Müslümanlar için kurban ibadetinin Hazreti İbrahim'in oğlu Hazreti İsmail'i kurban etmek istemesine kadar uzandığını belirtti.

Mali durumu yerinde olan ve kurban kesme şartlarını yerine getiren her Müslümanın kurban kesmesi gerektiğini dile getiren Haliloğlu, Peygamber Efendimizin hem kendisi hem de eşleri için kurban kestiğini kaydetti.

"Kurban yaklaşmak manasına gelir"

Kurban ibadetinin yaklaşık 4 bin yıl öncesinde yaşamış olan Hazreti İbrahim'e dayandığını hatırlatan Haliloğlu, kurbanın İslam tarihinde hicretin 2'nci yılında meşru kılındığını belirtti.

Haliloğlu, "Manen Allah'a yakın olmak amacıyla Kurban Bayramı günlerinde, kurban kesilebilecek bir hayvanı Allah rızası için kesmektir. Kurbanın etinden hem kendisi hem yakınları, hem ihtiyaç sahipleri hem de fakir fukara faydalanabilir. Kurban ibadetinin tarihçesi insanlık tarihi kadar eskidir. Ama bugün biz Müslümanlar olarak ifa ettiğimiz kurban ibadetinin tarihçesi ise yaklaşık 4 bin yıl önce yaşamış olan Hazreti İbrahim'e dayanmaktadır. Sevgili Peygamberimiz'in (Aleyhissalatu Vessellem) Mekke'den Medine'ye hicret edişinin ikinci yılında Kurban ibadeti meşru kılınmıştır. Sevgili Peygamberimiz (Aleyhissalatu Vessellem) hicretin ikinci yılından vefatına kadar hem kendisi hem de eşleri için kurban kesmiştir." ifadelerini kullandı.

"Kurban ibadeti Hanefilerde vacib, Şafiilerde ise sünnet-i müekked olan bir ibadettir"

Kurban kesmenin şartlarını aktaran Haliloğlu, "Aslında gerek Şafiler gerek Hanefiler ve gerekse diğer mezhep mensupları; hali vakti yerinde olup da kurban kesmemeyi hoş karşılamamışladır. Buradaki vacip veya sünnet olması teknik bir tabirdir. Kurbanı kimler keser: Müslüman, akıllı, mukim, ergenlik yaşına ulaşmış zengin olan kişiler keser. Bazı mezhepler de varlıklı olan bir çocuk ergenlik yaşına gelmese bile onun velisi tarafından kurban kesilmesi gerektiğini ifade ederler." dedi.

"Vekaletle kurban kesebilirsiniz"

Kurban kesmenin önemi ve gerekliliği hususuna açıklık getiren Haliloğlu, "Bugün ikametle ilgili hususa da işaret etmek lazımdır. Özellikle tatillerin uzun sürdüğü bir dönemde insanlar ikamet ettikleri yerlerden uzaklara gitmektedirler. İkinci kişileri yani fakir ve fukaraları düşünmek suretiyle onların da kurban kesmesi doğru olan bir davranıştır.  Vatandaşlarımız bizatihi kendisi kurbanını kesebileceği gibi vekalatle de kurban kestirebilirler. Nitekim son zamanlarda vekaleten kesiliyor." şeklinde konuştu.

Vekaletle deprem bölgesinde kurban kesilmesi tavsiyesinde bulunan Haliloğlu, "Adıyaman 6 Şubat'ta meydana gelen depremde büyük hasar alan şehirlerimizin başında geliyor. Böyle bir zamanda kurban kesebilecek vatandaşlarımızın yapabiliyorlarsa yurt içinde değerlendirmeleri güzel bir davranış olacaktır. Olmuyorsa yurtdışında da değerlendirebilirler. Zor bir dönemi geçiyoruz. İnşallah devlet millet elbirliğiyle bu yaraları sararız." dedi. (İLKHA)