Şanlıurfa'da Hazret-i İbrahim'i anma ve anlama programı düzenlendi
Şanlıurfa'da her yıl Zilhicce ayında düzenlenen Hazret-i İbrahim'i anma ve anlama programları kapsamında, bu yıl da Peygamber Sevdalıları Platformu’nun düzenlediği etkinlik, büyük bir katılımla gerçekleşti.
Şanlıurfa'da her yıl Zilhicce ayında düzenlenen Hz İbrahim'i anma ve anlama etkinliği bu yılda "Ateşi Gülistana Çeviren Cedd-ul Enbiya Hz. İbrahim'i Anma ve Anlama Etkinliği" halkın yoğun katılımıyla gerçekleşti.
Düzenlenen programda yapılan konuşmalar, seslendirilen ilahiler ve sinevizyon gösterimi sırasında duygulu anlar yaşandı.
Kur'an-ı Kerim ile başlayan etkinlikte konuşan Araştırmacı Yazar Mehmet Göktaş, İbrahimi yaşantıya sahip olanların kurtuluşa ereceğini vurguladı.
"Allah'ın adını duyunca yüreğimiz titrer ve ayetlerini dinledikçe imanımız artar"
Mehmet Göktaş
'Ey Resulüm işte sana Kur'an-ı Kerim'de resullerin hayatını anlatıyoruz ki senin imanın artsın, senin ayakların sağlam bassın ve yüreğin güçlensin', 'Müminler o kimselerdir ki, Allah’ın adı anıldığında yürekleri titrer, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda bu onların imanlarını arttırır" ayetleriyle konuşmasına başlayan Araştırmacı Yazar Mehmet Gökktaş, "Peygamberlerin hayatı anlatıldığı zaman Hazreti- Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem) de ondan güç alıyormuş. Allah'ın adını duyunca yüreğimiz titrer ve ayetlerini dinledikçe imanımız artar. Bu şekilde bir peygamber için bir araya geldiğimizde İnşallah buralar melekler tarafından kuşatılır ve biz mükâfatı alırız." ifadelerin kullandı.
"Hazret-i İbrahim'in en büyük sancısı evlatlarıydı"
Anne ve babaların nasıl dua etmesi gerektiğine dikkat çeken Göktaş, "Ey benim Rabbim şu beldeyi güvenilir bir belde yap orayı koru! Allah'ım beni ve çocuklarımı putlara kul olmaktan uzak tut!' Peygamberin en büyük derdi buydu. 'Benim evlatlarım benim oğullarım ve kızlarım kimin kulu olacak?' Hazret-i İbrahim'in en büyük sancısı buydu. Biz de evlatlarımız için böyle çırpınıyor muyuz? Evet, dua ediyoruz evlatlarımıza hatta otomobillerin arkasında görüyoruz 'Anamın duası yeter' diye fakat soruyoruz bazen Annen ne diye dua ediyor sana?' Bazen gençlere de soruyorum bu soruyu. 'Allah'ım oğlumun birini bin eyle, tuttuğunu altın eyle ayağına diken batırma' ama annelerin duası Hazret-i İbrahim'in duasına hiç benzemiyor." diye konuştu.
"Kaygının en büyüğü evlatlar ve torunlar için duyulacak"
Evlatlarımız için dünya hayatından çok ahiret hayatı için dua etmemiz gerektiğini vurgulayan Göktaş, "Sınavı kazanacak, işe girecek bunun için dua ediyorlar edecekler ama asıl dua nedir? 'Allah'ım benim evlatlarımı da cennetle benimle beraber eyle.' Ya ayrı düşerse evlatlarımız? Cehennemlik olurlarsa ben ne yapacağım?' diye bir kaygı çekelim. İbrahim Aleyhisselam'ı seviyorsak kaygının en büyüğü evlatlar ve torunlar için duyulacak. Evlatlarımızın cenneti ve cehenneminden dolayı nerede olacaklar diye merak etmemiz lazım. Aksi takdirde dünyevi bir takım dualarla görevimizi yerine getirdik zannetmeyelim." dedi.
"Hazret-i İbrahim'i Şanlıurfa'dan almak istiyorlar"
Şanlıurfa'da Hazret-i İbrahim için yapılması gereken birçok şeyi dile getiren Göktaş, "Dünyada Hazret-i İbrahim'i Şanlıurfa'dan almak ve adını değiştirmek Yahudilerin babasıydı diye alıp başka yere götürmek isteyen o kadar faaliyet var ki. Şanlıurfa'nın girişlerine Hazret-i İbrahim'in şehri diye güzelce yazılacak her gelen bu yazının altından geçecek. Bu şehrin en güzel noktalarına, parklarına ve meydanlarına Hazret-i İbrahim'in dualarından sözlerinden kısa kısa, anlaşılacak şekilde ayetlerden yazılmalıdır. Kur'an-ı Kerim'de 'Rabbena' diye başlayan ne kadar dua varsa Hazret-i İbrahim'in duasıdır. Bu dualar da seçilerek bu şehrin en güzel yerlerine güzel bir şekilde yazılmalıdır." şeklinde konuştu. (İLKHA)