yarısı Allah bizi de helak ederse halimiz ne olur? Rabbim muhafaza eylesin." diye konuştu.

"Yaptıkları işi meşru gösterdikçe zinayı da meşru gösteriyorlar"

Sapkınlıkların temelinde aileyi ve nesli yok etme olduğunu dile getiren Kutluay, "Bu işin altında aileyi ve nesli yok etme projesi var. Bunlar yaptıkları işi meşru gösterdikçe zinayı da meşru gösteriyorlar. Bu projenin aslı aileyi yok etmek, nesli köreltmek ve ahlakı yok etmektir. Camiye gelen gençliğin sayısı gitgide azalıyor. Sabah namazında camide genç göremiyoruz. Gençliğimiz sosyal medyada sabaha kadar uykusuz şekilde vakit geçiriyor; çünkü sevdirildi. Biz Müslümanlar ne yaptık, dinimizi sevdirebildik mi, hayır. Biz birbirimizle uğraşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Yan yana gelip dirayetli bir şekilde durmalıyız"

İslami cemaat ve STK'ların sapkınlığa karşı yan yana mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Kutluay, "Bütün konularda İslami cemaatlerin ve STK'ların yan yana gelip dirayetli bir şekilde durmalarını bekliyorum. Bugün cemaatlerin çoğu bir tarafa meyletmiş. Bir tarafa meylettiğimiz için bu iş başını aldı gitti. Bu işe çıkıp özgürce itiraz etmemiz gerekir. Başımızda bizi idare edenler de 'bu adamlar doğru söylüyor' diyecekler. Ama bu doğruyu söylerken bazı cemaatlerin 'acaba bir şey olur mu' korkusu bizi bu noktaya getirdi. Cemaatler ve STK'ların artık yan yana gelme zamanıdır. Yan yana gelip 'nesil için ne yapabiliriz' demeliyiz. Bu gidişat iyi değil." şeklinde konuştu.

Kutluay, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

"Siz sokaktaki gençliği polis korkusuyla zapt edemezsiniz ama gençliğin kalbine imanı koyarsanız; o iman, binlerce polis vazifesi görür. Ne eşcinselliğe ne de yanlış işlere bulaşır. Bayrağını, ülkesini ve dinini seven yetiştirmiş oluruz. Gençliği iman ile tanıştırmamız gerekiyor." (İLKHA)