• DOLAR 34.425
  • EURO 36.315
  • ALTIN 2829.18
  • ...
Bursa ZMO Başkanı Çakmak: Yağışlar bu şekilde devam ederse ciddi verim ve kalite kayıpları yaşanacak
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Son zamanlarda Türkiye ve dünyada küresel iklim değişikliğinin etkileri ile görülen ani yerel ve şiddetli yağışlar can ve mal kayıplarına neden oluyor. Türkiye'de aşırı yağışlar alt ve üst yapıda hasarlar oluşturarak sel ve heyelanlara neden olurken, kimi ülkeler ise kuraklık sorunu yaşamaktadır.

Meteorolojiden alınan bilgiye göre, Türkiye geneli bahar yağışları, normalinin ve geçen yıl aynı aydaki yağışların üzerinde gerçekleşti. Bahar yağışları, geçen yıla göre yüzde 100'den fazla arttı.

Kuraklıkla geçen bir kış mevsimin ardından bahar aylarında gelen yağışların sevindirdiğini belirten Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, İLKHA'ya önemli değerlendirmelerde bulundu.

Özellikle kurak geçen bir kışın ardından gelen baharla beraber yağışların da birlikte gelmesi barajlarımızın doluluk oranını yükseltilmesi açısından önemli olduğunu belirten Çakmak, "Bununla beraber hepimiz sevindik.  Barajlarımız doldu içme suyu ihtiyacı ve sıkıntımız kalmadı. Bunun ardından da tarımsal sulama anlanında da boş olan barajlarımızın dolmasıyla tarımsal sulamada da su ihtiyacımızı karşılayacak olmasının mutluluğunu yaşadık. Baharla beraber gelen yağışlar nemin artmasına sıcaklıkla beraber ortaya çıkan nemle birlikte hastalık ve zararlı etmenlerin artmasına yol açtı." dedi.

"Verim ve kalitede ciddi düşüşlere sebep olacaktır"

Fevzi Çakmak

Özellikle ekili olan ürünlerde hastalık ve zararların çoğalmasının verime ve kaliteye olumsuz yansıyacağını söyleyen Çakmak, "Döllenme dönemine denk gelen bu yağışlar, bitkilerin döllenmesini olumsuz yönde etkiledi. Bu nedenle verimi olumsuz yönde etkileyecek bir etmen olarak karşımıza çıktı. Yağışların bu şekilde devam etmesiyle beraber ciddi anlamda verim ve kalite kayıpları yaşanacaktır. Aynı zamanda özellikle baharla beraber yazlık ürünlerin ekilişlerinde de yağışların süreklilik arz etmesi bu ekilişleri zamanında yapılamamasına sebep oldu. Ancak tarımsal anlamda sofralarımıza gelen ürünlerin maliyetinin artmasına çiftçinin de kullanacağı kimyasal miktarı artacağından dolayı girdi maliyetleri artacaktır. Bu nedenle ürünün kalitesi ve verimi düşeceği gibi tüketicinin de daha pahalı ürün yemesine neden olacaktır." diye belirtti.

"Klasik yöntemlerden vazgeçip yeni iklim değişikliklerine göre adapte olacak yetiştirme teknikleriyle desteklemek gerekir"

Meteorolojik anlamda bundan sonraki süreçte de yağışların geleceğini belirten Çakmak, "Mevsimsel olarak bu şekilde devam etmesi özellikle kuru tarım yapılan bölgelerde olumlu yansıyacaktır. Ama sulu tarım yapılan bölgelerde bunun hastalık ve zararlı etmenlerinin daha da artmasına yol açacaktır. Esas önemli olan iklimlerin sürekli değişlik göstermesi bizim de yetiştirme alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Değişen iklim koşularına adapte olacak yeni yetiştirme teknikleri, çeşitleri bölgelerimize adapte edecek çalışmaları yapmamız gerekiyor. Klasik yöntemlerden artık vazgeçip bilimsel olarak yeni iklim değişikliklerine göre adapte olacak ekim ve yetiştirme teknikleriyle desteklememiz gerekiyor. Bu koşullara en uygun şekilde adapte olalım ve mümkün olduğunca verimi düşürmeden üretime devam edebilelim." şeklinde konuştu.

"Suyu tasarruflu kullanmak için gerekli olan yatırımlar yapılmalıdır"

Kuraklık riski ve nasıl önlemler alınacağının altını çizen Çakmak, şöyle devam etti:

"Kuraklık ve aşırı yağışlarla beraber yeni çeşitlerin ıslah yöntemlerine ağırlık verilmelidir. Yeni iklim koşullarına adapte olacak verimli, kaliteli çeşitlerin üretimine geçilmelidir. Bunun için de gerekli AR-GE yatırımları yapılmalıdır. Yeni koşullara adapte olacak bir gübreleme ilaçlama yöntemleri çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Bu koşullara uyacak yeni yöntemler ve yetiştirme teknikleri değerlendirmemiz gerekiyor. Özellikle suyu tasarruflu kullanmak için gerekli olan yatırımlar yapılmalıdır. Kayıp- kaçak oranlarını minimize edecek su kaynağından tarlaya kadar kapalı sistemlere geçilmesi gerekiyor. Tarla içinden de vahşi sulama dediğimiz karık ya da salma sulama yöntemlerinden vazgeçip damla ve basınçlı sulama yöntemleri olan yağmurlama sulama yöntemlerine geçmemiz gerekiyor."

"Çiftçiye gerekli olan alt yapı destekleri verilmelidir"

Çakmak, "Çiftçiye gerekli olan alt yapı destekleri verilmelidir. Pahalı olan yöntemleri çiftçi kabullensin. Çiftçiye bu yöntemleri kullanması önerilinken de bilimi de beraber devreye sokarak sadece bu yöntemleri kullanması değil nasıl kullanacağının da öğretilmesi, hangi bitkiye hangi dönemde ne kadar miktarda su verileceğinin de hesaplanarak doğru bir modelleme yöntemi kullanmamız gerekiyor. Suyu çok tasarruf etmemiz gerekiyor. Toplam suyun %77'sinin kullanıldığını düşünürsek en büyük tasarruf yönteminin de tarımda yapılması gerekir." diye konuştu.(İLKHA)











Bu haberler de ilginizi çekebilir